MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 03.06.2010 gün ve 189/135 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ..., kendisine ait 109 ada 5 parselle bir bütün olduğu halde kadastro çalışmaları sırasında 109 ada 6 parsele katılarak davalı ... adına kayıtlanan bir miktar yere ilişkin tapu kaydının iptali ile kendisi adına kayıtlı 106 ada 5 parsele eklenerek adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... temsilcisi yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kanıtlanamadığından bahisle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki nedenine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, davacının davasını kanıtlayamadığından bahisle davanın reddine karar vermiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Zira, somut olayda davacı davasını kanıtlayabilmek bakımından tanık delili yanında ...Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen ve kesinleşen 2002/5 Esas ve 2002/28 Karar sayılı hükme dayanmakta ve kendisine ait taşınmaz ile dava konusu taşınmazın arasındaki sınırın bu hükümle belirlendiğini ileri sürmektedir. Dosya arasında bulunan ...Asliye Hukuk Mahkemesine ait söz konusu dosya incelendiğinde; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan cemevine ait arsaya haksız bir biçimde elattığından bahisle, dava dışı Obrucak Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından görülmekte olan davanın davacı ... aleyhine meni müdahale davası açıldığı ve yapılan yargılama sonunda, ...’un cemevine ait araziye herhangi bir tecavüzünün bulunmadığının belirlendiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davalı ... söz konusu bu davada taraf sıfatını almamış olduğundan anılan hükmün, kesin hüküm olduğu söylenemez ise de, davaya konu taşınmaza ilişkin olduğu yolunda duraksama bulunmayan ve iki arazi arasındaki ortak sınırın nereden geçtiğini belirleyen bu ilamın görülmekte olan dava bakımından güçlü delil niteliğinde bulunduğu konusunda duraksamamak gerekir.
Mahkemece davacının dayanağını oluşturan ...Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2002/5 Esas ve 2002/28 Karar sayılı hükmünün dayanağını oluşturan, bilirkişiler Adnan Türkan ve Erol Çiftçi tarafından düzenlenen 30.9.2002 hakim havale tarihli kroki tam olarak mahalline uygulanmadan ve dayanak dosyada belirlendiği şekilde cemevi ile davacıya ait araziyi ayıran ortak sınırın nereden geçtiği, bu ortak sınırın kadastro sırasında belirlenen sınır olup olmadığı ve eğer değilse davacının dava konusu taşınmaz üzerinde ne kadarlık bir hakkı olduğu konusunda fenni bilirkişiden gerekçeli ve duraksama oluşturmayacak şekilde açık rapor alınmadan, yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile eksik araştırma ve incelemeye dayalı, usul ve yasaya aykırı, yerel mahkeme hükmünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 21.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.