Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5461
Karar No: 2011/2263
Karar Tarihi: 18.04.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5461 Esas 2011/2263 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/5461 E.  ,  2011/2263 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ile Hazine ve Çukurhisar Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasınn kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 05.05.2010 gün ve 2627/1390 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 18.04.2011 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY

    Davacı, mevkiini ve niteliklerini özgülediği tahmini 3 dönüm miktarlı taşınmazı 1988 yılında Fevzi Kaptan isimli şahıstan haricen satın aldığını açıklayarak, kadastro sırasında Hazine adına 103 ada 1 parsel olarak tespit ve tescil edilen bu yerin adına iptal ve tescilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Hazine, kadastro tespitinin doğru olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisi, tebligata rağmen oturumlara katılmamış ve yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne 05.04.2010 tarihli krokide B harfiyle özgülenen mavi renkle boyanan 731,19 m2’lik kısmın Hazine adına olan 103 ada 1 nolu parselden iptali ile son parsel numarası vererek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içerisinde Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; dava konusu 103 ada 1 nolu parsele ait kadastro tutanağı getirilmiştir. Bu yerin 3857,98 m2 olarak ham toprak niteliğiyle senetsizden “…Kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığından …” gerekçesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18.maddesi uyarınca 15.09.2008 tarihinde Hazine adına tespit görmüş ve itirazsız olarak 28.01.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı, 20.06.2009 tarihli haricen düzenlenmiş gayrimenkul satış senedini dosyaya ibraz etmiştir. Mahallinde keşif yapılmıştır. Tutanak bilirkişileri ..., ...ve ... birlikte beyanda bulunmuşlardır. Bu kişiler dava konusu yerin önceden ...’nın tek katlı taştan bir evi ile hayvanlarının barınağı, ağılı ve arsası halinde iken ... isimli kişiye sattığını, bu şahsın da 10 yıl kadar önce davacıya sattığını, davacının bu yeri aldığında evin yıkık halde bulunduğunu, ev yerinin kuzeyindeki kısımların ham toprak vasfında olduğunu ve köyün hayvancılıkla iştigal ettiğinden buralarda hayvanların otlatıldığını, evin bulunduğu kısmın Hazineyle bir alakasının olmadığını, aslında ilk malik..’nın kadastro sırasında gelerek bu yerini köy halkına bağışladığını söylediğini, bu sebeple Hazine adına yazıldığını, kadastrodan sonra davacıya sattığını duyduklarını açıklamışlar, beyanlarını imzalarıyla onaylamışlardır. İlk malik ... davacı tanığı olarak dinlenmiştir. Açıklamasında bu yerde taştan bir evinin bulunduğunu, köye yakın yerde ev yapınca buradaki evini yıktığını, yıkık ev yerine ... isimli kişiye sattığını, evin kuzey tarafının ham toprak niteliğinde olduğunu, ev yerini heyete gösterdiğini açıklayarak imzasını beyanıyla onaylamıştır. Ara malik ...’da davacı tanığı olarak dinlenmiştir. Beyanında bu yeri 15 yıl kadar önce ...’dan aldığını, aldığı zaman binanın yıkık olduğunu, bu yere ev yapması amacıyla davacıya sattığını, yıkık evin bulunduğu yerin çevresinin tarım yapılamaz nitelikte olduğunu, ev, ahır ve ağıl olarak kullanılan bir yer olduğunu açıklamış, beyanını imzasıyla onaylamıştır. Diğer davacı tanıkları .. ve ..., ilk malik Süleyman’ın bu yeri ev ve ağıl yeri olarak kullandığını, şimdi zeminde yıkık taşların bulunduğunu açıklamışlardır. Keşifte görevlendirilen ziraat mühendisi, dava konusu yerin zemininin ham toprak niteliğinde taşlık, kayalık, üzerinde yer yer çalılıkların olduğu, % 20-25 eğime sahip tarıma elverişli olmayan bir alan olduğunu, taşınmazın içerisinde eski bir eve ait taş kalıntılarının bulunduğunu rapor etmiş, raporuna iki adet fotoğraf monte etmiştir. Fen bilirkişisi 1/1000 ölçekli kroki ve raporunu sunmuştur. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık kadastroda ham toprak niteliğiyle tespit ve tescil edilen bir yerin zilyetlikle iktisabının olanaklı olup olmadığında toplanmaktadır. Yukarıda beyanları açıkça yazılan tutanak bilirkişileri ile önceki satıcılar dahil davacı tanıklarının tamamı, dava konusu yerin öteden beri ev ve ağıl yeri olduğunu, ev ve ağılın en az 15 yıl öncesinden yıkılarak terk edilmiş durumda bulunduğunu, son malik olduğunu iddia eden kişinin de etrafını çevirmek, imar ve ihya etmek gibi herhangi bir zilyetli ve tasarrufunun olmadığı, gelip geçerken soyut gözle bakmanın yasanın anladığı manada zilyetlik olamayacağı, kaldı ki dairenin yerleşmiş içtihatlarına göre ev ve ağıl yapmanın zilyetlikle iktisap için yeterli ve geçerli bir neden olmadığı, halende taşınmazın zemininin kayalık, taşlık ve üzerinde de yer yer çalılıkların bulunduğu bilirkişi raporunda da saptanmıştır. Böyle bir taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri ve TMK.nun 713/1.maddesi uyarınca kazanılması olanaklı değildir. Davanın açıklanan tüm bu nedenlerle reddi gerekir. Dairenin Sayın çoğunluğunun onama şeklinde tecelli eden görüşü, dosyadaki bilgi, belge ve dairenin kökleşmiş içtihatlarıyla da örtüşmemektedir. Bundan ayrı, davacı taraf dava konusu yerle ilgili olarak mahkemenin 2009/1012 esasında kayıtlı bir başka tescil davası açmıştır. O dosya halen derdesttir. Davacı da dilekçesinde o dosyanın numarasını belirterek eldeki dava ile birleştirilmesini istemiştir. Ne var ki, mahalli mahkeme bu konuda herhangi bir karar vermeden ve derdest dava dosyasını getirip incelemeden o dosyada açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise işbu dosyanın ekinin alınmadan yazılı olduğu üzere hüküm vermesi HUMK.nun hükümlerine aykırı olduğu gibi Dairenin Sayın çoğunluğunca da bu durumun göz ardı edilmesinin doğru olmadığı kanaatindeyim. Tüm bu sebeplerle Dairenin sayın çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum. Mahalli mahkeme kararının usulden ve esastan bozulması gerektiği kanaatindeyim. 18.04.2011








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi