22. Hukuk Dairesi 2014/36543 E. , 2015/1132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin iş sözleşmesinin geçerli bir sebep ile feshedildiğini, işletmesel bir karar sonucunda istihdam fazlası oluştuğunu, sektörel sıkıntılar olduğunu bu sebeple maliyeti düşürmek üzere tasarruf tedbirleri alınması suretiyle iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, feshin geçerli bir sebebe dayanmadığı gerekçesiyle geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, kanuni dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğinden, davacının iş sözleşmesi, davalı işyerinin ekonomik birtakım yapısal önlemler alınması gerekliliğinden hareketle, davacının görev yapmış olduğu birimde ihtiyaç fazlası personelin iş sözleşmelerinin iş ve işyeri gereklerinden kaynaklanan sebeplerden dolayı 4857 sayılı Kanun’un 17. ve 18. maddeleri uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, ... ile şirket arasında yapılan görüşmeler neticesinde finansal sektördeki hızlı değişiklikler ile birlikte tasarruf tedbirlerine gitmesi, davacının çalışabileceği bir pozisyonun kalmaması dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Sosyal güvenlik kayıtları değerlendirildiğinde 2013 yılı 8, 9, 10, 11, 12. ayları ile 2014 yılı 1,2. aylarında 16 personelin iş sözleşmelerine son verildiği, 2014 yılı 1. ayında ise 1 personelin işe alındığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda; işveren işletmesel bir karar aldığını bu kararı da tutarlı şekilde uyguladığını ve feshe son çare olarak başvurduğunu ispatlamıştır. Ayrıca davacının da başka birimde çalıştırılmadığı yönünde itirazı ya da çalıştırılmaya yönelik talebinin mevcut olmadığı değerlendirildiğinde, davanın reddi yerine fesih geçerli sebebe dayandığından kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 653,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 26.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.