
Esas No: 2013/7617
Karar No: 2013/13897
Karar Tarihi: 27.5.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/7617 Esas 2013/13897 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı tarafından yapılan gayrimenkulu satın aldığını, dairenin kendisine eksik ve ayıplı şekilde teslim edildiğini, eksikliklerin giderilmesi için davacılar tarafından yapılan sair masrafların tespit edilerek davalıdan tahsilini İstemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemişlerdir
Mahkemece, HMK 119/g maddesi gereğince açılan davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı birleşen davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece asıl ve birleşen dava ayrımı yapılmadan davanın reddine karar verilmiştir. HUMK.nun 388/son maddesi gereğince hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yine aynı Kanunun 389 maddesinde de, hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Öte yandan davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, birleştirilen dava dosyasının tarafları, iddia, savunma özeti, delilleri kararda belirtilip, değerlendirilip, asıl ve birleşen her bir dava için kararda
ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Somut olayda asıl ve birleştirilen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamıştır. Bu hali ile verilen karar HUMK.nun 388.maddesine uygun değildir. Mahkemece asıl ve birleşen davalar bakımından az yukarda açıklandığı şekilde ayn ayrı, HUMK."nun 388 maddesine uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent gereğince tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 27.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.