21. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/16301 Karar No: 2014/16850 Karar Tarihi: 09.09.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/16301 Esas 2014/16850 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, işverenin işyerindeki geçmiş çalışmalarının tespit edilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, davacının işyerinde belirli bir zaman dilimi boyunca sigortalı olarak çalıştığını ve kuruma bildirilmeyen 3.849 günlük çalışması olduğunu tespit etmiştir. Ancak, davalıların temyiz itirazları sonucu dosyadaki belgelerin yeterli olmadığı ve doğru yöntemlerin kullanılmadığı için hüküm bozulmuştur. İş tespiti davalarında özel bir ispat yöntemi öngörülmediği, ancak kamu düzenini ilgilendirdiği için özel bir özen gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır. 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir.
21. Hukuk Dairesi 2013/16301 E. , 2014/16850 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Zonguldak 3. İş Mahkemesi TARİHİ : 09/07/2013 NUMARASI : 2008/345-2013/349
Davacı, davalılardan işverene ait işyerindeki geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava; davacının davalıya ait işyerinde 1993/Mart ila 30/04/2004 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının davalıya ait işyerinde 01/03/1993-30/04/2004 tarihleri arasında zorunlu sigortalı olarak kesintisiz çalıştığı ve kuruma bildirilmeyen 3.849 günlük asgari ücret karşılığı çalışmasının bulunduğunun tespitine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalıya ait 32810 sicil sayılı işyerinde davacının 01/03/1993 tarihinde işe girdiğine ilişkin bildirgenin yasal süresinde davalı Kuruma verildiği, bu işyerinden davacı adına 1993 yılında 40, 1994 yılında 120 ve 1995 yılında 11 gün sigortalı çalışma bildirildiği, ihtilaf konusu döneme ait dönem bordrolarının dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; davalı işyerine ilişkin dönem bordroları getirtilerek dava konusu dönemin tamamında bordrolu tanık tespit edilmeden ve resen komşu işyeri tanığı araştırılmadan, davacının bildirdiği tanık beyanları ile yetinilerek hüküm kurulduğu gibi dinlenen tanık beyanlarının davacının çalıştığı süreleri ve çalışmanın niteliğini belirlemeye yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, ihtilaflı döneme ilişkin tüm dönem bordrolarını getirmek ve bu bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan A.. D.."a iadesine, 09/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.