7. Ceza Dairesi 2018/17656 E. , 2021/6591 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuklar ile sanıklar hakkında hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- 26.01.2011 tarihinde sanıklar ve suça sürüklenen çocukların İran topraklarından Türkiye"ye yasadışı giriş yaparken yapılan müdahale sonucu 60 adet 60 litrelik jelikanlar içerisinde kaçak akaryakıt ve 6 adet yük hayvanı ile birlikte yakalandıkları olayda, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında 2011/106 esas sayılı ve 05.07.2011 tarihli iddianameyle yine suça sürüklenen çocuklar ..., ... hakkında 05.07.2011 tarihli iddianameyle 5015 sayılı Yasaya Muhalefet iddiası ile açılan kamu davalarının birleştirilerek yapılan yargılaması neticesinde, 04.04.2013 tarihinde 5015 sayılı Yasadan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu karara karşı sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... ile birlikte Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vekilinin yapmış olduğu itiraz üzerine Erciş l. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.07.2013 tarih ve 2013/673 sayılı kararı ile kamu zararı giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırıldığı ve mahkemesince duruşma açılarak yeniden yapılan yargılama sonucunda da temyize konu 08.03.2016 tarihli hükmün kurulduğu anlaşılmakla,
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, sanıklar ve suça sürüklenen çocukların eylemlerinin 5607 sayılı Yasanın 3/1-2. cümlesi kapsamında olduğu, bu suçtan doğrudan doğruya zarar görenin ise Gümrük İdaresi olduğu, EPDK"nun davaya katılma hakkının olmadığı ve mahkemece katılmasına karar verilmesinin de yasa yollarını kullanma hakkını vermeyeceği, bu anlamda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 04.04.2013 tarihli hükme yönelik EPDK"nun değil, Gümrük İdaresi"nin itiraz hakkının bulunduğu, itiraz hakkı bulunmayan EPDK nun itirazı üzerine suça sürüklenen çocuklar ve sanıklar hakkında itiraz merciinin yazılı şekilde karar vermesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, itiraz üzerine verilen, karara dayanılarak yazılı şekilde suça sürüklenen çocuklar ve sanıklar hakkında hüküm tesisi,
2- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen " Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3- Olay tarihinde, Piyade Hudut Takım Komutanlığınca icra edilen gözetleme faaliyeti neticesinde İran topraklarından yurda yasadışı giriş yapan bir grup tespit edildiği, yapılan müdahale neticesinde sanıklar ve suça sürüklenen çocukların dava konusu kaçak eşyalar ve atlarla birlikte yakalandıkları, sanıklar ve suça sürüklenen çocukların birlikte sınıra giderek kaçak eşyaları aldıktan sonra yakalandıkları, aşamalarda bireysel amaçlarla hareket ettiklerini belirttikleri olayda;
Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Yasanın 4/2. maddesi "Bu kanunda tanımlanan suçların ve kabahatlerin, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında arttırılır" hükmünü içermektedir. Madde metninde yer alan "birlikte" ibaresinden müşterek failliğin anlaşılması gerektiği, suçun birden fazla kişinin birlikte suç işleme iradesi ile işlenmesi halinde müşterek failliğin varlığından bahsedilebileceği,
Bu açıklamalar karşısında somut olaya baktığımızda sanıklar ve suça sürüklenen çocukların dava konusu kaçak eşyaları birlikte alıp, birlikte piyasaya sürmek gibi amaçlarının, birlikte suç işleme iradelerinin olmadığı, eylemin münferit kaçakçılık suçu kapsamında kaldığı halde toplu kaçakçılık suçundan hüküm kurulması,
4- Adli sicil kaydı bulunmayan ve savunmalarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep eden sanıklar ve suça sürüklenen çocukların kabullendikleri akaryakıt miktarı göz önüne alınarak ayrı ayrı düzenlenecek KEMT varakasındaki gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamından oluşan gümrük vergilerinin kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde 5271 sayılı CMK"nun 231/9. maddesi hükümleri gözetilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi, yine 5607 sayılı Yasanın 5/2. ve 3/22. maddeleri gereğince etkin pişmanlık ve suça konu eşyaların değeri hükümleri yönünden değerlendirme yapılması gerekirken ele geçen tüm akaryakıt için KEMT varakası düzenlenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.