Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2018/177
Karar No: 2021/115

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/177 Esas 2021/115 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2018/177 E.  ,  2021/115 K.
"İçtihat Metni"

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza

Nitelikli yağma suçundan sanık ..."nın TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 149/1-c, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 29.12.2015 tarihli ve 62-459 sayılı hükmün, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 03.05.2017 tarih ve 66-1125 sayı ile, zorunlu müdafiye ödenen avukatlık ücretinin sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesi yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 14.03.2018 tarih ve 9506 sayı ile;
"Sanık ..."in suçun işlendiği yer olan Mersin"de ikamet etmediği, bir gün öncesinde Mersin"e geldiği olayın asli faili olan ..."ü tanımadığı, suç tarihinde diğer sanıklar ile buluştuğu ancak, sanık ... ile diğer sanıklar arasında katılan sanık ..."nın yağmalanması konusunda anlaştıklarına dair delil bulunmadığı gibi, bu konuda yeterli araştırma da yapılmadığı, katılan sanık ..."nın bankada yağma fiiline maruz kaldıktan sonra, sanıklar Yalçın ile Emre"nin o an olay yerinde bulunmayan sanık ..."in kullandığı araca bindikleri ve Abdulsamet"e bankada alacak verecek meselesi yüzünden kavga çıktığını söyleyip aracı sürmesini istedikleri ve bu şekilde gelişen olayda sanıkların polis takibi sonucunda yakalandıkları anlaşılmaktadır. Sanık ..."in yağma fiiline karıştığına ve bu yönde kastı olduğuna dair delil bulunmamaktadır. Kaldı ki, gelişen olayda, diğer sanıkların bankada gerçekleşen yağma eyleminde, sanık ..."in yardımına da ihtiyaçları bulunmamaktadır. Bu doğrultuda sanık ..."in yağma suçundan beraati gerekmektedir.
Diğer taraftan, kabule göre de, sanık ..."in yağma fiiline katıldığı benimsense bile, eyleminin TCK"nın 37. maddesi kapsamında fiili birlikte gerçekleştiren düzeyinde nitelendirilemeyeceği, ancak anılan Kanun"un 39. maddesinde düzenlenen suçun işlenmesine yardım etme düzeyinde kalacağı düşünülmektedir." görüşüyle itiraz yoluna başvurmuştur.
CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 02.04.2018 tarih ve 1424-2411 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme, sanık ... hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1- Sanık ...’ya atılı nitelikli yağma suçunun sabit olup olmadığının,
2- Sabit olduğunun kabulü hâlinde ise nitelikli yağma suçundan hakkında mahkûmiyet hükmü kurulan sanık ..."nın, TCK"nın 37/1. maddesi uyarınca müşterek fail olarak mı yoksa aynı Kanun"un 39. maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla mı sorumlu olacağının,
Belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Katılanın 10.10.2013 tarihinde ... Limited Şirketinin Garanti Bankasındaki hesabına 150.000 TL yatırıp bayram sonrasında geri çekmek ve bunun karşılığında 7.500 TL almak hususunda inceleme dışı sanık ..."ün çalıştığı şirket yetkilileriyle anlaştığı, bu maksatla inceleme dışı sanıklar ... ve ... ile birlikte Garanti Bankasına gittikleri, paranın yatırıldığı sırada katılanın, paranın yatırılacağı hesapla ilgili tereddüde düştüğü ve banka görevlisinin masanın üzerine koyduğu parayı almak için elini attığı ancak parayı ..."ün aldığı, bu nedenle katılan ile Emre arasında arbede çıktığı, olaya Yalçın"ın da katılarak katılanın beline sarılıp yere yatırdığı, daha sonra katılanın Emre ve Yalçın ile banka dışına çıktığı, inceleme dışı sanıkların banka dışında katılanı yere yatırıp elinde bulanan 150.000 TL"yi alıp olay civarında kendilerini bekleyen sanık ..."nın sevk ve idaresindeki 33 CLY 11 plakalı araç ile olay yerinden kaçtıkları iddiası ile kamu davası açıldığı,
10.10.2013 tarihli yakalama muhafaza altına alma ve teslim tesellüm tutanağından; aynı gün saat 14.15 sıralarında devriye görevi ifa ettikleri sırada çevre sakinlerinin, Metropol Garanti Şubesinde iki kişinin bir şahsın elindeki poşeti alarak deniz istikametine doğru kaçtıklarını söylemeleri üzerine söz konusu bankaya gidildiği, katılan ile görüşüldüğünde kendisine ait poşet içerisindeki 150.000 TL"sinin önceden tanıdığı inceleme dışı sanık ... ve tanık ... tarafından zorla elinden alındığını beyan etmesi üzerine şahısların eşkalinin güvenlik kamerasından tespit edildiği, katılanın beyanına göre bu şahısların çalıştığı şirket aranarak kullandıkları arabanın plakasının 33 CLY 11 olduğu tespit edilerek haber merkezi üzerinden anons edildiği, kısa süre sonra araç görülüp takip edilerek şahısların siren ve megafon ile uyarılmalarına rağmen kaçmaya devam ettikleri, çıkmaz sokağa girmeleri üzerine durdukları, arabanın sağ ön koltuğunda ve arka koltuğunda oturan şahısların arabadan inerek yolun sol tarafında bulunan bahçenin içerisine doğru kaçmaya başladıkları, kaçanlardan beyaz gömlekli olanın elinde siyah bir şeyin olduğu, araç şoförü olan sanık ..."nın yakalandığı, kaçan şahısların da kovalamaca sonucu yakalandığı, bu şahısların yakalandığı bölgeye tahmini iki veya üç metre uzaklıkta siyah renkli hırkaya sarılı sarı renkli poşet içerisinde desteler hâlinde toplam 150.000 TL olduğunun görüldüğü, şahısların üzerinde yapılan kaba üst aramasında herhangi bir suç veya suç unsuruna rastlanılmadığı, yakalanan şahısların inceleme dışı sanıklar ... ve ... oldukları, ele geçen paranın katılan Mehmet Yelocağı"na teslim edildiği,
