8. Hukuk Dairesi 2018/3599 E. , 2019/4637 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ..., ..., ...
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım Ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili; vekil edenlerinin İncecikler Köyü 468 parsel sayılı taşınmazın paydaş malikleri olduklarını, muris anneleri hayatta iken onun izni ile davalının taşınmaza prefabrik bir ev yaptırdığını, murisin ölümünden sonra taşınmazı kullanmaya ve ekip biçmeye devam ettiğini, vekil edenlerine herhangi bir kullanım bedeli ödemediğini beyan ederek el atmanın önlenmesini, tecavüzlü yapıların kalini ve 1.000 TL ecrimisil bedelinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacıların muris annelerinin rızası ile taşınmaz üzerinde ev yaptığını, yaptığı yapı ve diktiği ağaçlar ile taşınmazda değer artışı meydana geldiğini, zenginleşmeye sebep olan bina ve ağaç bedellerinin tarafına ödenmesi halinde taşınmazı terk edeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının dava konusu taşınmaza el atmasının önlenmesine, taşınmaz üzerinde bulunan yapıların ve ağaçların kal"ine, 262,75 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
1. Davacılar ve davalı vekillerinin ecrimisile yönelik temyiz itirazları yönünden, karar tarihi itibariyle, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na 5236 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. madde ve HUMK’un 427. maddesi uyarınca davanın temyize konu bölümünün 2080 TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda temyize konu olan tutar, bu değere ulaşmadığından tarafların ecrimisile yönelik temyiz inceleme isteklerinin değerden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2. Davalı vekilinin el atmanın önlenmesine yönelik temyiz itirazı yönünden; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir.
3. Davalı vekilinin kal kararına yönelik temyiz isteğine gelince, Türk Medeni Kanunu"nun 723. maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. TMK"nin 723. maddesinde “Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran arazi maliki iyiniyetli değilse hakim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Üzerine inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen kişi kural olarak iyiniyetlidir. Bunun gibi inşaatı arazi sahibinin açık veya örtülü muvafakatı ile yapan malzeme sahibi de iyiniyetli sayılır. Buna karşılık, üzerinde inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilen veya bilmesi gereken kişi kötüniyetlidir.
Malzeme sahibi ve arazi maliki iyiniyetli ise malzeme sahibine muhik bir tazminat ödenmelidir. Muhik tazminatın tespit ve takdiri hakime ait bir görevdir. Olayın özelliğine göre malzemenin dava tarihindeki değeri gözetilerek takdir edilir. Malzeme sahibi kötüniyetli ise arsa sahibi malzemenin kendisi yönünden taşıdığı en az değeri öder.
Somut olayımızda, dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tarafların ve tanıkların beyanlarına göre davalının davacıların miras bırakanı ...in izni üzerine söz konusu yapıları yaptığı ve ağaçları diktiği anlaşıldığına göre davalı ... TMK"nin 723. maddesine göre iyiniyetlidir. O halde Mahkemece TMK"nin 723/1. maddesi gözetilerek davalı taşınmaz üzerindeki yapıların sökülüp götürülmesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi, uzman bilirkişiler vasıtasıyla sökülüp götürülmesi mümkün olmayan yapıların dava tarihindeki kaim bedeli hesaplanarak davalı ..."e ödenmesi karşılığında kal kararı verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yukarıda 3. bentte belirtilen temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1) nolu bentte yazılı nedenlerle taraf vekillerinin ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının değerden reddine, (2) nolu bentte yazılı nedenle davalı vekilinin el atmanın önlenmesine yönelik temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 44,40 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 358,30 TL"nin davacılara iadesine, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 06/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.