Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5174
Karar No: 2021/7984
Karar Tarihi: 09.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/5174 Esas 2021/7984 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/5174 E.  ,  2021/7984 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Erzurum 2. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı, davalı ... vekili ve fer"i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili, davalı ... vekili ile fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, müvekkilinin 01/01/2008-19/01/2015 tarihleri arasında ... onayı ile Çat İlçesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü"nün ihalesi ile alt işverenlere bağlı olarak çalıştığını ancak bu dönemde belirli tarihler arasında çalışmalarına devam etmesine rağmen sigortasının ödenmediğini belirterek sigortalılık süresinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı ... vekili, davalı kurumun işveren sayılmadığını, hizmet alımı yapıldığını, doğrudan işçi çalıştırmadıklarını, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin açık olmadığını, okulda sigortasız personelin hiçbir şekilde çalıştırılmadığını, davacının ... Yemek ve Yemekhane şirketinde çalıştığını, davacının 31/12/2015 tarihinde hizmet alım sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle sözleşmesinin yenilenmediğini, davacının 45 saatin üzerinde çalışmadığını ayrıca davacıya her ay 31 günlük maaş ödemesi yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Feri müdahil SGK Başkanlığı vekili, davacının "hizmet tespiti"ne yönelik davası ile "İşçilik Alcakları"na yönelik davasının inceleme yöntemi ve inceleme mercilerinin farklı olduğunu, bu nedenle her iki dava konusunun tefrikine karar verilmesi gerektiğini, davacının hizmet tespitine yönelik davası açısından talebinin açık olmadığını, müvekkili kurumun "feri müdahil" sıfatı ile dava ve duruşmalara katılımına karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde "talep sonucu" açık olmadığından, 6100 sayılı HMK"nın 119. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendi ve 2. fıkrası hükümleri gereğince davacının talep sonucunu açıklığa kavuşturması için kendisine 1 haftalık kesin süre verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR
    Dosya kapsamında toplanan deliller ile tanık beyanları ve hizmet alım sözleşmeleri dikkate alınarak davalılardan Mehmet Türkoğlu şirketine, Genç Mahrukatçılar şirketine ve ... Yemek şirketine yönelen davanın sübut bulmadığından reddine, davalılardan ... şirketine yönelen davanın kısmen kabulü ile davacının 14.3.2008-23.3.2008 arasında 10 gün süreyle ve o dönemin asgari ücreti ile, 01.10.2008-5.10.2008 tarihleri arasında 5 gün süreyle ve o dönemin asgari ücreti ile davalı ... şirketinin işçisi olarak hizmet sözleşmesiyle çalıştığının tespitine, davalılardan Milli Eğitim Bakanlığına yönelen davanın kısmen kabulü ile davacının 1.1.2011-5.1.2011 tarihleri arasında 5 gün süreyle ve gün süreyle ve o dönemin asgari ücreti ile davalı ... Bakanlığının işçisi olarak hizmet sözleşmesiyle çalıştığının tespitine, 1.1.2013-17.1.2013 tarihleri arasında 17 gün süreyle ve gün süreyle ve o dönemin asgari ücreti ile davalı ... Bakanlığının işçisi olarak hizmet sözleşmesiyle çalıştığının tespitine, 1.1.2015-4.1.2015 tarihleri arasında 4 gün süreyle ve gün süreyle ve o dönemin asgari ücreti ile davalı ... Bakanlığının işçisi olarak hizmet sözleşmesiyle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Davalı MEB vekili, yazılı delil olmadan soyut tanık anlatımlarına dayanılarak karar verildiğini, davacının sürekli işçi olmayıp okulun açık olduğu dönemlerde çalıştığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
    Feri müdahil SGK Başkanlığı vekili, soyut tanık ifadelerine dayanılarak eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Somut olayda, davacının 12/01/2008-26/01/2008 ve 11/02/2008-13/03/2008 tarihleri arasında ... Ltd Şti’ye ait 1023692 sicil numaralı işyerinden bildirimlerinin yapıldığı, bu işyerinin 13/03/2008 tarihinde kanun kapsamında çıkarıldığı, 24/03/2008 tarihinde 1024001 sicil numaralı işyerinden bildirimlerinin yapılmaya başlandığı, ancak bildirimi yapılmayan 14/03/2008-23/03/2008 tarihleri arasında okulların açık olduğu ve okuldaki görevine devam ettiği sabit olup ... Ltd Şti’ye ait 1023692 sicil numaralı işyerinin kanun kapsamından çıkmış olması sebebiyle bu dönemde hizmetini Milli Eğitim Bakanlığına karşı gerçekleştirdiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde, 