Mersin Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 10.10.2013 tarihli genel adli muayene raporunda; katılan ..."nın sağ dizinde sıyrık ve ezik mevcut olduğunun ve bu yaralanmanın basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun belirtildiği,
11.10.2013 tarihli teslim ve tesellüm tutanağından; sanıkların kaçmış oldukları 33 CLY 11 plakalı arabanın Ata Sönmez isimli bir kişiye ait olduğu, elinde vekâletname bulunan Erkan Sönmez isimli kişinin bu arabayı inceleme dışı sanık ..."e bir aylığına kiraya verdiğini ve arabayı teslim almak istediğini beyan etmesi üzerine arabanın bu kişiye teslim edildiği,
11.10.2013 tarihli Mersin Ticaret Sicil Müdürlüğünce düzenlenen yazıdan; ...Çevre Yapı İnşaat Kimyasal Maddeler İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ortaklarının ... ve...oldukları, O..."un aynı zamanda şirketin yetkilisi olduğu,
20.11.2013 tarihli CD izleme tutanağından; bankanın güvenlik kamera kayıtları incelendiğinde, bankanın içerisinde inceleme dışı sanık ... ile katılanın bankonun önünde durduklarının, diğer sanıkların görüntüde olmadıklarının, Emre’nin banka görevlisinden almış olduğu paraları poşete koyduğunun, katılanın ise bu olayı takip ettiğinin, paraları aldıktan sonra Emre’nin önde katılanın ise arkasında olmak suretiyle bankanın çıkışına doğru gittiklerinin, bankanın çıkışında katılanın, Emre’nin sağ kolundan tuttuğunun, Emre’nin ise zorla dışarı çıktığının görüldüğünün, banka önünde bulunan ATM cihazının kamera kayıtlarında olaya ait görüntü bulunmadığının tespit edildiği,
İnceleme dışı sanık ... tarafından Yerel Mahkemeye hitaben düzenlenen 11.05.2017 tarihli dilekçede; olay günü inceleme dışı sanık ...’nin elinde bir poşetle bankadan gelerek araba içerisinde bekleyen sanık ...’e acele bir şekilde arabayı sürmesini söylediğini, sanık ...’in “Bir şey mi oldu, nedir bu acele!” gibi sorular sorunca “Sen sür, bir şey yok, biraz rahatsızım.” diye cevap verdiğini, bunun üzerine sanık ...’in arabayı sürmeye başladığını, bir müddet sonra peşlerine polisler takılınca sanık ...’in durmak istediğini, ancak Emre’nin sanık ...’in boynunu sıkarak “Sakın durma, yoksa başın büyük belaya girer, devam et, ne diyorsam onu yap.” dediğini, ancak sanık ...’in bir müddet gittikten sonra arabayı durdurduğunu, polislerden birisinin, Emre’nin sanık ...’in boynunu sıktığını gördüğü için Emre’yi kast ederek “Bu seni tehdit mi etti?” diye sorduğunu, Emre’nin sanık ...’in gözlerinin içine bakarak ve çeşitli hareketler yaparak onu korkuttuğunu ve sanık ...’in de “Bir şey yapmadı.” şeklinde cevap vermek zorunda kaldığını, daha sonra Emre’nin sanık ...’e “Bu olayla bir ilgin yok ama eğer konuşursan ve sana arabayı durdurmamanı söyleyip tehdit ettiğimi anlatırsan ben yanarım, ben yanarsam sen de yok yere yanarsın.” dediğini ve mahkemedeki ifadelerin bu şekilde verildiğini, söz konusu olayın tamamen Emre’nin başının altından çıktığını, sanık ...’in ve kendisinin Emre’nin parayı alıp kaçtığını bilmediklerini, hatta sanık ...’in Emre’yi ilk kez o gün gördüğünü ve arabadan dahi inmediğini, adaletin yerini bulması ve suçsuz birisinin mağdur olmaması için bu dilekçeyi yazdığını belirttiği,
İnceleme dışı sanık ... tarafından Yerel Mahkemeye hitaben düzenlenen 23.10.2017 havale tarihli dilekçede; olay günü panikleyerek o gün tanıştığı ve daha öncesinde hiçbir ilgi ve alakasının olmadığı sanık ...’in kullandığı arabaya binerek olay yerinden uzaklaştığını, sanık ...’in inceleme dışı sanık ...’ın tanıdığı olduğunu, olay günü tanışıp birlikte yemek yediklerini, bir işi olduğundan bankaya uğrayacağını söylediği için bu kişinin olay yerinde bulunduğunu, sanık ...’in arabayı kendi sözü üzerine çalıştırdığını ve bir müddet sonra peşlerine polislerin takıldığını, sanık ...’in durmak istemesi üzerine boynundan tutup yaşadığı paniğin de etkisiyle aracı sürmesini yoksa onun da yanacağını söylediğini, bir süre daha arabayı sürdükten sonra “Benim bir günahım yok, ne yaptıysanız polise anlatın.” diyerek arabayı durdurduğunu, bundan kısa bir süre sonra sanık ... in olanları polise anlatmasından korktuğu için Yalçın vasıtasıyla haber göndererek susmasını aksi hâlde onun da yanacağını ilettiğini, duruşma günü geldiğinde sanık ... ile adliyede buluştuklarını ve ona nasıl ifade vereceğini anlattığını, onun da söylediklerini mahkemede tekrar ettiğini, sanık ..."in bu olayla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen ceza almasının kendisini vicdanen etkilediğini yazdığı,
Anlaşılmaktadır.
