Esas No: 2017/90
Karar No: 2019/4946
Karar Tarihi: 01.10.2019
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/90 Esas 2019/4946 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2017/90 E. , 2019/4946 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : İSTANBUL Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1.Uyuşturucu madde ticareti yapma; sanıklar ...... yönünden
2.Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma; sanık ...... yönünden
Hükümler : Mahkûmiyet; uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar ...... hakkında
Değişen suç vasfıyla kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyet; sanık ... hakkında Beraat; Suç işlemek amacıyla kurulmuş
örgüte üye olma suçundan sanık ... hakkında
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A- Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Beraat hükmünün gerekçesine yönelik temyiz itirazı bulunmayan sanık müdafinin beraat kararının temyizinde hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,
B- Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik kararına yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” veya “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
C- Sanıklar ...... hakkındaki hükümlerin incelenmesinde;
Sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin, hükmolunan hapis cezasının süresine göre 5320 sayılı Kanun"un 8/1, 1412 sayılı CMUK"nın 318 ve CMK"nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ... yönünden; "01/02/2013", sanıklar ...yönünden; "30/01/2013 ve 01/02/2013", sanık ... yönünden; "31/10/2012", sanık ... yönünden; "23/11/2012 ve 01/02/2013", sanık ... yönünden; "31/10/2012 ve 01/02/2013", sanık ... yönünden; "23/10/2012, 25/11/2012 ve 01/02/2013", sanık ... yönünden; "08/11/2012 ve 01/02/2013", sanık ... yönünden; "04/11/2012 ve 01/02/2013", sanık ... yönünden; "02/11/2012, 04/11/2012 ve 01/02/2013", sanık ... yönünden; "25/11/2012 ve 01/02/2013", sanık ... yönünden; "01/11/2012 ve 25/11/2012", sanık ... yönünden; "15/10/2012 ve 01/02/2013",, sanık ... yönünden; "24/12/2012 ve 01/02/2013", sanık ... yönünden; "23/01/2013 ve 01/02/2013", sanık ... yönünden; "04/11/2012", sanık ... yönünden; "04/11/2012 ve 01/02/2013" olan suç tarihlerinin gerekçeli karar başlığında "“2012-01/02/2013” olarak hatalı yazılması mahkemesince düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanıklar...... hakkında; TCK"nın 188/3 ve 43. maddeleri uyarınca tespit edilen "6 yıl 3 ay hapis cezası" üzerinden, TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim uygulandığında, belirlenmesi gereken "5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası" yerine, hesap hatası sonucu "5 yıl 15 gün hapis cezasına" hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesi ve sanıklar... hakkında; sanıkların eylemlerinin diğer sanık ...’ın eylemine TCK"nın 37. maddesi anlamında "fiili birlikte gerçekleştiren" konumunda iştirak kapsamında kaldığı halde sanığın TCK’nın 39/2-a maddesi anlamında yardım eden sıfatıyla üzerilerine atılı suçu işledikleri kabul edilerek eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; Sanıklar ...... müdafileri ile sanıklar...... yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
D- Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya kapsamına göre; 24/01/2013 tarihinde hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ..."de ele geçirilen uyuşturucu maddeyi sanığın temin ettiği sabit ise de; uyuşturucu maddeyi verdikten sonra 01/02/2013 tarihinde sanığın yakalandığı ikamette yapılan aramada bulunan uyuşturucu maddelerin ...’de ele geçirilen uyuşturucu maddelerin devamı niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, zincirleme suçun uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilmeksizin sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesi uygulanması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
2- Sanık hakkında TCK"nın 188/3. maddesi uyarınca tespit edilen "7 yıl hapis cezası" üzerinden, TCK"nın 43. maddesi uyarınca 1/4 oranında arttırım uygulandığında belirlenmesi gereken "8 yıl 9 ay hapis cezası" yerine, hesap hatası sonucu "8 yıl 10 ay hapis cezası" olarak belirlenmesi ve buna bağlı olarak TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim uygulanması sonrasında hesap hatası sonucu “7 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası” yerine “7 yıl 4 ay 10 gün hapis cezasına” hükmedilerek sanığa fazla ceza tayini,
3- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık yönünden “24/01/2013 ve 01/02/2013” olarak yazılması yerine, sanık ayrımı gözetilmeksizin “2012-01/02/2013” olarak hatalı yazılması,
4- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
E.Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için her biri cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin bulunması gerektiği, sanığın dosya kapsamı ve iletişim tespit tutanakları içeriklerine göre ev aramasında ele geçen uyuşturucu maddeleri ticari amaçla bulundurması, 02/11/2012 tarihli eylemi nedeniyle “uyuşturucu madde ticareti yapma suçu” sabit ise de; 05/11/2012 tarihli eylemde diğer sanık ...’e uyuşturucu madde temin ettiğine ilişkin içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek soyut telefon görüşmeleri dışında, sanığın savunmasının aksine kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık yönünden “02/11/2012, 26/12/2012 ve 01/02/2013” olarak yazılması yerine, sanık ayrımı gözetilmeksizin “2012-01/02/2013” olarak hatalı yazılması,
3- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 01.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.