30/09/2008 tarihinde hizmet alım sözleşmesinin süresinin son bulması ile 1024323 sicil numaralı işyerinden çıkışı yapılarak yeni sözleşmenin imzalanmasından sonra 06/10/2008 tarihinde 1025470 sicil numaralı işyerinden yeniden girişi yapılmış olup yine bildirimi yapılmayan 01/10/2008-05/10/2008 tarihleri arasında okulların açık olduğu ve okuldaki görevine devam ettiği anlaşıldığından bu dönemde de hizmetini Milli Eğitim Bakanlığına karşı gerçekleştirdiğinin kabulü gerekir. Devam eden yıllarda da, hizmet alım sözleşmelerinin son bulması ile çıkışı yapıldıktan sonra yeni sözleşmenin imzalanmasına kadar geçen ve okulun açık olduğu dönemlerde devam eden çalışmaları nedeniyle hizmetin Milli Eğitim Bakanlığına karşı gerçekleştirildiğinin kabul edilerek davacının eksik hizmet süresinin belirlenmesi gerekmektedir...”gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
    Davanın kısmen kabulü ile, davacının 14/03/2008 - 23/03/2008, 01/10/2008 - 05/10/2008, 01/01/2011 - 05/01/2011, 01/01/2013 - 17/01/2013, 01/01/2015 - 04/01/2015 tarihleri arasında asgari ücret ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak hizmet sözleşmesi ile çalıştığının tespitine,” karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı vekili, davacının dava konusu dönemde kesintisi çalıştığını belirterek davanın kabulü gerekirken kısmen kabulünün hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı ... vekili ile fer’i müdahil vekili istinaf itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    1-5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın Yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    506 sayılı Kanunun ”Üçüncü kişinin aracılığı” başlıklı 87"nci maddesi hükmünde, aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişi olarak tanımlanmış, sigortalıların üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bununla sözleşme yapmış olsalar bile, bu Kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işverenin de sorumlu olacağı belirtilmiştir. Maddede “aracı” olarak nitelenen üçüncü kişi, gerek mevzuatta, gerekse öğreti ve yargı kararlarında; alt işveren, tali işveren, taşeron, alt müteahhit, alt ısmarlanan gibi adlarla anılmaktadır.
    Aracı kavramı, her şeyden önce, asıl işverenin varlığını, bir başka işverenin asıl işverene ait işin bir bölümünü yapmayı üstlenmesini ve asıl işverene ait iş yerinde veya iş yerinin bir bölümünde iş alanın kendi adına sigortalı çalıştırmasını gerektirir.
    Asıl işverenle aracı arasındaki ilişki taşıma, eser ve benzeri sözleşmelere dayanabilir ise de, hiç bir şekilde hizmet akdi unsurları bulunmamalıdır. Burada önemli olan yön, asıl işverene ait işin bir bölümünün aracı tarafından görülmesidir. Aracı kavramının belirleyici özelliği, asıl işverene ait işten bir bölüm iş alınması ve bu işte kendi adına sigortalı çalıştırılmasıdır.
    506 sayılı Kanunun 4. maddesinde ise, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin alt işverenler tarafından düzenlenmiş olması durumunda, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
    506 sayılı Kanunun 87. maddesi ile, asıl işveren-alt işveren arasındaki ekonomik ve malî yönden sorumluluk hukukunun sınırlarını belirlediği, maddede geçen “bu Kanunun işverene yüklediği ödevler” tanımlamasının asıl işverene, alt işverenin taraf olduğu hizmet sözleşmeleri nedeniyle açılacak hizmet tespiti davalarında “pasif husumet ehliyetini” amaçlamadığı anlaşılmaktadır.
    Eldeki dava dosyasında; davalı ...’na bağlı Erzurum Çat Yatılı Bölge İlköğretim okulunda temizlik görevlisi olarak ihale ile temizlik işlerini üstlenen davalı şirketler üzerinden sigorta bildirimleri yapılmak suretiyle çalıştığı görülen davacının,dava konusu dönem içinde yer alan 14.03.2008-23.03.2008 dönemine ilişkin çalışmalarının davalılardan ... Tem.Lok.Nakl.Ltd.Şti.’de geçtiğinin dosya kapsamında ilgili döneme ait sözleşme ile belirgin olup bu sürelerin dahi davalı ... Bakanlığına bağlı okul işyerinde geçtiğinin kabulü ile yazılı şekilde karar tesisi isabetsizdir.
    2- Red sebebi aynı olan davalılar ... ile davalı ... Yem.Yemekhane Hiz.Ltd.Şti yararına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2’nci maddesi uyarınca tek avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde her davalı için ayrı ayrı vekalet ücreti tayini suretiyle davacı aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı, davalı ... ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve davalı ... ve feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi