4. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/2581 Karar No: 2020/4389 Karar Tarihi: 15.12.2020
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/2581 Esas 2020/4389 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Hazine'ye ait bir tarım arazisi olan taşınmazın açık artırma yoluyla satışa çıkarıldığını ve ihaleye kendisiyle birlikte katılan diğer kişinin önalım hakkı sunması sonucu taşınmazın dava dışı İsmail adına tescil edildiğini belirterek tapu kaydının iptalini ve tazminat istemiştir. Davanın usulden reddine karar verilmiş ancak, Yargıtay, uyuşmazlığın adli yargıda çözüme kavuşturulması gerektiğini belirterek kararı bozmuştur. Kanun madde numaraları: 4070 Sayılı Devlet İhale Kanunu.
4. Hukuk Dairesi 2020/2581 E. , 2020/4389 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Mal Müdürlüğü aleyhine 21/12/2015 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 06/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davacı vekili, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın evvelinde Hazine"ye ait bir tarım arazisi iken 4070 sayılı Yasa uyarınca açık artırma yolu ile satışa çıkarıldığını, ihaleye davacı ile dava dışı ..."ın katıldığını, davacının en son 12.000,00 TL"lik pey ileri sürdüğünü ve dava dışı ..."ın ihaleden çekildiğini, ancak dava dışı ..."ın taşınmazda önalım hakkı sahibi olduğu gerekçesiyle hazinenin taşınmazı ihale değeri olan 12.000 TL karşılığında almasını teklif ettiğini, dava dışı ..."ın kabul etmesi üzerine taşınmazın satılarak tapuda dava dışı ... adına tescil edildiğini, davacının bu konuda yanıltıldığını, dava dışı ..."ın taksit ödemelerini bitirince 12.000TL"ye aldığı bu taşınmazı daha düşük bedelle 10.500 TL"ye akrabası olan dava dışı İsmail’e sattığını, adı geçen kişilerin kötü niyetli olduğunu belirterek, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, bu talep kabul görmediği takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 12.000 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, yapılan işlemlerin 4070 sayılı Kanuna uygun olarak gerçekleştirildiğini, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğunu belirterek, davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından; uyuşmazlığın özünde dava konusu taşınmazın idarece yapılan satışına dayanak teşkil eden zilyetlik tespiti işleminin hukuka uygun olup olmadığı, buradan hareketle haklarındaki dava tefrik edilen kişiler adına oluşturulan tapu kayıtlarının yolsuz olup olmadığı noktalarında toplandığı, davacının isteminin de öncelikle tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminata yönelik olduğu gözetildiğinde davanın görüm ve çözüm yerinin adli yargı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, uyuşmazlığın esastan incelenerek karara bağlanması gerekirken, idari yargının görevli olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.