14. Hukuk Dairesi 2014/6997 E. , 2014/11986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Tavas Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2013
NUMARASI : 2013/111-2013/548
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/05/2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/12/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı A.. Ö.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 3312 ve 3313 parsel sayılı taşınmazlar lehine 3310 parsel sayılı taşınmazdan 20/11/2013 tarihli bilirkişi raporunda 1. alternatif olarak belirlenen A ve B harfleri ile gösterilen 53.31 m2 alandan 4,00 m genişliğinde geçit tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı A.. Ö.. temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Somut olaya gelince; geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, yüzölçümü daha büyük olan parsel üzerinden geçit kurulması gerekir. 3315 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün, aleyhine geçit kurulan 3310 sayılı parselden daha büyük olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Ayrıca, 3315 parsel sayılı taşınmazın eninin dar ve yola cephesinin geniş olması nedeniyle bu parselden geçit kurulması halinde daha az zarar göreceği açıktır.
Diğer taraftan, bu tür davalarda taşınmazlar leh ve aleyhine geçit kurulması gerekir. Dolayısıyla tapuda davacı adına kayıtlı parseller yönünden birbirinden bağımsız olarak her bir parsel lehine, uygun güzergah üzerindeki parseller aleyhine kesintisizlik ilkesi de gözetilerek genel yola ulaşımı sağlayacak şekilde ayrı ayrı geçit hakkı kurulmasına karar verilmelidir.
Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; Dairemizin yukarıda belirtilen ilkelerine aykırı olarak gerekçesi açıklanmadan 4,00 m eninde geçit tesisine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 30.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.