7. Ceza Dairesi 2014/26577 E. , 2016/10647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4926 sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141 ve 5271 sayılı CYY"nın 34. ve 230 maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur.
Hükmün gerekçesinde ise CYY"nın 230.maddesi uyarınca, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşurduğu sabit görülen fiilleri ve bunun nitelendirmesinin yapılması, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan veya reddedilen delillerin belirlenmesi ile mantıksal ve hukuksal bütünlük sağlanarak herkesi tatmin edecek ve anlaşılır kararın, bu hali ile Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde gerekçeli olması gerektiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.01.2011 gün ve 2010/7-192, - 2011/1 sayılı kararında belirtilmiştir.
Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulama da keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır.
Somut olayda, sanıklar hakkında gümrük işleme tabi tutmaksızın eşyayı Türkiye"ye ithal etmek ve bu eşyayı bilerek taşımak, nakletmek, satın almak, alınıp satılmasına aracılık etmek veya bilerek taşımak suretiyle kaçakçılık yapmak suçlarının tanımlandığı 4926 sayılı kanunun 3/a-4 ve ceza hükmünün düzenlendiği 4/a-2 ile cezalandırılması ile açılan kamu davasında mahkemece sanıkların "ihbar üzerine teknik takibe alınmaları, telefonlarının dinlenilmesi ve sanıklar ... ve ..."in Bulgaristan"dan aldıkları, kaçak malları ... sitesine getireceklerinin tespit edildiği ve sanık ..."ın şoför olduğu, tırın belirtilen mahalde durdurularak yükünün boşaltılmaya başlandığı ve olaya
müdahale eden kolluk güçlerince sanıkların yakalandıkları.... Toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde sanıkların teşekkül oluşturmaksızın toplu halde kaçakçılık suçunu işledikleri" açıklaması ile 4926 sayılı kanunun 5/son maddeside uygulanarak sanıkların cezalandırılmasına karar veirlmiştir.
5271 sayılı CYY"nın 230.maddesinin 1/c bendine uygun şekilde ulaşılan kanaat ve sanıkların suç oluşturduğu kabul edilen fiillerine uygun delillerin her bir sanık için ayrı aynı nitelendirilmesi yapılarak ve mahkumiyete götüren delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmalı, deliller ile varılan sonuç arasındaki dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurularak ve ayrı ayrı kaçakçılık fiilinin delillerinin belirlenmesi ve yine sanıkların eyleminin toplu kabul edilmesini gösteren delillerde ortaya konularak hüküm kurulması gerekirken yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
Kabule göre;
4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da çermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK"nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Kanunun sanık lehine olabileceği gözetilerek; olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kanun ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kanunun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan salt 5607 sayılı Kanununda hapis cezası öngörüldüğü gerekçesi ile 4926 sayılı Kanunun sanıklar lehine olduğunun kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanıklar ve bir kısım sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.