Katılan ... Yerocağı Kollukta; emlak alım satımı işiyle uğraştığını, bu işle ilgili elde ettiği paraları kızı Ayşe"nin adına açmış olduğu hesaba yatırıp ev ve arsa alacağı zaman tekrar çektiğini, 08.10.2013 tarihinde söz konusu hesaptan 145.000 TL çektiğini, 09.10.2013 tarihinde bir ev alımı konusunda anlaştığını ancak bunun gerçekleşmediğini, paranın üzerinde olduğunu, aynı gün ... isimli kişinin kendisini arayarak ... Çevre Limited Şirketi adına Yapı Kredi Bankası Mersin Şubesine 150.000 TL yatırmasını, bu iş karşılığında 750 TL komisyon vereceğini söylediğini, kendisinin de kabul ederek 150.000 TL"yi yatırdığını ve bir saat sonra geri çektiğini, 750 TL komisyon ücretini de aldığını, ..."in şirket cirosunun yükselmesi için bu şekilde şirket adına bankaya para yatırıp çektiğini, şirketin parasal yönden iyi olduğunu göstermek için yaptığını söylediğini, daha sonra ..."in kendisini tekrar arayarak ... Çevre Limited Şirketi adına Garanti Bankası Metropol Şubesinde hesap açtığını, bu hesaba para yatırıp tekrar çekmesini söylediğini, bunun üzerine tekrar bankaya gittiğinde ... isimli bir kişinin, ..."in müdürü olduğunu, yanında getirdiği 150.000 TL"yi kendisine vermesini, bu parayı şirket hesabına yatıracağını söylediğini, parayı bu şahsa vererek bir banka oturduğunu ve parayı yatırmasını beklediğini, bu arada ne yaptığını sormak için Osman"ın yanına gittiğinde parayı şirket adına yatırmayıp eşi adına yatırmaya çalıştığını öğrendiğini, bunun üzerine banka görevlisine paranın kendisine ait olduğunu söyleyerek müdahale ettiğini, banka görevlisinin masanın üzerine koyduğu parayı almak için elini attığını ancak inceleme dışı sanıklar Emre ve Yalçın ile Osman"ın kendisinden daha atik davrandıklarını ve parayı Emre"nin aldığını, aralarında arbede çıktığını, bu sırada Osman"ın adamı olan Yalçın"ın belinden sarılarak kendisini yere yatırdığını, bu şahıslara müdahale ettiğini, daha sonra hep birlikte bankanın dışına çıktıklarını, bankanın dışında da bu şahıslarla arbede yaşadığını, kendisini yere düşürerek elinde bulunan parayı alıp kaçtıklarını, hemen banka görevlisine polisi aramasını söylediğini, daha sonra Emre ve Yalçın"ın para ile yakalandıklarını, Emre, Osman ve Yalçın"dan şikâyetçi olduğunu,
Mahkemede; ..."i tanıdığını, sanığı ve inceleme dışı sanıkları tanımadığını, şirketin limitini yükseltmek için bankaya para yatırıp çekeceklerini söyleyerek kendisinden para istediklerini, kendisinin de 150.000 TL verebileceğini söylediğini, bunun karşılığında kendisine 700 TL ödeme yapacaklarını, bu amaçla olay günü bankaya gittiğini, bankaya ..."in de geleceğini zannettiğini ancak 4-5 kişinin geldiğini, 150.000 TL"yi banka görevlisine şirketin hesabına yatırması için verdiğini, bu paranın orada bulunan kilolu birinin eşinin hesabına yatırılacağını öğrenince parayı vermekten vazgeçtiğini ve banka görevlisinden parayı aldığını, bunun üzerine kilolu kişinin de elinde bulunan parayı aldığını, kendisinin ise vermemek için bu kişiye direndiğini ve birlikte sürüklendiklerini, bu şekilde bankanın dışına kadar çıktıklarını, dışarıda 4-5 kişi olduklarını ve kendisini yere yatırarak parayı alıp kaçtıklarını, paranın aynı gün karakolda eksiksiz olarak kendisine teslim edildiğini, söz konusu şirket adına daha önceden para yatırmadığını, ilk kez o gün para yatıracağını ancak onun da olmadığını, karşılığında kendisine 750 TL verileceğini ancak verilmediğini, şikâyetçi olduğunu,
Tanık ... Kollukta; Garanti Bankasında nakit işlem sorumlusu olarak çalıştığını, 10.10.2013 tarihinde saat 14.10 sıralarında bankaya ilk olarak inceleme dışı sanık ..."ün geldiğini ve eşi adına para yatıracağını söyleyip 150.000 TL verdiğini, parayı saydığı sırada katılan ..."nın paranın müdür geldikten sonra yatırılacağını söyleyerek müdahale ettiğini, bunun üzerine işlemi durdurarak parayı Emre"ye iade ettiğini, katılan ile Emre"nin banka içerisinde tartışmaya başladıklarını, aralarında arbede yaşandığını ve kavga ederek bankanın dışına çıktıklarını, bankacılık tecrübelerinden dolayı bu şahısların bankaya yatırmak istedikleri paranın tefeciliğe konu olduğunu düşünüp işlemleri direk yapmadığını, güvenlik görevlisinin polisi aradığını,
