7. Ceza Dairesi Esas No: 2014/30782 Karar No: 2016/10521 Karar Tarihi: 17.11.2016
5607 sayılı yasaya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/30782 Esas 2016/10521 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kararda, sanığın 5607 sayılı yasaya muhalefet suçundan hüküm giydiği ve hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasına çevrildiği belirtiliyor. Ancak taksitle tahsil edilen bu cezada infaz yetkisini kısıtlama ve müsaderesi gibi yasaya aykırı uygulamaların yapıldığı ifade ediliyor. Bu nedenle, hükmün taksitlendirme kısmından bazı ifadelerin çıkarılması ve yanlış uygulamaların düzeltilmesi kararlaştırılıyor. 5275 sayılı yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılması, infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilmesine imkan tanındığı belirtiliyor. Müsadere koşulları bulunmayan nakil aracının sahibine iadesi yerine müsaderesi kararlaştırıldığından, kararın beraberinde bu hususların da düzeltileceği açıklanıyor. Kanun maddeleri olarak ise 5607 sayılı yasa ve 5237 sayılı TCK'nın 52/4, 5275 sayılı yasanın 106, 109 ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tüzükün 51. maddeleri yer almaktadır.
7. Ceza Dairesi 2014/30782 E. , 2016/10521 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı yasaya muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasına çevrildiğinden bahisle yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, aynı zamanda “uğranılan zararın sanık tarafından giderilmediği” gerekçesine de dayanılmış olması karşısında, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Sanık hakkında hükmolunan hapisten çevrili adli para cezasının taksitle tahsiline karar verilirken 5237 sayılı TCK"nın 52/4, 5275 sayılı yasanın 109 ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tüzüğün 51. maddelerine aykırı olarak sanığın aleyhine ve infaz yetkisini de kısıtlar şekilde adli para cezasının kararın kesinleşme tarihinden itibaren taksitlendirilmesine karar verilmesi, 5275 sayılı Yasa"nın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı Yasa"nın 106. maddesi uyarınca hapse çevrilmesine ve bu durumun sanığa ihtar edilmesine karar verilmesi, Dava konusu eşyanın, nakil aracının taşıma yüküne göre miktar ve hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturmadığının anlaşılması karşısında, müsadere koşulları bulunmayan nakil aracının sahibine iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca, hükmün taksitlendirmeye ilişkin kısmından "kararın kesinleşmesinden itibaren" ifadesinin çıkarılması, 5275 sayılı Yasa"nın 106. maddesinin tatbikine ilişkin bölümün hükümden çıkartılması, yine hükümden "... plaka sayılı nakil aracının müsaderesine ilişkin fıkranın" çıkarılması, yerine "Müsadere koşulları oluşmayan dava konusu ... plakalı nakil aracının sahibine iadesine" ifadesinin eklenmesi, ve diğer hususların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.