Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/13381 Esas 2018/1050 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13381
Karar No: 2018/1050
Karar Tarihi: 12.02.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/13381 Esas 2018/1050 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/13381 E.  ,  2018/1050 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Davacı, murisi ..."ın, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum"un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava; davacının 12.01.2007 – 15.06.2007 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece; davanın reddine karar dair verilen karar davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 2. maddesinin 1. cümlesinde; “… Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez.…” denilmektedir.
    Avukatlık Kanunu hükümlerine göre de; vekilin ücrete hak kazanabilmesi için mutlaka duruşmaya katılması koşulu aranmamaktadır. Vekilin dava açmak için dilekçe yazmış olması veya cevap vermesi de bir çalışmayı ve ücreti gerektirmektedir.
    Somut olayda; her ne kadar davalı Kurum ve davalı işveren vekilleri duruşmalara katılmamışlarsa da; davalı Kurum vekilinin cevap dilekçesi sunduğu, davalı işveren vekilinin de davacılar murisinin işyeri sicil dosyasını sunduğu anlaşılmakla; davalılar vekillerinin vekalet ücretine hak kazandıkları, ancak davanın niteliği gereği davalılar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözardı edilerek, davalı Kurum ve davalı işveren lehine ayrı ayrı 245,00"er TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK’nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK"un 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının vekalet ücretlerine ilişkin 4. ve 5. fıkraları silinerek yerlerine; “ Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan ... gereğince 1.320,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine ” rakam ve sözcüklerinin eklenilmesine ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 12.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.