2. Hukuk Dairesi 2014/11700 E. , 2014/15611 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi
TARİHİ :06.06.2013
NUMARASI :Esas no:2011/424 Karar no:2013/478
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, kusur belirlemesi, davalı-karşı davacı kadın yararına verilen tazminatlar ve birleştirilen davanın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
3-İşbu dosyada yargılama sırasında, 6.10.2011 tarihli ara kararı ile davalı-karşı davacı kadın yararına dava tarihi olan 2.5.2011 "den itibaren 500 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, ara kararına istinaden 7.10.2011 tarihinde Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğünün 2011/6524 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapılmış, ödeme emri 11.10.2011 tarihinde borçlu kocaya tebliğ edilmiştir. 4. 11.2011 tarihli müzekkere ile borçlu kocanın maaşından kesinti yapılması istenilmiş, buna istinaden de borçlu kocanın çalıştığı kurum tarafından muhtelif tarihlerde kesinti yapılarak .dosya borcuna mahsuben icra dosyasına ödenmiştir. Ayrıca davacı-karşı davalı koca tarafından dosya borcuna mahsuben haricen ödeme yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 15.11.2012 tarihli cevabi yazısında; "borçlu tarafından 2.139.43 TL fazla ödeme yapıldığı" bildirilmiş, ancak aynı icra müdürlüğünün 24.4.2013 tarihli dosya borcu kapak hesabında ise “957.88 TL” bakiye borç bulunduğu belirtilmiştir. O halde mahkemece, borçlu kocanın hem maaşından yapılan kesintiler hem de haricen yaptığı ödemeler bilirkişi marifetiyle denetime elverişli şekilde hesaplanıp, birleştirilen dava tarihi itibariyle nafaka borcunun bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07.07.2014 (Pzt.)