9. Hukuk Dairesi 2019/6721 E. , 2020/680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 28. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : KOCAELİ 4. İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Kocaeli 4. İş Mahkemesi’nin 12/10/2017 tarih, 2016/966 Esas 2017/736 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalı işyerinde 28/07/2015 tarihinden 05/08/2016 tarihine kadar çalıştığını, davalı işyerinde işçilerin iş kanunundan doğan haklarının uygulanmaması nedeni ile işçiler arasında sendikalaşma eğilimi başladığını, müvekkilinin haklarının korunabilmesi için 29/07/2016 tarihinde sendikaya üyelik için başvuru yaptığını, 30/07/2016 tarihinde üye olduğunu ve işyerinde sendikal faaliyetlerde bulunduğunu, bu nedenle davalı tarafından iş akdinini 05/08/2016 tarihinde feshedildiğini iddia ederek, feshin geçersizliğinin tespitini, müvekkilin işe iadesini ve yasal sonuçlarına hükmedilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin 05/08/2016 tarihinde feshedildiğini, fesih sonucunda davacının hak kazandığı yasal işçilik alacaklarının kendisine eksiksiz ödendiğini, davalı işyerinde yapılan işin daralmasına bağlı olarak oluşan kadro fazlalığı sonucunda davacının iş akdinin feshedildiğini, sendikaya üyelik faaliyetinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davacının sendikaya üye olduğu ve diğer çalışanlarla sendikal faaliyetleri nedeniyle iş akdinin feshedildiği iş akdinin fesih bildiriminde yazılan işin ve iş yerinin gereklerinden kaynaklanan bir iş akdinin feshi söz konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ç) İstinaf Başvurusu:
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, yasal süre içine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının iş akdinin feshinin geçerli nedene dayanmadığı, bu nedenle verilen işe iade kararının doğru olduğu, iş akdinin sendikal nedenle feshedildiği gerekçesine gelince davalı ile davası olan iki davacı tanığının soyut anlatımları dışında iş akdinin sendikal nedenle feshi ispatlanamadığı, bu nedenle mahkemenin bu yöndeki kanaatinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1,b-2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
E) Temyiz Başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararını yasal süresi içinde taraf vekilleri temyiz etmiştir.
F) Gerekçe:
Davalı işverence yapılan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25 inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, sendika üyeliklerini sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri gibi şartlara bağlanamayacağı hükme bağlanmıştır. Yine, işçiler arasında çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından ayrım yapılamayacağı da yasada öngörülmüştür. Sendikal faaliyetlere katılma da güvence altına alınmıştır. Sözü edilen hükümlerden “fesih dışında” olanlara aykırılık halinde işçinin bir yıllık ücretinden az olmamak üzere tazminata tabi olduğu Yasada açıklanmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin 22.10.2014 tarihli oturumunda verilen 2013/1 E sayılı kararında, maddede yer alan “…fesih dışında…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, yürürlüğün durdurulması isteminin koşulları oluşmadığından talebinin reddine karar verilmiştir.
Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi hâlinde işçi, feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine dair dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. İşçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez.
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür.
Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının nedenini ispat etmekle yükümlüdür.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; dosya içeriğine göre davacının sendikaya 30/07/2016 tarihinde üye olduğu, iş akdinin ise 05/08/2016 tarihinde feshedildiği, davalı tarafından fesih bildiriminde fesih sebebinin açık ve kesin olarak gösterilmediği, tanık beyanları ile davacı tarafından bildirilen ve Dairemizin temyiz incelenmesinden geçen emsal dosyalar (2017/24616 Esas, 2019/4463 Esas, 2018/4118 Esas gibi) dikkate alındığında işverence işyerinde sendikal örgütlenme istenmediği, iş yerinde sendikaya üye olan işçilere baskı yapıldığı ve davacının da sendikaya üye olması nedeniyle iş akdinin feshedildiği anlaşılmaktadır. İş akdinin feshi sendikal nedene dayandığından sendikal tazminatın kabulü yerine, yazılı gerekçe ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/3 maddesi ve 6100 sayılı HMK’nun 373/2 maddeleri uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın kabulü ile feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Feshin sendikal nedene dayanması nedeni ile davacının başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat miktarının takdiren davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL karar harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile kalan 25,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
6-Davacının yaptığı harçlar dahil toplam 267,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre belirlenen 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine,
Kesin olarak 20.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.