10. Hukuk Dairesi 2014/4876 E. , 2015/1441 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalı Sigorta Şirketi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- 21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2012 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.690,00 TL olarak değiştirmiştir.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir.
Somut olayda, redde konu alacak tutarı, yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması, reddedilen miktar itibariyle mümkün değildir.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle kesinlik nedeniyle REDDİNE,
2- Davalı Sigortalı Şirketi’nin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Sigorta Şirketi’nin, aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
a) Bu tür davalarda sigorta şirketleri yönünden faiz başlangıcı (temerrüt) tarihinin hiç bir duraksamaya yer vermeyecek açıklıkta belirlenmesi gerekir. İlgililerce gerekli belgeler eklenerek 2918 sayılı Kanunda öngörüldüğü üzere, yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulmasına karşın sekiz iş günü içerisinde ödeme yapılmadığı takdirde anılan sürenin sonunda temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin ve faiz başlangıcının da bu süre sonuna karşılık gelen tarih olduğunun kabulü gerekmektedir. Hiç başvurulmaması veya gerekli belgeler eklenmeksizin başvurulması durumunda ise sigorta şirketinin temerrüdünden söz edilemeyeceğinden, şirkete karşı girişilen icra takip tarihinin, veya takibe girişilmeden dava açılmışsa dava tarihinin faiz başlangıcı olarak kabulü zorunludur.
Somut olayda, dava konusu geçici iş göremezlik ödemelerine ilişkin olarak gönderilen ödeme yazısının, davalı sigorta şirketine 14.02.2006 tarihinde tebliğ edilmiş olması karşısında, sekiz iş günü sonu olan 23.02.2006 temerrüt tarihinin, faiz başlangıcına esas alınması gerekirken, ödeme tarihinin esas alınması isabetli görülmemiştir.
b) Zararlandırıcı sigorta olayı sonucu, sigortalıya yapılan tedavi giderlerinden oluşan sosyal sigorta yardımlarının rücuan tahsili istemine ilişkin olan davada, davanın yasal dayanağını oluşturan düzenlemenin, yargılama sürecinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasanın 59 ve Geçici 1. Madde hükmü uyarınca ortadan kalkması nedeniyle, konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, farklı gerekçeden hareketle buna yönelik istemin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : 1-Hükmün 1 no’lu bendinin son satırının son cümlesinden sonra gelmek üzere “davalı sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihlerinin, temerrüt tarihi olan 23.02.2006 olarak alınmasına” sözlerinin eklenmesine,
2-Hükmün 2 no’lu bendinin silinerek yerine “2-Tedavi giderlerine ilişkin davacı isteminin konusuz kaldığı anlaşılmakla, konusuz kalan istemde karar verilmesine yer olmadığına” sözlerinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 29.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.