4. Hukuk Dairesi 2019/1496 E. , 2020/4392 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
Davacı ... Soğutma ve Metal Sanayi Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vekili aleyhine 05/09/2016 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 15/11/2018 günlü karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kabulü ile ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/11/2018 gün, 2016/714-2018/867 sayılı kararının kaldırılmasına ve HMK"nın 353/1.b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine dair verilen 22/02/2019 günlü ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi kararının Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 15/12/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, tacirler arası haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olup hükme karşı, davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesince, ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli ve 2016/714 esas ve 2018/867 karar sayılı ilamının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkili şirketin soğutma sistemleri makine, imalat, tamir ve servis hizmeti verdiğini, 21/08/2015 tarihinde ... ilinde etkili olan yağış sonrasında davalıya ait
kanalizasyon hattının ve rögar sisteminin yetersiz kalması sonucunda davacıya ait işyerinin bulunduğu bölgenin su toplama havzasına dönüştüğünü, devamında taşan yağmur suyunun binaya dolması sonucu emtianın zarar gördüğünü ve uzun süre işyeri faaliyetinin de
durduğunu belirterek uğranılan zararın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, oluşan zararda davalının kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesinin davanın kabulüne dair verdiği kararın istinaf incelemesi sonucunda bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile hesaplanan tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı vekilinin dava dilekçesinde uğranılan zararın avans faizi ile birlikte ödetilmesi isteminde bulunduğu, ilk derece mahkemesince de hesaplanan zararın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır. Bölge adliye mahkemesince ise ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne, ayrıca gerekçe gösterilmeksizin hesaplanan zararın yasal faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmiştir. Oysa taraflar tacir olup TTK’nın 3. maddesine göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. 3095 sayılı Kanun’un 4089 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesinin 2. fıkrasında “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir.” biçimindeki düzenlemeye göre somut olayda istem gibi avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiştir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının B/1 bendinde yer alan "Davanın KISMEN KABULÜ ile, 112.501,86TL emtia zararı ve 35.850,18TL iş durmasından kaynaklı zarar olmak üzere toplam 148.352,04TL maddi tazminatın 21/08/2015 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin tazminat talebinin REDDİNE, ” şeklindeki söz ve rakam dizesinden “yasal” sözcüğü çıkartılarak yerine “avans” sözcüğünün yazılmasına, hükmün HMK’nın 370/2. maddesi gereğince düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine, HMK’nın 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine ve davacı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma avukatlık ücreti ile aşağıda yazılı onama harcının davalıya yükletilmesine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/12/2020 gününde oy çokluğuyla karar verildi
KARŞI OY YAZISI
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirketin soğutma sistemleri makine, imalat, tamir ve servis hizmeti verdiğini, 21/08/2015 tarihinde ... ilinde etkili olan yağış sonrasında ivedik Saniyi Bölgesinde davalı Aski"ye ait kanalizasyon hattının ve rögar sisteminin yetersiz kalması sonucunda bu bölgenin su toplanma havzasına dönüştüğünü, devamında taşan yağmur suyunun davacıya ait işyerinin içine sirayet etmesi nedeniyle işyerinde bulunan emtianın zarar gördüğünü belirterek emtia zararı ve iş durmasından kaynaklanan zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili cevabında, kanal baca bağlantı noktasında pis suyun geri tepmesini önleyecek tedbirleri alma yükümlülüğünün kullanıcı davacı işyeri sahibine ait olduğunu, dolayısıyla baca bağlantı çıkışına çek valf aleti takılması gerektiğini, bu cihazın takılı olması halinde geri tepme olmayacağı için hasarın meydana gelemeyeceğini, sözkonusu aşırı yağışın meydana gelip binaya ait parsel bacasındaki arızadan dolayı işyerinin hasara uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, olayın meydana gelmesinde civar yollarda yağmur suyu tahliyesini sağlayacak alt yapı uygulamalarının yapılmaması nedeniyle davalının kusurlu olduğu, davacının müterafik kusuru bulunmadığı gerekçesiyle sigorta ödemesi düşülerek bakiye emtia zararı ile üç aylık durmasından kaynaklanan tazminatların olay tarihinden itibaren işleyerek avans tarihi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle, olayın meydana gelmesinden temel sebebinin civar yollarda yağmur suyu tahliyesini sağlayacak alt yapı uygulamalarının yapılmamış olması olup davalının kusurlu olduğu; olayın yollarda toplanan suların bir dere haline gelerek yüksek kısımlardan aşağı doğru aktığı ve yolun en çukur bölgesinde toplandığı, suların geri tepmesi şeklinde olayın meydana gelmemesi sebebiyle davacının müterafik kusurundan bahsedilemeyeceği; davacının ilk derece mahkemesi kararından farklı olarak iki aylık iş durmasından kaynaklı zararı olabileceği gerekçeleriyle iki aylık iş durmasından ve emtia zararından oluşan istemlerinin kısmen kabulü ile tazminatların olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; kararı taraflar temyiz etmişlerdir.
Dosya kapsamında bulunan 21/08/2015 günlü Meteoroloji Genel Müdürlüğü sevk roporu incelendiğinde " olay tarihinde ... ili genelinde kuvvetli yağış meydana geldiği" belirtilmiştir. Bu haliyle aşırı yağışın davacının işyerini su basması sonucunda meydana gelen zararının artmasında etkili olduğu gözetilerek olay tarihinde de yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK"nun 52. maddesi uyarınca tazminatlardan uygun bir miktar indirim yapılması gerektiğinden bahisle kararın davalı yararına bozulması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun birinci bentteki davalının tüm temyiz itirazlarının reddi görüşüne katılmıyorum. 15/12/2020