Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6901
Karar No: 2019/9202
Karar Tarihi: 03.10.2019

Zimmet - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/6901 Esas 2019/9202 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlamalarıyla ilgili olarak verilen mahalli mahkeme kararını incelendi. Temyiz eden katılan vekilinin temyiz talebinin bazı sanıklar için kabul edilirken, bazıları için talepte bulunmadığı göz önüne alındı. Suç tarihinde birkaç sanığın sosyal yardım talebiyle ilgili olarak gerçeği yansıtmayan raporları düzenlediği ve bu raporları onaylayan diğer sanıkların görevi kötüye kullanarak zincirleme basit zimmet suçu işlediği sabit gözüktü. Ancak sosyal güvencesi olmasına rağmen sosyo-ekonomik olarak zor durumda olan bir ailenin sosyal yardımının suç kastıyla yapılmadığına dair kesin ve inandırıcı bir delil bulunmadığı için sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmedi. Kararda; iştirak halinde suç işleyen sanıkların bir kısmı hakkında verilen mahkumiyet kararının dava zamanaşımını keseceğine işaret eden Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararının da nazara alındığı, sanıklar hakkında verilen beraat kararlarının, zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle düşme kararı verilmesi gerektiği ifade edildi. 5237 sayılı TCK'da dava zamanaşımının fiile bağlılığı esas alan nesnel ölçütün kabul edilmiş olması nedeniyle bu kararın uygulandığı belirtildi. Kararda ayrıca, 6545 sayılı Yasa'nın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesindeki düzenleme hakkında bilgi verildi ve sanık avukatının tarifeye uygun olmayan ücret alması durumu da ele alındı. Kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun.
5. Ceza Dairesi         2018/6901 E.  ,  2019/9202 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan vekilinin temyiz talebinin tüm sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik olduğu, tebliğname başlığında temyiz edenler arasında gösterilen sanık ..."in ise temyiz talebinin bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
    5237 sayılı TCK"da dava zamanaşımının sirayeti konusunda fiile bağlılığı esas alan nesnel ölçütün kabul edilmiş olması nedeniyle iştirak halinde suç işleyen sanıklardan bir kısmı hakkında verilen mahkumiyet kararının dava zamanaşımını keseceğine işaret eden Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/03/2012 tarihli ve 2011/11-241-2012/114 sayılı Kararı da nazara alındığında, iştirak halinde suçu işlediği iddia edilen sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkumiyet kararları dava zamanaşımını kestiğinden tebliğnamede yer alan sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat hükümleri yönünden zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle düşme kararı verilmesi gerektiği yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    1-Sanıklar ... ve ... haklarında Hacire Hakan"a yapılan yardımlara ilişkin isnatlar yönünden görevi kötüye kullanma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Bozmaya uyularak gereği yerine getirilmek, delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle kurulan beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanıklar ... ve ... hakkında ..."a yapılan yardımlara ilişkin isnat yönünden görevi kötüye kullanma suçlarından verilen beraat hükümleri ile sanık ... hakkında Hacire Hakan"a yapılan yardımlara ilişkin
    isnat yönünden zincirleme basit zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Suç tarihinde sanıklardan ..."nın Bingöl Sosyal Hizmetler İl müdürü, ..."in müdür yardımcısı olarak görev yaptıkları, sosyal yardım talebinde bulunan ve eşi geçici köy korucusu olarak çalışan ... hakkında ikametgahına gidilmeksizin düzenlenen sosyal inceleme raporunun gerçeğe aykırı bilgiler içerdiği, söz konusu raporu düzenleyen sanık ... hakkında bu isnada ilişkin olarak icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiği, rapor içeriğinde yer alan bilgilerin gerçeği yansıtmadığına dair bilgi sahibi olduklarına ilişkin delil bulunmayan ancak bu rapor içeriğinde yer alan bilgilerin doğruluğuna ilişkin gerekli kontrolleri yapmaksızın yardım yapılmasına ilişkin evrakı düzenleyen sanık ... ile onaylayan sanık ..."nın icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri tüm dosya kapsamı itibarıyla sabit olduğu halde yanılgılı değerlendirmeler sonucu yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
    Yardım alan Hacire Hakan"ın ve eşinin sağlık problemleri, sahip oldukları çocuk sayısı, ailenin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik durum ile 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Ayni ve Nakdi Yardım Yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, sosyal güvencesi olmakla birlikte sosyo-ekonomik olarak zor durumda bulunan aileye sosyal yardım yapılmasını sağlayan sanık ..."nın suç kastı ile hareket ettiğine dair cezalandırılması için yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden bu isnat yönünden mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanık ..."ya ihtarına karar verilmesi,
    Sanık ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasına rağmen, kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
    Kanuna aykırı, sanık ... müdafin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 03/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi