2. Hukuk Dairesi 2014/5283 E. , 2014/15618 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Devrek l. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :12.12.2012
NUMARASI :Esas no:2011/46 Karar no:2012/459
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden; davalı (koca) tarafından ise müşterek çocuk Ersoy"un velayeti ile iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde:
a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir.
b) Mahkemece davacı kadın ağır kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden boşanma davası açılması ile ayrı yaşama hakkı olan davacı kadının devam eden boşanma davası sırasında müşterek konuttan ayrılması kadına kusur olarak yüklenemez. Davacı kadının başkaca bir kusuru da kanıtlanamamıştır. Davalı kocanın ise, eşine hakaret ettiği, birlik görevlerini ihmal ettiği ve 30.06.2012 tarihli bilirkişi raporunda dökümü yapılan telefon görüşme tutanaklarına göre başka bir kadınla olağanın dışında sıklıkta ve geç saatlere kadar görüşmek suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Durum böyleyken davacı kadının ağır kusurlu olduğu yönündeki kusur belirlemesi ve bu hatalı kusur belirlemesi sonucu davacı kadının maddi (TMK. md. 174/1) ve manevi (TMK. md. 174/2) tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
c) Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan. Özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md. 186/1), geçimine (TMK md. 185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların korunmasına (TMK.m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.md.169). Davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde koşulları oluşmadığı halde tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren kaldırılmasına dair hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2- Davalı kocanın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
Velayeti anneye verilen müşterek çocuk Ersoy 2000 doğumlu olup yaşı nedeniyle idrak çağındadır. Mahkemece görevlendirilen uzman tarafından alınan beyanında kararlı bir şekilde babasının yanında kalmak istediğini söylemiştir. Kendi isteğinin yüksek çıkarına aykırı düşeceğine ve babanın velayet görevini yerine getiremeyeceğine veya yükümlülüklerini aksatacağına ilişkin ciddi sebep ve deliller bulunmamaktadır. Bu durumda müşterek çocuk Ersoy"un velayetinin babaya verilmesi gerekirken yazılı şekilde koşulları oluşmadığı halde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda l-b ve 1-c bentlerinde gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi, tazminatlar ile kadının tedbir nafakası isteği yönünden davacı kadın yararına, 2. bentte gösterilen sebeple müşterek çocuk Ersoy"un velayeti yönünden davalı koca yararına BOZULMASINA, yoksulluk nafakasının reddi yönünden ise yukarıda 1-a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre davalı kocanın iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.07.2014 (Pzt.)