Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1826
Karar No: 2020/2712
Karar Tarihi: 17.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/1826 Esas 2020/2712 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/1826 E.  ,  2020/2712 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat davası sonucunda yerel mahkemece tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar ile tavzih kararı davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    KARAR
    Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacılar, davacı ..."in davalılardan ... ile birlikte diğer davacı limited şirketin ortağı olduğunu, davacı ..."in yurtdışında olduğu bir sırada davalı ..."nin davacı ..."in imzasını taklit ederek şirket ana sözleşmesini değiştirip kendisini davacı şirketin tek temsilcisi atadığını, bu sahte karara istinaden dava dışı ..."a 14.02.2006 tarihli vekâletname verdiğini, anılan vekâletname kullanılarak ... ada ... parseldeki davacı şirketin maliki olduğu mesken niteliğindeki 19 nolu bağımsız bölümün davalı ..."e; onun da davalı ..."ye ;onun da davalı ..."e satış aktiyle temlik ettiğini, satış sırasında kullanılan vekâletname geçersiz olduğu gibi davalılar arasındaki işlemin de muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapunun iptali ile davacı şirket adına tesciline olmazsa tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı ..., işlemlerin usulüne uygun olduğunu, davalı ..., alacağına karşılık olarak çekişmeli taşınmazın devredildiğini, davalı ..., çekişmeli taşınmazı 50.000 Euro bedel ile satın aldığını, davalı ..., çekişmeli taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddine savunmuşlardır.
    Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne, davacı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar Dairece"... Gerçekten de, şirket ortağı davalı ... ile ondan edinen İbrahim"in dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suretiyle böylesi işlem yaptıklarından,diğer davalı ..."nin ise suç esyasını satın almaktan dolayı ceza takibatına uğradıkları, anılan davalı kişiler hakkında
    açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 27.01.2011 tarih, 2008/116 Esas, 2011/4 Karar sayılı ilamı ile davalı ... ve ..."in nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum olduğu, diğer davalı ..."nin ise kastının bulunmaması nedeniyle suç eşyasını satın almak suçundan beraat ettiği, kararın Yargıtay 15. Ceza Dairesince bu yönlerden onandığı, anılan ceza dosyası kapsamı ile davalı ... ile ve davalı ..."in birlikte hareket ettikleri, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlemek suretiyle dava konusu taşınmazın temlikini sağladıkları sonucuna varılmaktadır... Bu ilkeler çerçevesinde ara malik davalı ..."nin durumu irdelendiğinde, özellikle ..., satış bedelini ödediğini bildirmiş ve gerçekten de taşınmazın satın alma tarihlerine tekabül eden tarihte de davalı ..."nin 25.000,00 TL konut kredisi kullandığı banka kayıtları ile sabittir. Diğer taraftan, davalı ... hakkında "suç eşyasını satın almak" suçundan dolayı Ceza Mahkemesince "sanığın kastının bulunmaması" gerekçesi ile beraatine karar verilmiştir. Her ne kadar, 6098 sayılı TBK"nun 74. (818 sayılı BK. nun 53.) maddesi hükmüne göre ceza mahkemesince verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, beraatin gerekçesini teşkil eden maddi olgular yönünden hukuk hakiminin bağlı olacağı tartışmasızdır. Somut olaya bu düzenlemeler çerçevesinde bakıldığında özellikle, davalı ... hakkında verilen beraat kararının gerekçesi eldeki dosya içindeki deliller ile birlikte değerlendirildiğinde, mahkum olan diğer davalılar ... ve ... ile el ve işbirliği içerisinde hareket ettiğini ve kötüniyetli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca; kademeli isteklerden ilkinin (tapu iptal ve tescil isteğinin) reddine karar verilmesi; terditli istek olan tazminat isteğinin ise değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davalılar ... ve ...aleyhine tazminata hükmederek davanın kısmen kabulüne diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiş, davalı ... vekilinin talebi üzerine vekalet ücretinin davalılardan alınmasına dair kurulan hükmün tavzih ile davalılar ... ve ..."den müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 305. maddesinde belirtildiği üzere, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyor ise, taraflarca hükmün icrasına kadar açıklanması veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesi istenebilir. Ancak tavzih yolu ile hükmün değiştirilmesi veya hükme ilâve yapılması olanaksızdır.
    O halde; vekalet ücreti yönünden verilen ek kararın, hükmün değiştirilmesi niteliğinde olduğu görülmekle, 09.02.2017 tarihli EK KARARIN ORTADAN KALDIRILMASINA.
    İşin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119/1-d maddesi ile "Davanın konusu ve mal varlığına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri" dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlardan biri olarak sayılmıştır.
    Aynı yasanın ıslahı düzenleyen 176. Maddesi "Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir." şeklindedir.
    Islahın ne zaman yapılacağına ilişkin düzenleme ise YİBGK.nun 1944/10E, 1948/3K. Sayılı 4.2.1948 tarihli kararı ve bu içtihadın değiştirilmesine gerek bulunmadığına ilişkin 6.5.2016 tarihli 2015/1E, 2016/1K sayılı YİBBGK kararı ile yapılmış ve "bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı" kabul edilmiştir.
    Öte yandan; dava dilekçesinde bulunması gereken dava değeri usulü bir işlem olduğuna göre bu usulü işlemin değiştirilmesi (dava değerinin arttırılması) davanın ıslahı niteliğindedir. Bozmadan sonra yapılan bu ıslah işlemine geçerlilik tanımak yukarıda belirtilen İBK gereğince mümkün değildir.
    Somut olaya döndüğümüzde; davacının 32.000 TL üzerinden harç yatırmak suretiyle dava açtığı, bozma sonrası 116.970 TL üzerinden harcı tamamladığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, hükmü temyiz etmeyen davalı ... yönünden davacının kazanılmış hakkı gözetilerek ve davalı ... yönünden bozma ilamından sonra ıslah yapılamayacağından davacının dava açarken harçlandırdığı dava değeri üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davalı ..."in yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine, 17.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi