Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4843
Karar No: 2011/2186
Karar Tarihi: 14.04.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4843 Esas 2011/2186 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/4843 E.  ,  2011/2186 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi

    ... ile ...aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Eskişehir 3. Aile Mahkemesinden verilen 10.06.2010 gün ve 22/671 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilleri ile davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen 586 ada 54 parselde 5 numaralı bağımsız bölüm ile 26 NN 321 plakalı aracın alımına vekil edeninin katkıda bulunduğunu açıklayarak, tapu kaydı ve araca ilişkin tescilin iptali ile 1/2 paylarının vekil edeni adına tescilini; olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 30.000 TL’nin boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsili ile vekil edenine ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, dava konusu kooperatif yoluyla edinilen taşınmazın peşinat ve 2001 yılı ara ödemelerine davacının 4500 TL katkısı olduğunu, bunun dışında gerek kooperatif ve gerekse de araca ilişkin ödemelerin vekil edeninin gelirinden karşılandığını, evlilik süresince davacının ayrı bütçesi olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 10.697 TL katkı payı alacağının dava tarihinden, 8987 TL katılma alacağının hüküm tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Taraflar 12.10.1992 tarihinde evlenmiş, Eskişehir 2.Aile Mahkemesinde 26.12.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve boşanmaya ilişkin hüküm bölümünün 22.9.2005 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur.
    Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 26.12.2003 tarihine kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.
    Dava konusu 26 NN 321 plakalı araç 2.9.1998 tarihinde satın alma suretiyle davalı adına trafik siciline kaydedilmiştir. Boşanma davasının kesinleştiği tarihten sonra 4.10.2006 tarihinde ferdileşme yoluyla davalı üzerine kaydedilen 586 ada 54 parselde bulunan 5 numaralı dubleks mesken nitelikli bağımsız bölüm ise, SS. Elif Konut Yapı Kooperatifine 28.2.2001 tarihinde davalı adına üyelik yoluyla edinilmiştir.
    Davacı dava konusu taşınmaz ve aracın ½ paylarının iptal ve tescili isteğinde bulunmuştur. 7.10.1953 tarihli 8/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; katkıda bulunduğunu iddia eden davacı, bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemez. Ancak, katkı payına ilişkin alacak isteğinde bulunabilir. Davacı, katkıda bulunduğunu iddia ederek ayın (mülkiyet) talep edemeyeceğine göre, buna ilişkin talebin reddinde isabetsizlik bulunmamıştır.
    Davacı hemşire, davalı ise anestezi teknisyeni olarak çalışmaktadır. Mahkemece, tarafların bir kısım gelirlerine ve ödemelerine ilişkin belgeler getirtilerek, evlilik birliği içinde davalı üzerine alınan dava konusu taşınmaz ve araç ile dava dışı davacı üzerinde bulunduğu iddia edilen mevduat, bir kısım altın ve davalı üzerine alınarak bilahare satılan servis aracının değerleri arasında denkleştirme yapılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan hesaplama usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Zira, dava 586 ada 54 parselde davalı adına kayıtlı bağımsız bölüm ve 26 NN 321 plakalı araca ilişkindir. Davacının mal rejiminin sona ermesi nedeniyle davalı üzerine kayıtlı bulunan nizalı taşınmaz ve araca ilişkin iddiaya konu alacağının hesaplanmasında yargılama aşamasında dosyaya yansıyan bilgilerin resen değerlendirilmesi suretiyle takas ve mahsup yapılmış ise de; böyle bir isteğin değerlendirmeye alınması için öncelikle talepte bulunulmuş olması, talepte bulunan kişinin de yöntemine uygun bir biçimde harcı yatırılmak suretiyle açmış olduğu bir davasının ve bu isteğe bağlı olarak belirlenmiş ve kanıtlanmış bir alacağının bulunması gerekir. Taraflar üzerinde bulunan dava dışı mevduat, servis aracı ve altınlar dava konusu edilmemiştir. Bunlara ilişkin usule uygun açılmış dava veya karşı dava da olmadığı halde, hesaplamaya dahil edilerek hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacı taraf, yukarıda parsel numarası yazılı taşınmazın ve plakası yazılı aracın evlilik birliği içinde edinildiğini ve katkıda bulunulduğunu açıklayarak, alacak isteğinde bulunmuştur. Dava konusu araç eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde 2.9.1998 tarihinde edinildiğinden buna ilişkin talebin Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir. Buna göre, eşlerin birbirlerinin mal varlıklarının edinilmesine katkılarının kanıtlanması durumunda, katkı oranında alacak hakkı doğar. 743 sayılı MK.nun yürürlükte bulunduğu, 1.1.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya parayla ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. Somut olayda her iki taraf da çalıştığına göre evlilik birliği içinde çalışma karşılığı edinilen mallara katkıda bulunduklarının kabulü gerekir.
    Mahkemece yapılacak iş, tarafların evlilik tarihinden itibaren gelir bilgilerinin eksiksiz şekilde tekrar saptanmaya çalışılması, niza konusu aracın edinim tarihi itibariyle tarafların her birinin toplam gelirinden kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı MK.nun 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar düşüldükten sonra yapabilecekleri tasarruf miktarının belirlenmesi, bundan sonra toplam tasarruf miktarı içinde davacı eşin tasarruf oranının tespiti ile bulunan bu oranın dava konusu aracın dava tarihi itibariyle belirlenen değeri ile çarpılarak katkı payı alacağının tespitidir.
