14. Hukuk Dairesi 2014/7031 E. , 2014/11870 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18.02.2013
NUMARASI : 2007/286-2013/34
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.08.2007 gününde verilen dilekçeler ile tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davaların kısmen kabulüne dair verilen 18.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili ile duruşmasız olarak davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.10.2014 günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalılar vekili Av. O.. T.. geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı Hürol, 26 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL tazminatın alınmasını istemiştir.
Karşıyaka 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin birleştirilen 2007/283 Esas sayılı davasında davacı Zehra, 26 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL tazminatın alınmasını istemiştir.
Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin birleştirilen 2007/285 Esas sayılı davasında davacı Asiye Şadiye, 26 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazlarında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılılarak mühürlendiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL tazminatın; birleştirilen 23.06.2009 günlü davasında da 50.000 TL tazminatın alınmasını istemiştir.
Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin birleştirilen 2007/282 Esas sayılı davasında davacı M..N.., 26 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL tazminatın; birleştirilen 20.05.2009 günlü davasında da 35.000 TL tazminatın alınmasını istemiştir.
Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin birleştirilen 2007/281 Esas sayılı davasında davacı Fatma, 26 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL tazminatın; birleştirilen 21.10.2008 günlü davasında da 100.000 TL tazminatın alınmasını istemiştir.
Karşıyaka 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin birleştirilen 2007/285 Esas sayılı davasında davacı Sevgi, 26 parsel sayılı taşınmazdaki 7 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL tazminatın; birleştirilen 20.10.2008 günlü davasında da 100.000 TL tazminatın alınmasını istemiştir.
Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin birleştirilen 2007/287 Esas sayılı davasında davacı Rasime, 26 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL tazminatın; birleştirilen 30.10.2008 günlü davasında da 100.000 TL tazminatın alınmasını istemiştir.
Karşıyaka 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin birleştirilen 2007/284 Esas sayılı davasında davacı Zeynep, 26 parsel sayılı taşınmazdaki 9 numaralı bağımsız bölümün intifa hakkı sahibi olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazda çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL tazminatın; birleştirilen 21.10.2008 günlü davasında da 100.000 TL tazminatın alınmasını istemiştir.
Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin birleştirilen 2007/283 Esas sayılı davasında davacı Sabiha, 26 parsel sayılı taşınmazdaki 10 numaralı bağımsız bölümün intifa hakkı sahibi olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazda çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL tazminatın; birleştirilen 28.10.2008 günlü davasında da 100.000 TL tazminatın alınmasını istemiştir.
Davalılar davaların reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl dava ile birleştirilen 2007/283 Esas sayılı davanın kabulüne; birleştirilen 2007/285 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne; birleştirilen 2007/282 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne; birleştirilen 2007/281 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne; birleştirilen 2007/285 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne; birleştirilen 2007/287 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne; birleştirilen 2007/284 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne; birleştirilen 2007/283 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ile davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, davacılar vekilinin tüm davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Asıl ve birleştirilen davalar komşuluk hukukuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır.
Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.”
Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat nedeniyle komşusunun taşınmazında zarar meydana gelmiş yahut zarar meydana gelecekse, komşusunun hafriyat sahibi aleyhine açacağı elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme davası, TMK’nın 738. maddesine dayanan bir dava olacaktır. Bu maddenin müeyyidesi (yaptırımı) 730. maddedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacılar asıl ve birleştirilen davalar ile davalıların kendi taşınmazlarındaki inşaat nedeniyle taşınmazlarını tahliye etmek zorunda kaldıklarından tazminat isteminde bulunmuşlardır. Gerçekten, Karşıyaka Belediyesi’nin 26.07.2007 günlü ve 16-29 sayılı yazısında davacılara ait taşınmazların boşaltılması istenmiş, keşif sırasında da taşınmazların boş olduğu belirlenmiştir. Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporlarda davalıların gerekli önlemi almadan bina yaptıklarından sorumlu oldukları saptanmıştır. Davalıların bu sorumluluğu nedeniyle uğranılacak zararların tazmini 818 sayılı BK’nın 60. maddesi uyarınca zararın öğrenilmesinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresine bağlıdır. Zamanaşımının işlemediği veya işlemeye başlamış ise durduran nedenler 818 sayılı BK’nın 132. maddesinde 6 bent halinde sayılmıştır. Yine zamanaşımının kesilmesi nedenleri de aynı yasanın 133. maddesinde gösterilmiştir. Anılan yasa maddelerinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması zamanaşımını kesen neden olarak gösterilmemiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 15.01.2001 günlü ve 2000/12923
sayılı ilamında da açıklandığı üzere zamanaşımı, sonraki davanın açılış günü itibariyle belirlenir. Somut olayda, davacıların taşınmazı 26.07.2007 gününde boşaltıldığı için zararın anılan tarihte öğrenildiği sabittir. Başka bir anlatımla davacıların zamanaşımı defi ile karşılaşmamak için 26.07.2008 tarihinden önce dava açmaları gerekmektedir. Davacılar fazlaya ilişkin istemlerini saklı tuttukları asıl davaları zararı öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl içerisinde açmışlardır. Bir kısım davacıların zararlarını talep ettikleri davalarla birleştirilen davalarını ise bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu 26.07.2008 tarihinden sonra dava açmışlardır. Zararın oluşumunda 26.07.2007 tarihinden sonra gelişen veya yeni oluşan bir durum bulunmadığından davacıların açtıkları davalar ile birleştirilen ek dava niteliğindeki davaların zamanaşımı nedeniyle reddi gerekir.
Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar bir yana bırakılarak yazılı gerekçeyle birleştirilen davalara ek olarak açılan davaların reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) bentte açıklanan nedenle davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 1.100TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde davalılara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
K A R Ş I O Y
Davacılar davalıların yaptığı komşu parselde yapılan inşaat nedeniyle, taşınmazlarında çatlamalar olduğunu, 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, davalılardan zararlarının tazminini istemişlerdir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta asıl ve birleşen davanın davacıları yaptıkları inşaat nedeniyle binanın zarar gördüğünü, bu nedenle taşınmazı tahliye ettiklerini bildirerek tazminat isteminde bulunmuşlardır. Belediyece binaların boşaltılması istenmiş, keşif sırasında da bu durum belirlenmiştir.
Mahkemece yapılan keşif sonrası bilirkişilerden 28.04.2009, 09.01.2010, 05.07.2010, 13.04.2011, 16.01.2012 tarihli birbirlerini tamamlayan zararın ve kusur oranlarının hesaplandığı raporlar alınmıştır.
Özellikle kusur oranını belirleyen 05.07.2010 günlü bilirkişi raporunda davalı kusuru belirlenmiş ve zararın çok artmasına yol açan dava dışı belediye tarafından yapılan metro inşaatı çalışmalarının kusur oranının % 50 gibi yüksek bir oran olduğu açıklanmıştır.
Bu durumda zamanaşımı zararın tam olarak belirlenmesi tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı açıktır. Dolayısıyla fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu asıl davadan sonra, zarar miktarının tam olarak belirlenmesinden itibaren zamanaşımı süresi işler.
Bu açıklamalarla oluşan zarar, dava dışı belediyenin yaptığı metro çalışmaları nedeniyle artış gösterdiğinden, belirlenen zararın kusur oranlarına göre hesabının yapılıp tazminatının hüküm altına alınması gerekçesi ile bozma yapılması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma gerekçelerine karşıyım.