Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/2754 Esas 2020/4416 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2754
Karar No: 2020/4416
Karar Tarihi: 23.09.2020

Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/2754 Esas 2020/4416 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme 16. Ceza Dairesi, silahlı terör örgütüne üye olan sanık hakkında verilen cezayı inceleyerek, verilen cezada hukuka aykırılık tespit etti. Özellikle örgüte üyelik suçunda verilen cezanın infazında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulaması gerektiği kanun maddesinin yanlış yorumlandığı ortaya çıktı. Bu sebeple hüküm bozuldu ve eksiklik düzeltildikten sonra onaylandı. Sanığın hüküm giymesi için kullanılan, kanun maddeleri ise şunlardır: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2020/2754 E.  ,  2020/4416 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın
    53, 58, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına
    ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, TCK’nın 58/9 maddesi yollaması ile TCK’nın 58. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün dokuzuncu fıkrasından “yollaması ile TCK’nın 58. maddesi” bölümünün çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.