(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/1009 E. , 2013/11773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermek ve konut dokunulmazlığını bozmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın, müştekiye ait evin çelik kapısını kapının kilidi ile üst kısmından sert bir cisim ile zorlamak suretiyle açtıktan sonra içeri girip, evden kamera, 84 ekran televizyon, bilgisayar kasası, Nokia marka cep telefonu, 110 TL nakit para ile müşteki ve eşine ait kimlik kartlarını çalması şeklinde gerçekleşen eyleminde, zorlanarak açılan çelik kapının bilinen sağlamlığı göz önüne alındığında eylemin 765 sayılı TCK"nın 493/1. maddesine uyan suçu oluşturduğu ve yine çalınan eşyalarının suç tarihindeki bilinen değerlerinin TCK"nın 522.maddesinin lehe hükümlerinin uygulanmasını gerektirmeyecek değerde olduğu göz önüne alındığında, sanığın eyleminin 765 sayılı yasanın 493/1, 522 ve 81/1. maddelerine uyduğu, 5237 sayılı yasaya göre mahkemece kabul edilen uygulama ile karşılaştırıldığında 5237 sayılı yasanın açıkça sanık lehine olduğu, müştekinin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan 28/06/2007 tarihli ifadesinde sanık ile uzlaşmak istemediğini bildirmesi nedeni ile uzlaşmanın ve sanığın daha evvel kasıtlı suçtan sabıkası bulunması nedeniyle CMK"nın 231/5. maddesi gereğince değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamede bu yönlerde bozma isteyen görüşlere iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi ile uygulama yapılırken, her bir suç nedeniyle verilen cezanın yasal sonucu olarak her suç için ayrı ayrı anılan maddenin uygulanması gerekirken, sonuç ceza üzerinden bir defa hüküm kurulması ve kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, koşullu salıverilme tarihine kadar kısıtlılığına karar verilebileceği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılarak aynı maddenin 3. fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "53.maddenin uygulanmasına" ilişkin bölüm çıkarılarak, sanık hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hüküm fıkralarına ayrı ayrı eklenmek üzere yerine "53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına" tümcelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.