Mahkemede; olay tarihinde inceleme dışı sanık ..."nin bankaya gelerek eşi adına para yatıracağını söylediğini, kendisinin gişe işlemleri yapan kişilerin işlemlerini izlediği esnada katılanın da gelerek para yatırma işlemini bekletmesini, patronun geleceğini, paranın şirket hesabına yatırılacağını söylediğini, daha sonra Emre"nin eşinin hesabını kastederek birkaç defa işlemi yapan görevli kişiye hesaba yatır diye söylediğini, aralarındaki anlaşmazlığı fark ettiği ve kendisi bankanın nakit sorumlusu olduğu için onlara "Arkada bekleyin, aranızda hâlledin, öyle gelin" dediğini, parayı Emre getirdiği için parayı geri ona teslim ettiklerini, sonrasında aralarında bir arbede olduğunu, ancak tam olarak ne olduğunu görmediğini, en son parayı Emre"nin alarak bankadan kaçarak çıktığını gördüğünü, tam emin olmamakla birlikte Emre ile gelen bir kişi daha olduğunu, bu kişinin de Emre ile kaçtığını, o esnada grup aracını hazırladığı ve içerisi kalabalık olduğu için Emre"nin yanındaki diğer kişinin ne yaptığını hatırlamadığını, o şahısla paranın yatırılması esnasında diyaloğunun olmadığını, işlem anında diğer kişinin hiçbir müdahalesinin olmadığını, sonrasında Emre ile gittiğini,
Tanık ... Aşamalarda; nakliyecilik ve ticaret işiyle uğraştığını, ... Çevre Yapı isimli şirketin sahibi olan ...t"un, şirket kurduğunu ve şirkete para giriş çıkışı yapmaları gerektiğini söyleyerek komisyon karşılığında para yatırıp çekecek bir tanıdığının olup olmadığını sorduğunu, bunun üzerine komisyon karşılığında bu işleri yapan katılan ... Yerocağı"nın numarasını vererek "Bu şahıs ile görüş, sana yardımcı olur." dediğini, yaklaşık bir aydır hesap kapama ve çekme işlemleri yaptıklarını, hesaba her yatırmada 0.50 komisyon alındığını, olaydan bir gün önce şirket hesabına Hilton Oteli yakınında bulunan Yapı Kredi Bankasından 153.000 TL yatırıp anında geri çektiklerini ve katılanın komisyonunu aldığını, olay günü kendisini çağırmaları üzerine şirkette çalışan inceleme dışı sanık ... ve ... ile birlikte giderek Metropol Garanti Şubesinde şirket adına hesap açtırdıklarını ve yanlarından ayrıldığını, bu kişilerin katılanı da bankaya çağırdıklarını, aynı gün saat 14.10 sıralarında katılanın kendisini arayarak gelen şahısların parayı alıp kaçtıklarını söylediğini, katılanın parasını kimin alıp kaçtığını görmediğini, kendisinin bankaya gelerek polislere bu kişilerin bindiği arabanın plakasını verdiğini,
İnceleme dışı sanık ... müdafisi huzurunda Kollukta; 10.10.2013 tarihinde inceleme dışı sanık ..."ün kendisini arayarak Garanti Bankası Metropol Şubesinde olduğunu ve yanına gelmesini söylediğini, bunun üzerine aynı gün saat 13.30 sıralarında bankaya gittiğini, Emre"nin konuştuğu banka görevlisinin elinde bulunan miktarını hatırlamadığı tomar hâlinde parayı Emre"ye verdiğini, bu sırada Emre ile yanında bulunan kişi arasında tartışma başladığını, kendisinin bankanın dışına çıktığını, Emre ile bu kişi arasında arbede yaşandığını ve bu kişinin yere düştüğünü, Emre"nin bu şahsın elindeki içi para dolu poşeti alıp kendisine verdiğini, Emre ile birlikte bankadan ayrılarak yakında bulunan otoparka gittiklerini ve... plakalı arabaya binerek Mezitli istikametine doğru gittiklerini, polislerin kendilerini takip etmeleri üzerine Emre"nin sanık ..."e "Otoyu durdurma, kaçalım, yakalanmayalım." dediğini, bir müddet kovalandıktan sonra yakalandıklarını, Emre ve kendisinin arabadan inerek kaçmaya başladıklarını ancak bir müddet sonra yakalandıklarını, Emre"nin suça konu parayı çalılıkların içine attığını, yakalandıktan sonra polislere paranın yerini gösterdiklerini, hiçbir şahıs adına iş yapmadığını, ... ve ...l"i tanımadığını, ... Çevre Limited Şirketinin ortaklarının kim olduğunu ve hangi amaçla kurulduğunu bilmediğini,
Cumhuriyet Başsavcılığında; inceleme dışı sanık ... ile yaklaşık 5-6 ay önce tanıştığını, 10.10.2013 tarihinde Emre"nin kendisini arayarak Garanti Bankası Metropol Şubesinde olduğunu ve yanına gelmesini söylediğini, aynı gün saat 13.30 sıralarında Emre"nin yanına gittiğinde banka görevlisiyle konuştuğunu, banka görevlisinin elinde bulunan miktarını hatırlamadığı tomar hâlindeki parayı Emre"ye teslim ettiğini, bu esnada Emre ile yanında bulunan bir şahıs arasında tartışma çıktığını, bu kişinin Emre"nin elindeki para poşetini almak istediğini, bu şekilde bankanın dışına çıktıklarını, Emre"nin tartıştığı adama hitaben "Ben senin faizli paranı zaten verdim." dediğini, Emre ile tartıştığı kişi arasında itiş kakış olduğunu ve bu kişinin yere düştüğünü, Emre"nin bu kişinin elinden içi para dolu poşeti alıp kendisine verdiğini, parayı kendisine verdikten hemen sonra da elinden geri aldığını, Emre ile bankanın yanından ayrılarak yakın bir yerde bulunan otoparka giderek otoparkta bekleyen sanık ..."nın yönetimindeki ... plakalı arabaya bindiklerini, arabayla Mezitli yönüne doğru gittikleri sırada polisin kendilerini takip ettiklerini gördüklerini, Emre"nin sanık Abdussamet"e hitaben "Otoyu durdurma, kaçalım yakalanmayalım." dediğini, bir müddet bu şekilde kaçtıktan sonra yakalandıklarını, Emre"nin kendisini çekerek araçtan indirdiğini ve "Benimle gel" dediğini, kaçmaya başladıklarını ve bir süre sonra yakalandıklarını,... Çevre Limited Şirketinin kimin adına kayıtlı olduğunu bilmediğini, Emre çağırdığı için bankaya gittiğini, Emre"nin banka dışında tartıştığı adamın beline sarıldığını ve bu kişinin yere düştüğünü, daha sonra içerisinde para dolu poşeti alıp kendisine verdiğini, kendisinin ise bu kişiyi yerden kaldırdığını,
Tutuklama talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; inceleme dışı sanık ..."yi Gaziantep"ten tanıdığını, olay günü yanlarında kendi arkadaşı olan sanık ..."in de olduğunu, Emre"nin kendilerini öğle yemeğine çağırması ve devamında onun yanında oldukları için olay yerinde bulunduklarını, bankada iken Emre"nin biriyle itiş kakış yaşadığını, paranın yere düştüğünü, Emre ile bu kişinin de yere düştüğünü, kendisinin parayı aldığını, giderken de Emre"ye verdiğini, diğer kişiyi tanımadığını, bu kişiye elini sürmediğini,
Mahkemede; olay tarihinde sanık Abdülsamet"le birlikte tatil maksatlı olarak Mersin"de bulunduklarını, Mersin"de şirketleri olan inceleme dışı sanık ..."yi telefonla arayarak nerede olduğunu sorduğunu, onun da olay yerindeki banka şubesinde olduğunu söylemesi üzerine Emre"yi görmek için sanık ... ile birlikte bahsi geçen bankaya gittiklerini, Emre"nin bankanın dışında daha önceden tanımadığı bir şahıs ile tartıştığını, birbirlerini itip kaktıklarını gördüğünü, arabadan inerek ne olduğunu sorduğunu, Emre"nin tekrar konuşmaya başlayıp geleceğini söylemesi üzerine ise tekrar arabaya döndüğünü, daha sonra Emre"nin de yanlarına gelerek arabaya bindiğini, Emre"nin elindeki poşette ne olduğunu sorduğunda para olduğunu söylediğini, olay yerinden ayrıldıklarını, iddia edildiği gibi katılanı Emre ile birlikte yere düşürerek elindeki para bulunan poşeti almasının söz konusu olmadığını, katılanın Emre ile münakaşaları sırasında yere düştüğünü, bunun üzerine Emre"nin poşeti alarak bulundukları arabaya geldiğini, ne olduğunu sorduğunda aralarında bir sorun olduğunu belirttiğini, başka bir şeyden şüphelenmediklerini ve olay yerinden ayrıldıklarını, olayla ilgisinin bulunmadığını,
İnceleme dışı sanık ... Kollukta müdafi huzurunda; 10.10.2013 tarihinde ..."in kendisini arayarak Garanti Bankası Metropol Şubesine geçmesini, katılan ..."nın bankaya gelerek ...Çevre Yapı Limited Şirketi adına 150.000 TL yatırıp bayramdan sonra geri çekeceğini söylediğini, bunun üzerine bankaya giderek sıra aldığını, bir müddet sonra katılanın da elinde siyah renkli bir çanta ile geldiğini, katılana paranın faizi olarak 7.500 TL ödediğini ve işlem yaptırmak üzere görevli memurun yanına geçtiğini, katılanın da çantayı açarak içinde bulunan poşetteki 155.000 TL"yi kendisine verdiğini, paranın 5.000 TL"sini katılana iade ettiğini, katılanın yanından ayrılarak banka içerisindeki bir banka oturduğunu, parayı teslim ettiği banka çalışanının parayı saydığını, daha sonra katılanın tekrar yanına gelerek parayı vermeyeceğini söyleyip parayı geri istediğini, bunun üzerine banka çalışanına işlemlerin iptal edilmesini söyleyerek parayı geri aldığını, para kendisinde iken katılandan vermiş olduğu paranın faizini istediğini, onun ise vermeyeceğini söyleyerek elinde bulunan parayı almaya çalıştığını, banka içerisinde katılan ile aralarında arbede yaşanmadığını, bankanın dışına çıktıktan sonra aralarında arbede yaşandığını, katılanın belinden sarılarak yere düşürüp poşet içerisinde bulunan 150.000 TL"yi almadığını, paranın zaten kendi elinde olduğunu, katılan ile aralarındaki arbede sırasında kendisinin de yere düştüğünü, parayı yerden inceleme dışı sanık ..."ın aldığını, daha sonra bankanın yanından ayrılarak otoparka gittiklerini, otoparktan çıktıktan sonra ..."i arayarak paranın kendilerinde olduğunu, katılanın 7.500 TL"yi iade etmediğini söylediğini, Mustafa"nın da "Parayı getir" demesi üzerine "Tamam" dediğini, Mezitli istikametine doğru gittikleri sırada polislerin kendilerini takip ettiğini, bir müddet kaçtıktan sonra yakalandıklarını, Yalçın ile birlikte kaçmaya başladıklarını, Yalçın"ın elinde bulunan poşet içerisindeki parayı yere attığını, parayı zorla alarak kaçmadığını, paranın çalınmasıyla ilgili kendisine kimsenin talimat vermediğini, ancak paranın bankaya yatırılması ile ilgili talimatı ..."nın aracılığıyla ..."in verdiğini, ... Çevre Limited Şirketinin Osman Dost isimli kişi adına kayıtlı olduğunu ancak şirketi... ve ..."in yönettiğini, katılanın 09.10.2013 tarihinde Yapı Kredi Bankasına yatırılmak üzere ..."e 153.000 TL verdiğini ve karşılığında 750 TL komisyon ücreti aldığını, iki ay kadar önce de... ve ..."in talimatlarıyla katılan ile birlikte Yapı Kredi Bankası Pozcu Şubesine gittiklerini, ismini hatırlamadığı bir şirket adına 40.000 TL yatırdığını, aynı gün bu paranın katılanın eşi veya kıza adına olan hesaba havale edildiğini, Mustafa"nın komisyon ücreti olarak katılana 200 TL verdiğini,
Cumhuriyet Başsavcılığında; 10.10.2013 tarihinde öğlenden önce ... Çevre Limited Şirketinin araç kiralama şirketinden kiraladığı ... plakalı araba ile ..., kendisi, ...t, ... ve ... olmak üzere beş kişi birlikte bankaya gittiklerini, adı geçen şirket adına hesap açtırmak istediklerini ancak işlemin yetişmediğini, aynı gün saat 14.30 sıralarında Osman ile birlikte yine bankaya gittiklerini, kendisinin bu şirketin ayak işlerini yaptığını, bankadan ayrıldıklarında sanık ..."in kullandığı arabanın bulunduğu otoparka gittiklerini ve onun kullandığı araçla ayrıldıklarını, ..."un parayı eşi adına olan bir hesaba yatıracağı hususunun doğru olmadığını, şirket adına hesap işlemleri yetişmeyince kendi adına hesap açtırdıklarını ve paranın kendi adına yatırılacağını, katılanın doğruyu söylemediğini, olay günü öğlenden önce inceleme dışı sanık ..."ı aradığını, birlikte yemek yediklerini ve bankaya geçtiklerini, bankada bulunduğu sırada Yalçın"ı arayarak çağırmadığını, atılı suçlamayı kabul etmediğini,
Tutuklama talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; Gaziantep"teki akrabalarının mahallesinden tanıdığı inceleme dışı sanık ..."ın 15 gün önce gezmek için Mersin"e geldiğini ve bir haftadır kendisinde kaldığını, ..."in 150.000 TL"yi katılandan alarak şirketin hesabına yatırmasını söylediğini, Osman Dost, ... ve kendisinin öğleden önce Garanti Bankası Gökdelen Şubesine gidip hesap açtırmaya çalıştıklarını, ancak evrak işlemlerinin yetişmediğini, ..."in "O zaman senin eşinin burada hesabı var, parayı oraya yatır" dediğini, öğleden önce buluştukları için bu esnada Yalçın"ın bankanın dışında olduğunu, vezneye verdiği paranın sayma işlemlerinin uzadığını, katılanın bir şeyden rahatsız olarak vazgeçip "Parayı yatırma" dediğini, kendisinin de gişe memuruna işlemi iptal etmesini söylediğini ve parayı poşete doldurduğunu, katılandan verdiği komisyonu geri istediğini, onun ise elindeki poşeti almaya çalıştığını ve hem kendisine hem poşete sarıldığını, ikisinin de yere düştüğünü, bu esnada Yalçın"ın da paranın kendisine ait olduğunu düşünerek parayı aldığını, beraber otoparka gittiklerini, arkadaşları sanık ..."nın otoparkta arabayı yıkattığını, sanık ..."in Yalçın ile birlikte Gaziantep"ten misafir olarak geldiğini, onun ile samimiyetinin bulunmadığını, Yalçın"ın arkadaşı olduğunu,
Mahkemede; olay tarihinde daha önceden tanıdığı arkadaşı inceleme dışı sanık ... ile birlikte kendisine ait araç kiralama şirketi arabası ile çarşıya gittikleri sırada sanık ..."nın Yalçın"ı aradığını, üçünün buluştuklarını ve yemek yiyerek çay içtiklerini, daha sonra kendisinin yanlarından ayrılarak Garanti Bankasına gittiğini, katılanı daha önceden tanıdığını, katılan ile patronu Ali Şıralı"nın Mersin"de faaliyet gösteren ... Çevre Limited Şirketine birkaç defa para yatırıp çektiklerini, olay günü de katılanın yine bu şirkete para yatıracağını, kendisinin de öncesinden Garanti Bankasından şirket adına hesap açması gerektiğini, ancak işlemin geciktiğini ve hesap açma işleminin yapılamadığını, katılan ile banka şubesinde buluştuklarını, şirket adına hesap açma işlemi yetişmediği için patronu Ali Şıralı"nın kendisini arayarak paranın aynı bankada eşi adına olan hesaba yatırılmasını istediğini, kendisinin de katılandan aldığı parayı eşi adına olan hesaba yatırmak isterken katılanın gelerek "Ben parayı vermekten vazgeçtim" deyip parasını istediğini, kendisinin de peşin olarak ödediği komisyon ücretini geri vermesini söylediğini, katılanın ise vermeyerek parayı almak istediğini ve aralarında arbede yaşandığını, parayı alarak bankadan dışarıya çıktığını, bankada işlemleri yaparken tek başına olduğunu, Yalçın"ın bankanın önüne daha sonradan geldiğini ve katılan ile tartışırken kendilerini ayırmaya çalıştığını, daha sonra birlikte ayrıldıklarını, söz konusu parayı ödediği komisyon ücretini alamadığı ve patronunun bunun hesabını kendisinden soracağı için patronuna götürmek üzere aldığını, sanık ..."nın bu olaydan haberinin olmadığını, olay anında da bankada bulunmadığını, bildiği kadarıyla otoparkın bahçesinde olduğunu, çelişki nedeniyle sorulduğunda; şimdiki ifadesinin doğru olduğunu,
İfade etmişlerdir.
Sanık ... müdafisiz Kollukta; eşi ile araları bozuk olduğu için olay tarihinden 4-5 gün önce Mersin iline geldiğini, 10.10.2013 tarihinde Gaziantep ilinden tanıdığı inceleme dışı sanık ..."ı aradığını ve Mezitli ilçesinde buluştuklarını, Yalçın"ın yanında bulunan inceleme dışı sanık ..."ün bankada işlerinin olduğunu söylemesi üzerine hep birlikte çarşıya geldiklerini, ... plakalı arabayı kendisinin sürdüğünü, Metropol civarında Emre"yi bırakarak Yalçın ile birlikte bir otoparka gittiklerini ve Emre"yi beklediklerini, Emre"nin araması üzerine Yalçın"ın da onun yanına gittiğini, aradan yaklaşık 10 dakika geçtikten sonra Emre ve Yalçın"ın bulunduğu yere geldiklerini, Emre"nin elinde sarı renkli bir poşet bulunduğunu, bu poşetin içinde ne olduğunu sormadığını, arabayı sür demeleri üzerine otoparktan çıktıklarını, Çetinkaya istikametinden Mezitli istikametine doğru gitmekte iken resmî polis otosunun durması için işaret yaptığını, Emre ve Yalçın"ın kendisine "Durma sür birileri ile alacak verecek yüzünden kavga etti" demeleri üzerine durmayarak kaçtığını, .. Çevre Limited Şirketi ile kendisinin hiçbir bağlantısının olmadığını, katılanın parasının çalınması olayıyla ilgisinin bulunmadığını, bu işten bir menfaatinin de olmadığını,
Mahkemede; suçlamaları kabul etmediğini, Gaziantep ilinde ikamet ettiğini ve demir tüccarlığı yaptığını, inceleme dışı sanıklardan ..."ı tanıdığını, ..."ü ve katılanı tanımadığını, Mersin"e olay tarihinden 2-3 gün önce işleriyle ilgili ziyaret için geldiğini ve baldızının evinde kaldığını, aile yemeği yemeye gittikleri Ciğerci Bahattin"de Yalçın ile karşılaştıklarını, Yalçın"ın kendisine telefon numarasını vererek "Beni ara, bir yemeğe gidelim." dediğini, baldızının bayan arkadaşları eve ziyarete gelince utandığı için evden çıktığını, Yalçın"ı telefonla arayarak "Abi sana bir yemek yedireyim, çarşıya gidelim." dediğini ve Mezitli"de buluştuklarını, çarşıya gittikleri sırada Emre"nin de arabada olduğunu, birlikte çarşıya gittiklerini ve yemek yediklerini, Emre"ye telefon kılıfı aldıklarını, daha sonra Yalçın ile otoparkta Emre"yi beklediklerini, bu sırada Emre"nin bankada olduğunu, Yalçın aradığında Emre"nin bankadaki işlerinin bitmediğini söylemesi üzerine Yalçın"ın da Emre"nin yanına bankaya gittiğini, kendisinin bankaya hiç gitmediğini, otoparkta onları beklediğini, inceleme dışı sanıkların daha sonra gelerek arabaya bindiklerini, Emre"nin kendisine "Ben biraz rahatsızım, arabayı sen kullan" dediğini, kendisinin de direksiyona geçerek hareket ettiğini, bir süre sonra polisin selektör yaptığını görerek durduğunu, Yalçın"ın panikleyerek "Durma kaçalım" dediğini, ne olduğunu sorduğunda "Aranmam falan olabilir" dediğini, ancak durduğunu, olayın ne olduğunu karakolda öğrendiğini, sanık ..."ın elinde (kolunda) kazak olduğunu, kolluktaki ifadesiyle çelişki nedeniyle sorulduğunda; burada detaylı ifadede bulunduğunu, şimdiki ifadesinin doğru olduğunu,
Savunmuştur.
Uyuşmazlık konusunda sağlıklı bir hukuki çözüme ulaşılabilmesi bakımından “yağma” suçu üzerinde durulmasında fayda bulunmaktadır.
5237 sayılı TCK"nın "Yağma" başlıklı 148. maddesinde; "Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlenmiştir.
Madde gerekçesinde; "Madde metninde yağma suçunun temel şekli tanımlanmıştır. Hırsızlık suçunda olduğu gibi, yağma suçunda da, taşınır malın alınmasıyla ilgili olarak zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir. Ancak, hırsızlık suçundan farklı olarak, bu suçun oluşabilmesi için, mağdurun rızasının, cebir veya tehdit kullanılarak ortadan kaldırılması gerekir. Yağma suçu açısından tehdidin, kişiyi, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle yapılması gerekir. Yağma suçu, cebir kullanılarak da işlenebilir. Ancak bu cebrin, neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama boyutuna ulaşmaması gerekir.
Yağma suçunun tamamlanabilmesi için, kullanılan cebir veya tehdidin etkisiyle mağdur malı teslim etmeli veya malın alınmasına karşı koymamalıdır. Bu bakımdan, kullanılan cebir veya tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Bu nitelikte olmayan bir cebir veya tehdit, sırf mağdurun normalden fazla ürkek olması nedeniyle, malı teslim etmeye veya alınmasına yöneltmişse, yağma suçundan söz edilemez ve fiilin hırsızlık olarak nitelendirilmesi gerekir." açıklamasına yer verilmiştir.
Suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 149. maddesinde yağma suçunun; "Silâhla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hâle koyması suretiyle, birden fazla kişi tarafından birlikte, yol kesmek suretiyle ya da konut veya işyerinde, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, gece vakti, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla" işlenmesi nitelikli hâl olarak kabul edilmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasında yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin de uygulanacağı belirtilmiştir.
Yağma suçu amaç ve araç hareketlerden oluşan bir suçtur. İlk önce almayı gerçekleştirmek için araç hareketler olan cebir veya tehdit kullanılır, sonrasında bu cebir ve tehdidin etkisiyle malın alınması veya tesliminin sağlanması ile suç tamamlanır.
Yağma, tehdit veya cebir kullanma ile hırsızlık suçlarının bir araya gelmesiyle oluşmuş bileşik bir suç olduğundan, birden çok hukuki değeri korumaktadır. Kendisini oluşturan suçların korudukları hukuki değerler olan kişi özgürlüğü, vücut dokunulmazlığı, zilyetlik ve mülkiyet yağma suçunun da koruduğu hukuksal değerlerdir.
Yağma suçunun oluşabilmesi için, suça konu malın, elinde bulunduran kişiden cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle alınması veya mağdurun malı teslime veya alınmasına karşı koymamaya mecbur kılınması gerekir. Cebir ya da tehdit, bir kişiyi malını teslime veya alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak amacıyla yapılmalıdır. Cebir ya da tehdidin belirtilen amaçla ve bu şekilde gerçekleştirilmesi, yağmayı mal varlığına karşı işlenen diğer suçlardan ayırmaktadır.
Failin mağdura yönelttiği cebir veya tehdidi, kendisi veya başkasına yarar sağlamak amacıyla malı teslime veya alınmasına karşı koymamaya zorlamak amacıyla gerçekleştirmiş olması gerekir. Cebir veya tehdit ile malın alınması veya verilmesi arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Yağma suçunun oluşabilmesi için, baştan beri yağma amacıyla hareket eden failin, eylemin başında veya ortasında cebir veya tehdit kullanmasının bir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan cebir veya tehdidi kullanmasıdır.
Yağma suçu, bir kişinin malını cebir veya tehdit kullanarak almak suretiyle işlenmiş sayılacağından, unsurları itibarıyla hem zilyetliğe, hem de kişi hürriyetine yönelik bir suçtur. Ancak kişi hürriyetine yönelen saldırı, mal aleyhine işlenen suçun gerçekleşmesi bakımından bir araç niteliğinde bulunduğundan, bu suç sonuç itibariyle "mal aleyhine" işlenen bir suçtur.
Öte yandan, amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de, insan haklarına dayalı, demokratik rejimle yönetilen ülkelerin hukuk sistemlerinde bulunması gereken, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" şeklinde, Latincede ise "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi açısından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlak surette sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ya da gerçekleştiriliş şekli hususunda herhangi bir şüphe belirmesi hâlinde uygulanabileceği gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate veya herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
10.10.2013 tarihinde ... Çevre Limited Şirketinin Garanti Bankasındaki hesabına 150.000 TL yatırıp bayram sonrası geri çekmesi ve bunun karşılığında kendisine 7.500 TL faiz ödenmesi hususunda şirket yetkilileriyle anlaşan katılanın bu maksatla bankaya gittiği, söz konusu şirkette çalışan inceleme dışı sanık ... ile inceleme dışı sanık ..."ın da sanık ..."nın kullandığı arabayla bankanın bulunduğu yere geldikleri, sanık ..."in bankaya girmeyerek bankanın yakınındaki bir otoparkta inceleme dışı sanıkları beklediği, katılan ile bankada buluşan Emre’nin suça konu paraları eşi adına açılmış olan hesaba yatırmak istediği, bu durumu fark eden katılanın paranın yatırılacağı hesapla ilgili tereddüde düştüğü ve banka görevlisine paranın kendisine ait olduğunu söyleyip parayı almak için el attığı, bu sırada Emre"nin daha atik davranarak parayı aldığı, bu nedenle katılan ile aralarında arbede yaşandığı ve birlikte bu şekilde bankanın dışına kadar çıktıkları, dışarıda bulundukları sırada Yalçın"ın katılanın beline sarılarak yere yatırıp Emre ile birlikte katılanın elinde bulunan içerisinde 150.000 TL olan poşeti aldıkları ve kendilerini bekleyen sanık ..."nın yanına giderek onun sevk ve idaresindeki arabaya binip olay yerinden kaçtıkları, peşlerine düşen polis ekiplerince siren ve megafon ile durmalarının istenmesine rağmen sanık ..."nın arabayı sürmeye devam ettiği ancak çıkmaz sokağa girmesi üzerine yakalandıkları olayda; katılan ... Yerocağı’nın kendisine karşı gerçekleştirilen yağma eylemine sanık ..."in katıldığına dair herhangi bir beyanda bulunmaması, Emre’nin, sanık ..."in söz konusu olaydan haberinin olmadığını ve olay anında da bankada bulunmadığını savunması, Yalçın’ın da, olay günü yanlarında kendi arkadaşı olan sanık ..."in de olduğunu, Emre"nin kendilerini öğle yemeğine çağırması ve devamında onun yanında olmaları nedeniyle olay yerine bulunduklarını savunması ve 20.11.2013 tarihli banka güvenlik kamera kayıtlarının bulunduğu CD izleme tutanağından da sanık ...’in suçun işlendiği sırada bankada bulunmadığının anlaşılması, sanığın atılı suçlamayı kabul etmemesi ve sanık ...’nin öncelikle suça konu parayı eşinin adına açılmış hesaba yatırmaya çalışması ancak katılanın bunu fark ederek müdahale etmesi üzerine yağma suçunun işlenmesi yani söz konusu suçun ani gelişen bir olay sonucu gerçekleşmesi hususları göz önünde bulundurulduğunda, sanık ...’in katılana karşı gerçekleştirilen yağma eylemini önceden bilerek inceleme dışı sanıkların eylemlerine iştirak ettiği veya eylemin gerçekleştirilmesine yardımcı olduğuna dair mahkûmiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığının kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Başkanı ve Üyelerden ..., ... ve ...; "Olay günü sanık ...’nin kiraladığı ancak kendisinin kullandığı araç ile sanıklar Emre ve Yalçın ile birlikte olay yerine giden, bankaya yakın bir yerdeki otoparkta araç içerisinde sanıkların gelmesini bekleyen, telaşlı bir şekilde ellerinde para dolu poşet ile gelen ve hemen hareket etmesini söyleyen sanıkları idaresindeki araç ile olay yerinden uzaklaştırmaya çalışan, peşlerine düşen polislerin ihtarına rağmen durmayan, yapılan takip sırasında girmiş oldukları çıkmaz bir sokakta diğer sanıklarla birlikte yakalanan sanık ...’in, sanıkların yağma suçunu işledikleri konusunda açık bir kusuru olduğu ortaya konamasa da; kasten ve hukuka aykırı olarak işlenmiş yağma suçunun müşterek failleri olan Emre ve Yalçın’ın fiillerinin açık bir haksızlık içerdiğini öngörmesine rağmen, bu sanıkları polislerin dur ihtarına uymayarak olay mahallinden kaçırmaya çalışan sanık ...’in eyleminin, TCK’nin 40/1. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca, anılan Kanun"un 39. maddesine göre yardım etme kapsamında kaldığı kanaatinde olmamız nedeniyle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak olunmamıştır." görüşüyle,
Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurulu Üyesi de; sanığın atılı nitelikli yağma suçunu işlediğinin sabit olduğu düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
Ulaşılan bu sonuç karşısında diğer uyuşmazlık konusu tartışılmamıştır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 03.05.2017 tarihli ve 66-1125 sayılı sanık ... hakkındaki düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin sanık ... hakkında kurduğu 29.12.2015 tarihli ve 62-459 sayılı mahkûmiyet hükmünün, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkûmiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerekirken mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 18.02.2021 tarihinde yapılan birinci müzakerede yeterli çoğunluk sağlanamadığından, 16.03.2021 tarihinde yapılan ikinci müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi