Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4854
Karar No: 2015/1447
Karar Tarihi: 29.01.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/4854 Esas 2015/1447 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/4854 E.  ,  2015/1447 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava,... giriş olan 29.10.1987 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak belirlenmesi ve 01.12.2013 tarihinden itibaren de yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemlerine ilişkindir.

    Mahkeme, sigorta başlangıcına ilişkin istemin kabulüne, kesin dönüş gerçekleşmediğinden bahisle tahsis isteminin ise, reddine karar vermiştir.

    Hükmün, davacı ile davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraflar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

    2-Mahkemenin; borçlanma, mernis ve tahsis belgelerinde ikamet adresinin yurtdışı olarak görünmesi, 14.10.2013 günlü Alman ikamet belgesine göre, 1980 yılından itibaren Almanya’da ikamet ettiğinin bildiriliyor olması ve böylece kesin dönüş koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle, yaşlılık aylığı bağlanmasına yönelik davacı isteminin reddine dair kararı eksik incelemeye dayalıdır.

    Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak, ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatında malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla kabul edilen 3201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca borçlandırılan sürelere dayalı olarak hangi şartlarda aylık bağlanacağı anılan Kanunun 6’ıncı maddesinde belirlenmiştir. Tahsis yapılabilmesi için aranan koşullardan birisi de, yurda kesin dönülmüş olmasıdır.
    ./....

    Bilindiği üzere 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 3’üncü maddesinde yer alan, borçlanma isteminde bulunabilmek için yurda kesin dönüş yapılması gereğini öngören düzenleme, Anayasa Mahkemesi’nin 12.12.2002 günlü, 2000/36 E. 2002/198 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş, 29.07.2003 tarihli 4958 sayılı Yasanın 56’ıncı maddesiyle de, 3201 sayılı Yasanın 3’üncü maddesinde bu yönde gerekli düzenleme yapılmıştır. Sıralanan hukuksal çerçeve karşısında, yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının borçlanabilmeleri için yurda kesin dönüş yapma koşulu ortadan kalkmış olmakla birlikte, 3201 sayılı Yasa gereğince borçlanan Türk vatandaşlarına yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için,

    a) Yurda kesin dönülmüş olması,

    b) Tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş olması,

    c) Borcun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunulması koşullarının hepsinin birlikte gerçekleşmesi gerektiğine ilişkin aynı Kanunun 6’ıncı maddesi hükümleri Anayasa Mahkemesince iptal edilmemiş olup ayaktadır. Anılan düzenleme, aylık bağlanması için “kesin dönüş” şartını aramakla birlikte, “kesin dönüş” konusunda açıklayıcı bir bilgi içermez.

    Hukuk Genel Kurulu’nun 1997/10-588-857, 1998/10-645 1999-237 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, yurda kesin dönüş yapmaktan söz edebilmek için yurt dışında çalışan Türk Vatandaşlarının çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini, gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm sosyal güvenlik kuruluşları yönünden sona erdirerek yerleşmek ve sosyal güvenliklerini de burada sağlamak üzere anavatana dönüş yapmaları gerekir. Başka bir anlatımla, yurt dışındaki işçi sıfatıyla, çalışma hayatıyla ilgili tüm bağlarını ve ilişkilerini bitirmeden ilgili ülkenin sosyal güvenlik kuruluşundan işsizlik, hastalık gibi ikamete dayalı yardım alarak geçici sürelerle yurda giriş yapmak “kesin dönüş” yapıldığı anlamını taşımaz. Yine yurt dışındaki işini kaybetmek de her zaman kesin dönüşe delalet etmez. Giderek kişi işsiz kalabilir ama işsizlik sigortasından yardım almayı yeterli görerek yurda kesin dönüş yapmayabilir.

    Öte yandan, 06.11.2008 tarih 27046 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesinde de “Kesin dönüş; Aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu” ifade edeceği öngörülmüştür. Yönetmelikteki, kesin dönüşün tanımında yer alan “sosyal sigorta ödeneği” ibaresinin, ne anlama geldiği ifade edilmektedir. Buna göre “sosyal sigorta ödeneği” çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ödemeleri ifade etmektedir. Tanımda geçen “sosyal yardım ödeneği” de,
    ../....
    bulunulan ülke mevzuat kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir geliri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlaşılmaktadır. Bu nedenle, yurt dışı sürelerini borçlananlara aylık bağlanmasında, öncelikle yurt dışındaki çalışmaları ve varsa ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneklerinin sona ermesi şartı aranacağı, kesin dönüş ifadesinden, hiçbir şekilde mutlak anlamda yurt dışında bulunduğu ülkeden, Türkiye’ye döndükten sonra tekrar yurtdışına çıkış yapmama şeklinde anlaşılmaması gerekmektedir.

    Açıklanan mevzuat hükümleri ve uygulama dikkate alındığında yasada yer alan “kesin dönüş” olgusuna uygulama ve mevzuat dikkate alınarak bir değerlendirme yapmakta zorunluluk bulunmaktadır. Ayrıca çalışanlar bakımından yapılan değerlendirmenin ev kadınları yönünden de gözetilmesi amaca uygun bir yorum olacaktır.

    Bu yorum tarzı, Anayasanın 62 maddesinde yer verilen “Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültür ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliğinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerine yardımcı olunması için gereken tedbirler alır.” Hükmüne de uygun yorum yapılmış olacaktır.(HGK’nun 20.02.2013 gün ve 2012/10-1148 esas ,2013/261 karar sayılı ilamı)

    Dairemizin yerleşmiş içtihatlarında da; ikamete dayalı sosyal yardım veya işsizlik sigortasından yardım almak kişinin yurt dışında oturduğuna ve yurda kesin dönüş yapmadığına kuvvetli bir delil ve karine oluşturduğu, bu karinenin aksinin, somut olayın özellikleri içinde belirlenecek aynı güçteki delillerle de ispat olunabileceği vurgulanmıştır.

    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; 29.10.1987 tarihi itibarıyla... giriş yapan, 29.10.1987-28.05.2002 tarihleri arası Almanya hizmetlerini 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanarak 04.11.2013 tarihinde tahsis başvurusunda bulunan davacının; 17.09.2013 günlü Alman sigortalılık sürelerini gösterir hizmet cetvelinde en son 23.07.2007 tarihi itibarıyla yardım ödemesi olmaksızın işsizlik süresinin bulunması karşısında, aylık bağlanabilmesi için anılan 6’ıncı maddenin aradığı kesin dönüş koşulunun varlığı özellikle yurtdışı sigorta merciine ait son tarihli tercümeli hizmet cetveli (..) getirtilerek, araştırılıp varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; borçlanma, mernis ve tahsis belgelerinde ikamet adresinin yurtdışı olarak gösterilmesi, yine 14.10.2013 günlü Alman ikamet belgesinde 1980 yılından itibaren davacının...’da ikamet ettiğinin bildirilmesi ve böylece kesin dönüş koşulunun gerçekleşmediğinden hareketle yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 29.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi