8. Hukuk Dairesi 2010/5275 E. , 2011/2247 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile ...ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Kofçaz Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.04.2010 gün ve 6/8 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan Şadiye ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde tarafların miras bırakanları ..."dan mirasen intikal eden 101 ada 127, 133, 232, 261, 266, 268, 272, 321, 345, 365, 459, 234, 235, 62, 68, 114, 264, 283, 184, 308, 358, 370, 372, 404, 458, 525 parseller, 108 ada 4, 106 ada 9 ve 109 ada 9 parsel sayılı taşınmazlardaki mirasçılardan ...’ın payını diğer mirasçıların satın ve devraldığını, terekenin taksim edilmediğini açıklayarak taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile kök miras bırakan ...mirasçıları ... ... mirasçıları ile diğer mirasçı davalı ... adına payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... ..., mirasçılar arasında taksim yapıldığını ve bu taksime göre kendisine verilen taşınmazların adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... ..., taksim sözleşmelerinde imzasının bulunmadığını, kaldı ki miras bırakanın tüm taşınmazlarının taksime tabi tutulmadığını bildirerek, taşınmazların kök miras bırakan ... mirasçıları arasında paylaştırılmasına karar verilmesini, diğer davalılar Nurten, Arif, Fatma ve ... ise davacının tek başına hareket ederek bütün sözleşmeleri düzenlediğini, bu sözleşmelere göre tespitlerin yapıldığını, daha sonradan kendisine düşen taşınmazların orman olarak tespit edilmesi üzerine yaptığı sözleşmelere bağlı kalmayarak eldeki davayı açtığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, 101 ada 345 parsel yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu, 101 ada 184, 321 ve 272 parsel ile 108 ada 4 parsel yönünden feragat nedeniyle, dava konusu diğer taşınmazlar bakımından ise davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı ... vekili ile davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlardan 101 ada 345 parsel tapuda dava dışı üçüncü şahıslar adına, diğer taşınmazlar ise kadastro çalışmaları sırasında senetsizden, miras yoluyla intikal, taksim, bağış ve eklemeli kazanmayı sağlayan 20 yıldan fazla süre ile zilyetliğin bulunduğu açıklanmak suretiyle davalılar adına 10.10.2007 tarihinde tespit ve tescil edilmişlerdir.
Davacı, dava konusu taşınmazların dedesi ...’ın ölümü üzerine mirasçıları ..., ... ve ... (...)’a intikal ettiğini, Zeynep’in payını ... mirasçıları ve ...’nin satın alarak aralarında paylaştıklarını 1.1.2006 tarihli taksim sözleşmesi düzenlediklerini, kendisinin rıza gösterdiği bu taksim sözleşmesine göre kadastroda 91 dönüm taşınmazın babası ölü ... mirasçıları adına, 170 dönüm taşınmazın da diğer mirasçı ... adına tespit ve tescil edildiğini, ancak kadastrodan sonra bu taksim sözleşmesine annesi ve kardeşlerinin itiraz ettiklerini, bu nedenle taksimin geçerli olmadığını, ileri sürerek tüm taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile babası ... ... mirasçıları ile amcası ... adına müştereken tesciline karar verilmesini istemiştir. Davaya cevap veren davalılardan Şadiye dışında kalan diğerleri, taşınmazların kadastro çalışmalarından önce aralarında taksim edildiğini bu taksim doğrultusunda tespitlerin yapıldığını, mirasçılardan ...’a verilen taşınmazların kadastro sırasında kendilerine bağış suretiyle geçtiğini tespitlerin doğru olduğunu bildirerek davaya karşı koymuşlardır.
Davalı ... ise, taksime katılmadığını, tüm taşınmazların kök miras bırakan Mustafa’nın mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Davacı, yargılama sırasında usulüne uygun şekilde alınan ve imzası ile onaylanan beyanıyla dava konusu taşınmazlardan 101 ada 184, 272 ve 321 parseller ile 108 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davasından feragat etmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığına, taşınmazların kök miras bırakan ...’dan mirasçılarına kaldığı, aralarında taksim ettikleri, buna göre tespitlerin yapıldığı, taksimde eşitlik aranmayacağı ilkesi de gözönünde bulundurulduğunda mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı ... ... vekilinin aşağıda belirtilen husus dışında davanın esasına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün esasının ONANMASINA,
Davalı ... ... vekilinin avukatlık ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava mirasçılar arasında mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup redle sonuçlanmıştır. Davalı ... ... yargılamada avukat ile temsil olunduğuna göre, davalı yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca; avukatlık ücreti takdir ve tayini gerekirken bu hususta olumlu ve olumsuz bir karar verilmemiş olması kanuna aykırıdır.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün avukatlık ücretine ilişkin bölümünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL’nın temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına 18.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.