Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9820 Esas 2019/3421 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/9820
Karar No: 2019/3421
Karar Tarihi: 20.02.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9820 Esas 2019/3421 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, katılan bir kişiye karşı yaralama ve hakaret suçlarından mahkum olmuştur. Ancak, aynı kişiye karşı işlenen hakaret suçu yönünden herhangi bir karar verilmemiştir. Temyiz duruşmasında, mahkumiyet hükümleri ile ilgili olarak sanık müdafi birçok itirazda bulunmuştur. Adli para cezası hükümleri kesindir ve temyiz istemi reddedilir. Ancak yaralama suçu hükümleri açısından sanığın savunması dikkate alınmamıştır ve ceza tayini eksik yapılmıştır. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6217 sayılı Kanun, 31.03.2011 tarih ve 26. madde
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanununa eklenen geçici 2. madde
- 6723 sayılı Kanun, 33. madde
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 8/1. madde
- 1412 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, 317. madde
- Anayasa Mahkemesi Kararı, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 sayılı karar
- TCK'nin 87/3. maddesi
- CMK'nin 226. maddesi
- TCK'nin 53. maddesi.

3. Ceza Dairesi 2018/9820 E. , 2019/3421 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; sanık ..."nın sadece kendisi hakkında kurulan mahkumiyet hükmünü temyiz ettiği; katılan sanık ... müdafiin ise hem sanık sıfatı ile... hakkındaki mahkumiyet hükümlerini hem de katılan sıfatı ile sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmünü aleyhe temyiz ettiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianame ile sanık ... hakkında katılan ..."ya karşı hakaret suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece yapılan yargılama sonucunda bu suç yönünden herhangi bir karar verilmediği anlaşılmış ise de; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.12.2015 tarih ve 2015/1-640 Esas - 2015/496 sayılı kararında belirtildiği üzere; sanık hakkında iddianameyle dava açıldıktan sonra karar verilmesinin unutulması durumunda, ortada temyize konu olabilecek bir hüküm bulunmadığından, bu eksikliğin bozmaya konu edilmesi mümkün olmayıp, karara bağlanmayan iddiayla ilgili zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1) Sanık ... hakkında katılan ..."ya karşı kasten yaralama; katılan ..."e karşı hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, sanık müdafiin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında katılan ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Katılan ... hakkında düzenlenen geçici raporda nazal kemikte kırık bulunduğunun belirtildiği, yine ... Devlet Hastanesinde görevli KBB uzmanı tarafından düzenlenen kesin raporda da; katılanda nazal fraktür bulunduğu ve hayat fonksiyonlarını hafif 1. derecede etkileyeceği belirtildiği halde, sanığa TCK"nin 87/3. maddesinin uygulanması ihtimaline binaen CMK"nin 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı verilerek, TCK"nin 87/3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.