Esas No: 2021/920
Karar No: 2021/1018
Karar Tarihi: 02.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/920 Esas 2021/1018 Karar Sayılı İlamı
T.C.
SAMSUN
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/920
KARAR NO : 2021/1018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAMSUN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2021
NUMARASI :
DAVACI : ...
VEKİLİ : ...
DAVALI : ...
VEKİLİ : ...
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket arasında herhangi bir mal alım satımı olmamasına rağmen davalı tarafından müvekkili aleyhine Samsun ..İcra Müdürlüğünün ....sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, borcun sebebi olarak da döviz cinsinden düzenlenen iki adet senedin gösterildiğini, davacının alacaklı olarak görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, davalının borcu ödemeye mecbur bırakmak maksadıyla icra takibi yaptığı ve davacının maaşına haciz koyulduğunu, konulan bu haksız haciz nedeniyle davacının maddi ve manevi zarara uğradığını beyanla davalı tarafa davacının herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, davacının borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı paranın yasal faizi ile davacıya iadesine, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini taleple dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;Dava dilekçesindeki belirtilen hususların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının tüm taleplerinin zaman aşımına uğradığını, borca konu senedin düzenlenme tarihinin..., vade tarihinin ..., icra takibinin ise ... yılı olduğunu, davacının taleplerinin haksız ve kötü niyetli olup çıkar sağlamaya yönelik olduğunu, takip kapsamında borçluya usulüne uygun tebligat yapıldığını, tebligata rağmen süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığından takibin kesinleştiğini, bono üzerindeki imzalara herhangi bir itiraz söz konusu olmadığından dava konusu senetlerin imzası ikrar edilmiş bono niteliğinde olduğunu, imzası ikrar edilmiş bonoya dayalı alacağın aksini ispat yükünün davacı yanda olduğunu, davacının iddiasını ispata yarar herhangi bir delil ibraz etmediğini, yalnızca davalının ticari defterlerine dayanmış olmasının kabul edilemeyeceğini beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Davalı tarafından başlatılan takibin hiç bir hukuki dayanağı olmadığını, müvekkilin davalıya karşı bir borcu bulunmadığını, takip talebinde borcun sebebi olarak 2 adet senet gösterilmiş fakat bu senetler gerçeğe aykırı olarak tek taraflı olarak düzenlendiğini, müvekkil davalı taraf ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmamakta olup bu husus arabuluculuk görüşmeleri ve yargılama esnasında herhangi bir şekilde ispat edilemediğini, iddia edildiği gibi bir ticari ilişki olsa idi davalı tarafça makbuz fatura benzeri belge ile ispat edilebilecek durumda iken dosya kapsamına herhangi bir belge sunulmaması davalının haksız ve kötüniyetli olduğunun ispatı neticesinde olduğu, somut olayda icra takibine konu bonolar üzerinde malen kaydı bulunmadığını, iş bu kayıt gereğince bononun teslim edilmiş bir mal karşılığında düzenlenmiş olduğunu ifade ettiğini, davalı tarafça dosya arasına herhangi bir delil sunulmamış davalının haksız icra takibine karşı davalının teslim etmesi gereken mal ile ilgili herhangi bir teslim belgesi sunmayıp kötü niyetli olarak takip başlattığı, ayrıca HMK madde 191 gereğince ispat yükü davalı tarafta olup iddiasını herhangi bir delil ile ispatlayamadığını, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin ..., esas ... karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava; senede dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takibe karşı açılan menfi tespit talebine ilişkindir.
Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dosya üzerinde yapılan incelemede, mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin değerlendirildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda özetle; davalı tarafından davacı aleyhine Samsun İcra Dairesinin ... E. (Kapatılan Samsun 7.İcra Dairesinin .. E.) sayılı dosyası ile ... tanzim tarihli vade tarihleri ... ve ... olan 32.000 USD bedelli iki adet senede dayalı olarak toplam 81.353,63 USD bedelli kambiyo takibinin başlatıldığı, davacının ise takip konusu senetlerle borcu olmadığını, ticari ilişkisi bulunmadığını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunduğu,
Türk Ticaret Kanunu 778. maddesinin yollamasıyla 749. maddesi gereği poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar. Takip konusu senetler incelendiğinde her ikisinin tanzim tarihinin 07.12.1999 vade tarihinin ise 30.10.2008, 30.11.2008 olduğu, takibin ise 17.02.2010 tarihinde yapılmasına göre zaman aşımının dolmadığı görülmektedir. Öte yandan takibin 17.02.2010 tarihinde yapılması davanın ise 05.09.2019 tarihinde açılmasına göre 10 yıllık dava zaman aşımının da gerçekleşmediği tespit edilmekle davalı tarafın zaman aşımı definin reddi gerekmiştir. (Yargıtay 19.HD. 2017/3489 E. 2019/5118 K. Sayılı ilamı)
Bononun şekil şartları TTK. nın 688. maddesinde gösterilmiştir. Maddede gösterilen şekil şartlarından bir kısmı zorunlu şartlar olmakla birlikte seçimlik şartlarda vardır. Bonoya isteğe bağlı olarak faiz, bedelin nakden yada malen alındığı yahut yetkili mahkeme kayıtları da konulabilir. Yargıtay İçtihatlarında kabul edildiği üzere bonolara özgü seçimlik unsurlardan birisi de temel borç ilişkisinden kaynaklanan borcun dayandığı nedenin gösterilmesine yönelik bedel kaydıdır. Bu kayıt keşidecinin senedin lehtarından karşı edayı aldığını ispata yarar ve daha çok keşideci ile lehtar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat bakımından önem taşır, kişisel defi nedenlerinin varlığının kanıtlanmasını kolaylaştırır. Söz edilen kayıtlar özellikle ispat hukuku açısından ilgilileri bağlayıcı niteliktedir.
Bono bağımsız borç ikrarı içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunun ileri süren tarafa aittir. Ancak senette borcun nedeni "mal" yada "nakit" olarak belirtilmişse davacının yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır. (HMK 191/1, TMK 6) Eğer taraflardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa buna senedin talili denmektedir. Bu anlamda talil senet metninde açıklanan ihdas nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir ve bu halde ispat yükü kaydın aksini iddia edene ait olmaktadır. Bonodaki bedel kaydının her iki tarafça talil edilmesi halinde ise ispat yükü borçlu üzerindedir yani yer değiştirmez.
İİK 72. Maddesi gereği borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir. Kural olarak bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat etmeye mecburdur. Bu genel kural menfi tespit davaları içinde geçerlidir. Yani bu davalarda bir vakıadan kendi lehine hak çıkaran taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını, yada borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle ortadan kalktığını ileri sürebilir. Borçlunun borcun varlığını inkar etmesi halinde ispat yükü davalı durumunda olmasına rağmen alacaklıya düşer. Alacaklı hukuki ilişkinin varlığını ispatlamak zorundadır.
Dosya kapsamından, davalı tarafından davacı aleyhine zaman aşımına uğramamış ve "malen" kaydı olan iki adet senet dayanak gösterilerek kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığı, öte yandan davalının senedin düzenlenme sebebini yani "malen" kaydını talil etmediği, senetlerin bağımsız borç ikrarını içermesi, bir illete bağlı olmaması, düzenlenme sebebinin "malen" olması, zaman aşımına uğramaması ve davalı tarafından talil edilerek ispat yükünün üzerine alınmaması sebebi ile davacının takip konusu senetlerle borçlu olmadığını senet miktarına göre kesin/yazılı delillerle ispatlaması gerektiği, ancak dosya kapsamında bu yönde ibraz edilmiş bir delili bulunmadığı, delil listesi nazara alınarak davacı tarafa son delili olan yemin delili hatırlatılmış, yemin metninin sunulması üzerine davalı şirketin tarih itibari ile yetkilisi olduğu anlaşılan ... talimat yolu ile yemini eda ederek davacıdan alacaklı olduğunu, senetlerin bedelsiz olmadığını, borcunun ödenmediğini bildirmiş, yemininde ısrar ettiği, böylece davacı dava konusu senetler dolayısıyla takipte borçlu olmadığını yasal delillerle ispatlayamadığından davanın bu nedenle reddine karar verildiği görülmüş olup, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Bütün bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE.
2.Davacı tarafından istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına.
3.İş bu kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürü tarafından, taraflara tebliğine.
Dair, HMK'nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.02/09/2021
...
Başkan
...
¸e-imza
...
Üye
...
¸e-imza
...
Üye
...
¸e-imza
...
Katip
...
¸e-imza
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 02/09/2021
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır!