9. Hukuk Dairesi 2011/51490 E. , 2014/612 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GEBZE 2. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2011
NUMARASI : 2010/568-2011/652
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılardan K.. Ş... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 09.02.2005 tarihinden itibaren davalı .Paz. Nak.Dağ. Ltd.Şti."nde çalışmaya başladığını, fiili çalışmasında hiçbir değişiklik ve kesinti olmadan diğer davalı.. Gıda Nak.İnş. Paz. Amb. San.Tic. Ltd.Şti."nde çalışmasına devam ettiğini ve 09.10.2009 tarihine kadar kesintisiz olarak çalıştığını, davalı şirketlerin yöneticilerinin aynı kişiler olduğunu, davalı işyerinde satış elemanı olarak çalışan davacının en son net maaşının 770 TL olduğunu, ücret dışında her ay 100 TL değerinde yemek ücreti ödendiğini, işlerin yoğun olduğu 1 Nisan ile 31 Ağustos arasında ayda 500 TL prim ödendiğini, davalı işverenin 2009 yılı Mayıs ya da Haziran ayında bir dağıtım elemanının, şirket müşterilerinden aldığı parayı şirkete vermemesi üzerine söz konusu parayı davacının maaşından kesmeye kalkıştığını, davacının da hiçbir sorumluluğunun olmayacağı gerekçesi ile kesinti yapılmasını kabul etmediğini, davalı işverenin ise davacının maaşının ödememeye başladığını bir süre sonra da 09/10/2009 tarihinde hiçbir gerekçe göstermeden ve önceden bildirimde bulunmadan davacıyı işten çıkardığını, işten çıkartılan davacıya yazılı bir fesih bildirimi tebliğ edilmediği gibi, kıdem ve ihbar tazminatı da ödenmediğini, 2009 Yılı Haziran ayından itibaren davacının ücretlerinin ödenmediğini, 100-150 TL harçlık verildiğini, 4,5 ay boyunca verilen harçlıkların toplam 600 TL olduğunu, davacının 2009 Yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına ait ücretlerinin ödenmediğini, davacının işe girdiği tarihten itibaren işten çıkartıldığı tarihe kadar, dondurma sektörünün yoğun olduğu 1 Nisan"dan 31 Ağustos"a kadarki dönemde sabah saat 08:00"de işbaşı yaptığını, öğlen yarım saat ara dinlenmesinin ardından akşam en erken saat 20:00"ye kadar, en geç ise 23:00"e kadar aralıksız çalıştığını, bu dönemde günlük ortalama 13,5 saat çalışasına rağmen, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, yine aynı dönemlerde hafta tatillerinin de büyük bölümünde çalıştığını, ayda bir Pazar günü dinlendiğini, hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini, davacının, çalıştığı tüm süre boyunca dini bayramlar haricindeki tüm resmi tatil ve genel tatil günlerinde de çalıştırıldığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, hak etmiş olduğu son yıllık izninin kullandırılmadığı gibi izin ücretinin de ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil, yıllık izin alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı... Paz. Nak. Dağt. Ltd.Şti vekili cevabında özetle; davalılar arasında herhangi bir bağlantı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı şirketin usulüne uygun davetiyeye rağmen davayı cevap vermediği, duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki benlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 1086 Sayılı Kanun döneminde açılan davalar yönünden ödeme definin temyiz incelemesi dâhil karar kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında yapılabileceği hem Dairemiz hem de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşik uygulaması olduğundan davalı ..Gıda Şirketi vekilinin temyiz dilekçesi ekinde sunduğu bordro vs. belgelerin Mahkemece değerlendirilebilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
3- İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada verilen ara dinlenme süresi ve fazla çalışma ücretlerinin hesabı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok on bir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde on bir saate kadar olan (on bir saat dâhil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir.
İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dâhilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.).
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmi dört saat içinde kesintisiz on iki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
Somut olayda hükme dayanak kılınan bilirkişi raporunda davacının günlük 08.00-21.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmiş ve günlük bir saat ara dinlenmesi düşülerek fazla mesai hesaplanmıştır. 11 saati aşan çalışmalarda en az bir buçuk saat ara dinlemesi düşülerek fazla mesai alacağının hüküm altına alınması gerekirken hatalı tespitler içeren bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.