    Uyuşmazlığa konu taşınmaz ise, eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli bulunduğu dönemde 28.2.2001 tarihinde SS Elif Konut Yapı Kooperatifine üyelik ile, bir kısım ödemeler mal ayrılığı, bir kısım ödemeler edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde ve bir kısım ödemeler ise boşanma davasının açıldığı tarihten sonra yapılarak, boşanma davasının kesinleştiği tarihten sonra ferdileşme ile davalı adına tescil edilmiştir. Kooperatif üyeliği yoluyla edinilen 586 ada 54 parselde 5 numaralı bağımsız bölüme ilişkin peşinat ve ödemelerin yapıldığı tarihler itibariyle eşler arasındaki mal rejimi; 1.1.2002 tarihinde 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girmesi nedeniyle farklılık gösterdiğinden, davacının talebine ilişkin hesaplamanın ait olduğu dönemler gözönünde bulundurularak yapılması gerekir. Kısmen mal ayrılığı, kısmen de edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlere karşılık gelen bu tür uzun vadeli aidat ya da borç ödemelerinde; mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde her bir eşin yaptığı ödeme (katkı), 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden sonraki dönemde geçerli olan edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel malı (değer artış payı) olarak girer (TMK.nun 220/2 m.). Eşlerin mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malları, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre değerlendirilir ve tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar (TMK.nun 228/1, 235/1.m). Yukarıda açıklandığı üzere dava konusu bağımsız bölüm mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla, inşaat ve kooperatif ödemeleri tamamlanmadığından daha sonraki tarihte ferdileşmeyle tapuya tescil edilmiştir. Bu açıklamalar ışığında mahkemece;
    1- Öncelikle kooperatif üyelik tarihi 28.2.20017"den TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar ve mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 26.12.2003 tarihine kadar uyuşmazlık konusu taşınmazın inşaat tamamlanma oranları ile binanın tamamlanmış halinin tasfiye tarihindeki sürüm değerinin belirlenmesi,
    2- Evlenme tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar eşlerin çalışmaları karşılığı gelirlerine ilişkin tüm evrak ve bordroların bulunduğu yerlerden getirtilerek, davalı kocanın 743 sayılı MK.nun 152. maddesi gereğince geçim yükümlülüğü uyarınca yapacağı harcamalar ve her iki eşin ekonomik ve sosyal statüleri gözönünde bulundurularak kişisel harcamaları çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarının saptanması, hesaplanan her bir eşin tasarruf miktarlarının toplam tasarruf miktarı karşısındaki oranının belirlenmesi, bulunan bu oranların dava konusu taşınmazın 1.1.2002 tarihindeki inşaat tamamlama oranı da gözönünde bulundurularak 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle tarafların edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel malları olarak gireceğinin kabul edilmesi,
    3- 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 ile mal rejiminin sona erdiği 26.12.2003 tarihleri arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğundan, bu dönemde tarafların yaptıkları kooperatif aidat ve ara ödemelerinin aksi kanıtlanmadıkça edinilmiş mallardan karşılandığının (TMK.nun 222/3.m) ve edinilmiş malların yerine geçen değerlerin de edinilmiş mal sayılacağının (TMK.nun 219/5.m) kabulü ile mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle inşaatın tamamlanma oranının da gözönünde bulundurularak TMK.nun 227, 231, 236. maddeleri uyarınca hesaplanması,
    4- İkinci ve üçüncü bentlerde belirlenen 1.1.2002 tarihinden önceki katkı oranı, dava konusu taşınmazın tasfiye tarihi (karara en yakın tarih) itibarıyla belirlenecek sürüm değeri karşısındaki oranına dönüştürülerek, bulunacak miktarın her bir eşin aktifine kişisel malı olarak eklenmesi, üçüncü bentte belirlenen 1.1.2002 ile 26.12.2003 tarihleri arasındaki harcamaların ve inşaat yapım oranının yine taşınmazın tasfiye tarihindeki sürüm değeri karşısındaki oranına dönüştürülerek TMK.nun 227, 231 ve 236. maddeleri uyarınca tasfiyeye konu edilmesi, bunlardan ayrı boşanma davasından sonra tapu maliki olan davalı tarafından yürütülen inşaat nedeniyle yapılan harcamaların mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle alacak davasına konu edilemeyeceğinin gözönünde bulundurulması gerekir.
    Mahkemece, yukarıdaki tespitler yapılırken halen Tasfiye Halinde olan SS Elif Konut Yapı Kooperatifinden belirtilen tarihler itibariyle inşaatların yapım aşamasına ilişkin belgelerin getirtilmesi, gerektiği takdirde keşif yapılması ve ihtiyaç duyulması halinde konusunun uzmanı mali müşavir, inşaat mühendisi, emlakçı ve hukukçu bilirkişilerin bilgilerine başvurulması, denetime uygun ve açıklayıcı raporların alınması ve düzenlenecek raporlardan hüküm kurulurken yararlanılması, ondan sonra belirtilen hususlar ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilleri ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 293,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 14.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi