Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/4467 Esas 2016/4548 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4467
Karar No: 2016/4548
Karar Tarihi: 13.04.2016

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/4467 Esas 2016/4548 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2016/4467 E.  ,  2016/4548 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıkların, aslında ... sigortalısı olan babaları için beyan taahhüt belgesinde bu durumu gizleyerek, ... kayıtları bulunmadığına dair ... Müdürlüğü"nden belge alıp, kendi SSK sigotalılıkları sebebiyle babaları adına sağlık karnesi aldıkları dolayısıyla babalarını haksız yere sağlık yardımlarından faydalandırmak suretiyle katılan Kurumu zarara uğrattıklarından bahisle kamu kurumu zararına dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik ve memura yalan beyanda bulunmak suçlarının işlendiği iddia edilen olayda;
    1) Sanık ... yönünden;
    Sanığın sosyal güvencesinden yararlanmasa dahi babasının kendi sosyal güvencesi kapsamında tedavi giderlerinin karşılanacağı, ilgili Kurum yetkililerinin, sigortalıların ve beyannamede gösterdikleri yakınlarının başkaca sosyal güvenlik sistemlerine dahil olup olmadıklarını denetleme ve kontrol yükümlülüklerinin bulunduğu, suç tarihinden sonra sosyal güvenlik hizmetlerinin birleştirilerek Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde toplandığı ve yapılan harcamaların ortak bir kaynaktan yapılması nedeniyle kurumun herhangi bir zararının oluşmayacağı kayıtlar kendisinde mevcut olan, katılan kurumca ödeme yapılmadan önce basit bir denetimle durumun ortaya çıkartılabileceği gibi, sanık tarafından denetim imkanını ortadan kaldıracak şekilde ve durumu gizlemeye yönelik kuruma karşı aldatıcı herhangi bir eylemin de bulunmadığı cihetle, atılı suçların yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesine dayanan, sanığın beraati yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2) Sanıklar ... ve ... yönünden;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27.11.2007 tarih ve 248/251 sayılı kararı ile uyum gösteren Genel Kurul ve Daire kararlarında açıklandığı üzere; mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen ve 1412 sayılı CMUK"nın 223/son maddesine paralel bir hüküm içeren 5271 sayılı CMK"nın 193/2.maddesinin ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek hallerle sınırlı olarak uygulanabileceği "iddianamede tarif edildiği şekli ile fiilin suç teşkil etmemesi ve fiilin suç olmaktan çıkarılması halleri" dışında dosyadaki deliller takdir edilerek beraat kararı verilebilmesi için mutlaka sanığın sorgusunun yapılmasının gerektiği gözetilmeden, sanığın sorgusu yapılmadan toplanan deliller takdir edilerek beraatine hükmolunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.