Esas No: 2016/8318
Karar No: 2021/1091
Karar Tarihi: 16.02.2021
Danıştay 7. Daire 2016/8318 Esas 2021/1091 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8318
Karar No : 2021/1091
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2010 yılının Ocak ilâ Mayıs aylarının 1. ve 2. dönemleri ile Ağustos ayının 1. dönemine ilişkin olarak 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 2. fıkrasına istinaden re'sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Olayda davacı tarafından nakliye alanında faaliyet gösteren kamyon şöförlerine satılan madeni yağların akaryakıt olarak kullanıldığının anlaşılması karşısında Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na ekli (I) sayılı listedeki malın düşük tutarlı vergiye tabi bir mal olarak satın alınarak daha yüksek tutarda vergiye tabi bir mal olarak kullanıldığı sonucuna varıldığından tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Eksik incelemeye dayalı vergi inceleme raporuna istinaden tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Temyiz başvurusu, davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2010 yılının Ocak ilâ Mayıs aylarının 1 ve 2.dönemleri ile Ağustos ayının 1. dönemine ilişkin olarak 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 2. fıkrasına istinaden re'sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile kesilen vergi ziyaı cezalarını iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 2. fıkrasında, (I) sayılı listedeki malları teslim alanların, bu malları daha yüksek tutarda vergiye tabi bir mal olarak kullanmak veya üçüncü kişilere satmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet vermeleri halinde, ziyaa uğratılan verginin bunlar adına tarh olunacağı ve tarhiyata 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesine göre vergi ziyaı cezası uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan ve olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı; 30. maddesinde re'sen vergi tarhı ile ulaşılmak istenen amacın, ödenmesi gereken vergilerin gerçek veya gerçeğe en yakın hali ile tespit edilmesinin olduğu; 134. maddesinde ise, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer alan hükümlerin değerlendirilmesinden, kanun koyucu tarafından, 4760 sayılı Kanun'un 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca; (I) sayılı listedeki malların teslim alınması ve alınan malın daha yüksek vergiye tabi olarak satılması halinde sorumluluk öngörüldüğü, re'sen vergi tarh edilirken, gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması ve matraha ilişkin verilerin varsayım ya da kanaat yoluyla değil, somut bilgi ve belgelerle ortaya konulması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Türk vergi sisteminde varsayım ya da kanaate dayalı olarak vergilendirmeye izin verilmemektedir.
Tarhiyata dayanak alınan vergi inceleme raporunda, davacının tenekeler halindeki madeni yağ satışları ile ilgili olarak düzenlediği faturaların neredeyse tamamının nakliyecilik alanında faaliyette bulunan kamyon şoförleri adına düzenlenmiş olduğundan madeni yağların motorin yerine yakıt olarak kullanıldığının tespit edildiğinden bahisle cezalı tarhiyat yapılmışsa da, anılan rapor düzenlenirken, alıcı ifadelerine başvurulmadığı gibi, alınan madeni yağların ne kadarının yakıt olarak kullanıldığına ilişkin tespit yapılmadan sadece satış yapılan firmaların faaliyet alanlarından yola çıkılarak, madeni yağların tamamının yakıt olarak kullanıldığı varsayımından hareketle işlem tesis edilmiş olup, bu durumda vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin somut olarak ortaya konulmadığının anlaşılması karşısında, yetersiz ve noksan incelemeye dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatların
iptali gerekirken davayı reddeden mahkeme kararında isabet bulunmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.