(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/35496 E. , 2013/11673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında hırsızlık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine,toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-19.06.2007 tarihli olay tutanağında, saat 04:50 sıralarında ... plakalı aracın ... 359. Sokak üzerinde şüpheli vaziyette bulunduğu ihbarını alan kolluk görevlilerinin, olay yerindeki araç içerisinde ... ile mağdur ...’in evinin bitişiğindeki evin ocak bacasına saklanan ...’ı yakaladıklarının belirtilmesi ve olay tarihinde de güneşin 05:42’de doğduğunun anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesine uygun olarak, eylemin geceleyin işlendiğine dair delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nın 143. maddesi ile uygulama yapılması,
Kabule göre de;
2-Denetim süresinin belirlenmesinin infaza yönelik bir işlem olduğu gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7 maddesi gereğince mükerrer olduğu kabul edilen sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 5275 sayılı Kanunun 108/4. maddesine dayanılarak denetimli serbestlik süresinin belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasındaki “5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölüm ile yine sanık hakkında hırsızlık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından kurulan hüküm fıkralarındaki “denetimli serbestlik süresine” ilişkin bölümlerin çıkarılması, mahkemece 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair değerlendirme yapıldığı ve TCK’nın 51. Maddesine engel adli sicil kaydı bulunduğu gözetilerek hırsızlık suçundan cezanın 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b. maddesi gereğince sonuç olarak 2 yıl hapis cezası şeklinde belirlenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine,toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-19.06.2007 tarihli olay tutanağında, saat 04:50 sıralarında ... plakalı aracın ... 359. Sokak üzerinde şüpheli vaziyette bulunduğu ihbarını alan kolluk görevlilerinin, olay yerindeki araç içerisinde ... ile mağdur ...’in evinin bitişiğindeki evin ocak bacasına saklanan ...’ı yakaladıklarının belirtilmesi ve olay tarihinde de güneşin 05:42’de doğduğunun anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesine uygun olarak, eylemin geceleyin işlendiğine dair delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nın 116/4. maddesi ile uygulama yapılması,
Kabule göre de;
2-Denetim süresinin belirlenmesinin infaza yönelik bir işlem olduğu gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7 maddesi gereğince mükerrer olduğu kabul edilen sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, 5275 sayılı Kanunun 108/4. maddesine dayanılarak denetimli serbestlik süresinin belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 29.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.