10. Hukuk Dairesi 2014/13947 E. , 2015/1454 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ..... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla UYAP Doküman Sisteminden temin edilen kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava; 04.04.2003 tarihli trafik-iş kazasında ölen sigortalı ....."ın hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun 21"inci maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 9, 10 ve 26"ncı maddeleridir.
Davanın 506 sayılı Kanunun 10 ve 26"ncı maddelerine dayanılarak açılması halinde mahkemece her iki maddede öngörülen koşulların oluşup oluşmadığının araştırılıp saptanması gerekmektedir. Her iki madde koşullarının oluştuğunun tespiti halinde, Dairemizin yerleşmiş görüşüne göre 10"uncu maddenin, uygulama önceliği bulunmaktadır.
./...
506 sayılı Kanunun 26"ncı maddesi kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, davalılar Kurumun rücu alacağından kusurları oranında sorumludurlar. Somut olayda zararlandırıcı sigorta olayına neden olan davalı ... %100 oranında kusurlu bulunmuş, diğer davalı işverene herhangi bir kusur atfedilmemiştir. Bu durumda işverenin 506 sayılı Kanunun 9 ve 10"uncu maddeleri kapsamındaki sorumluluğunun irdelenmesi gerekecektir.
506 sayılı Kanunun 9"uncu maddesi; “"işveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır
..... Bakanlığının sigortalı olarak yurtdışı göreve atanan personeli için işe giriş bildirgeleri ise, Kuruma en geç üç ay içinde gönderilir. "" hükmünü içermektedir.
Anılan Kanunun 10"uncu maddesinde, “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi halinde bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımları Kurumca sağlanır...
Ancak, yukarıki fıkralarda belirtilen sigorta olayları için Kurumca yapılan ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirlerin 22"nci maddede sözü geçen tarifeye göre hesabedilecek sermaye değerleri tutarı, 26"ncı maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan madde hükümlerine göre işverenin rücu alacağından sorumluluğu için; işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir.
İşverenin, 506 sayılı Kanunun 10"uncu maddesine dayalı tazmin sorumluluğunun sınırlanın belirlenmesi konusuna çözüm getiren, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 15.03.1995 t., 1994/800 E., 1995/166 K. sayılı ilamında “...Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, hak sahiplerinin işverenden isteyebileceği tazminat (tavan) miktarını önce kusur durumunu hiç gözetmeksizin belirlemek ve belirlenen tazminat miktarını geçmemek üzere davalının olaydaki kusursuzluğu dikkate alınarak Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uygulanarak varılacak sonuç uyarınca rücu alacağına hükmetme...” gereği öngörülmüş olup; işverenin sorumluluk sınırlarının belirlenmesinde, kendisinin kusurlu olup olmaması etkili bulunmakta ve
../...
eldeki davada olduğu gibi, işverenin kusursuz bulunduğu durumlarda, ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı olarak ortaya çıkan tazminat tavanından, Borçlar Kanunu"nun 43 ve 44"üncü maddeleri (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 51 - 52"nci maddeleri ) uyarınca % 50"den aşağı olmamak üzere indirim yapılmak suretiyle belirlenmesi zorunluluğu vardır.
Mahkemece, 506 sayılı Kanunun 10"uncu maddesi koşullarının gerçekleştiği çekişmesiz bulunan davalı işverenin sorumlu olduğu Kurum zararı, yukarıda açıklandığı üzere sigortalıya bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değeri toplamından, takdir edilecek oranda hakkaniyet indirimi yapılarak belirlendikten sonra, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
3- Rücu davalarında; iş kazasının haksız fiil niteliğinde bulunması ve bu nedenle rücu davalarında işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek olmaksızın, bağlanan gelirler yönünden tahsis onay tarihinden, diğer masraflar yönünden sarf ve ödeme tarihinden itibaren hesaplanan faiz alacağından sorumlu olduğu belirgindir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre yapılacak irdeleme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirm sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
O hâlde, davacı Kurum ile davalılardan ..... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan ....."ye iadesine, 29.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.