Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18211 Esas 2020/6748 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18211
Karar No: 2020/6748
Karar Tarihi: 03.11.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18211 Esas 2020/6748 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı tapu tahsis belgesine dayanarak, Beşiktaş Ortaköy'deki bir taşınmazın tapu kaydının davalı adına olan kısmının iptal edilerek müvekkili adına tescil edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, tapu tahsis belgesinin mülkiyet belgesi olmadığını ve tescil için bazı koşulların sağlanması gerektiğini belirtmiştir. Bu koşullar arasında, geçerli bir tapu tahsis belgesi olması, imar planı ya da ıslah-imar planı olması, ilgili kişiye başka yerden tahsis yapılmamış olması, taşınmazın kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına uygun olması, arsa bedelinin ödenmiş olması ya da rayiç değerinin mahkeme veznesine yatırılmış olması yer almaktadır. Ayrıca, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden kesilen düzenleme ortaklık payının da hesaba katılması gerektiği belirtilmiştir. Bu ilkeler doğrultusunda yapılan incelemede, davacının dayandığı tapu tahsis belgesinin kapsadığı alanda imar uygulaması yapılmadığı anlaşıldığından davanın reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 3194 sayılı Yasaya ekli İmar Kanunu'nun 18. maddesi, 3290 sayılı Yasaya ekli Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 18/b-c maddeleri ve 2981 sayılı Yasa
14. Hukuk Dairesi         2016/18211 E.  ,  2020/6748 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.11.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkili adına Beşiktaş ilçesi, Ortaköy Mahallesi, 381 ada 18 parsel sayılı taşınmazda 398 m2 yer için 17.07.1986 tarihli ve 2814 No"lu tapu tahsis belgesi düzenlendiğini, tapu tahsis belgesinin tapuya şerh edildiğini, arsa bedelinin tamamının ödendiğini, 381 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 398 m2’sine tekabül eden payın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir,
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescili edilebilmesi için;
    Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
    Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
    İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
    Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
    Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
    Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
    İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
    Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Dosyada mevcut cevabi yazılar ve bilirkişi raporları ile davacının dayandığı tapu tahsis belgesinin kapsadığı alanda imar uygulaması yapılmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.