8. Hukuk Dairesi 2011/1809 E. , 2011/2185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
..., muteriz davacılar ... ve müşterekleri ile ... mirasçıları; ... ve müşterekleri, Hazine aralarındaki dava hakkında Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.05.2009 tarih ve 586/134 sayılı hükmün Dairenin 15.06.2010 gün ve 1979/3291 sayılı ilâmiyle bozulmasına karar verilmişti. Davacı ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... tarafından, davalı ... mirasçıları ... ve müşterekleri ile Hazine aleyhine açılan elatmanın önlenilmesi ve tapu iptali tescil ile birleşen senet iptali davasının kabulüne ilişkin hüküm davalı bir kısım ... mirasçıları vekili, ... vekili ve Hazine vekilinin temyizi üzerine Dairece bozulmuştu. Davacı ... vekili süresinde vermiş olduğu karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün onanmasını istemiştir.
Davacı vekili, vekil edeninin miras bırakanından intikal eden dava dilekçesinde sınırları yazılı Karahayıt ve Başyurt mevkiinde bulunan taşınmazların taksim edilmediğini açıklayarak davalı ...’in elatmasının önlenilmesine ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, uyuşmazlığa konu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanları...’den 10.12.1976 günlü senetle satın ve devralındığını, vekil edeninin zilyetliğinde bulunduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş; yargılama aşamasında davalının 15.12.2003 tarihinde ölümü üzerine dava mirasçıları aleyhine sürdürülmüştür.
Dahili davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu Karahayıt mevkiinde kain 115 ve 116 parsellerin davalı ... üzerindeki tapu kayıtlarının ½ paylarının iptali ile davacı adına tesciline, birleşen 1992/ 534 Esas sayılı davanın da kabulü ile 10.12.1976 tarihli senedin iptaline; davaya konu Başyurt mevkili taşınmaza ilişkin davanın tefrikine karar verilmiştir.
Elatmanın önlenilmesi ve tescil isteğine ilişkin dava 9.12.1991 tarihinde, senet iptaline yönelik birleşen Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/ 534 Esas sayılı dava ise 22.12.1992 tarihinde açılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu Karahayıt mevkiinde bulunan taşınmazların bulunduğu yerde kadastro çalışmaları yapıldığından söz etmeksizin tescil isteğinde bulunmuş, davalı taraf da nizalı taşınmaz bölümlerinin tespiti ile parsel numarası aldığını bildirmemiştir. Yargılama aşamasında teknik bilirkişi raporundaki açıklamalar ve Kadastro Müdürlüğünün karşılık yazılarından dava dilekçesinin 3/A maddesinde gösterilen Karahayıt mevkili taşınmazın 115 ve 116 parseller olduğu belirlenmiştir.
Davaya konu Hisarönü köyü 115 ve 116 parseller, sırasıyla 6138 m2 ve 11060 m2 yüzölçümleri ve tarla vasıfları ile senetsizden öncesinde tek parça halinde oldukları, 25-30 yılı aşkın süredir... zilyetliğinde bulunmakta iken 1969 yılında oğluna bağışladığı belirtilerek ve taşınmazın içinden sel geçmesi nedeniyle ikiye ayrıldığından bahisle 25.6.1970 tarihinde ... adına tespit edilmiş; bilahare ... ve müştereklerinin Eylül 1340 tarihli ve muhtelif numaralı tapu kayıtlarına istinaden itirazları üzerine 6.7.1970 tarihli ek tutanakla ilk tespit iptal edilerek bu kez ibraz edilen kaydın malikleri adına tespite karar verilmiş; ikinci tespitte zilyetliğinden bahisle ...’in itirazı üzerine Tapulama Komisyonunun 20.10.1977 tarihli kararıyla ikinci kez yapılan tespitin iptaline ve nizalı parsellerin yine ... adına tespitine karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazların tespitine tapu kayıtlarına dayalı itirazda bulunan ... ve müştereklerinin açtıkları tespite itiraz davası Marmaris Kadastro Mahkemesinin 1978/ 44 Esas, 2003/ 316 Karar sayılı ve 14.5.2003 tarihli hükmü ile dayanak tapu kayıtlarının gayrisabit sınırlara sahip olması ve nizalı mevkii de daha önce açılan bir kısım davalarda da öne sürülüp uygulanarak kapsamının tartışıldığı, uyuşmazlık konusu parseller kayıt kapsamında kabul edildiği takdirde dahi hukuki kıymetini yitirdiği gerekçesiyle davanın reddiyle, 115 ve 116 parsellerin komisyon kararı gibi ... adına tesciline karar verilmiş ve hüküm derecattan geçmek suretiyle 22.5.2007 tarihinde kesinleşerek sicil oluşmuştur.
Somut olaya gelince; davacı ... ile yargılama aşamasında ölen davalı ...’in ortak miras bırakanı... 21.11.1989 tarihinde ölmüş ve adı geçenleri mirasçı bırakmıştır. Davalı ...’nin de 15.12.2003 tarihinde ölümüyle mirasçıları dahil edilmek suretiyle davada yer almıştır. Davacı, uyuşmazlık konusu taşınmazların miras bırakanlarından kaldığını, taksim edilmediğini açıklayarak el atmanın önlenilmesi ve tescil isteğinde bulunmuş, nizalı Karahayıt mevkili taşınmaz bölümünün dava tarihinden önce kadastro çalışması yapılmak suretiyle 115 ve 116 parsel numaralarıyla davalı ... adına tespit edildiğinin anlaşılması üzerine istek yargılama aşamasında tapu iptali ve tescile dönüşmüştür. İncelemeye konu davanın tespit tarihinden sonra, fakat Kadastro Mahkemesinde yukarıda açıklanan tespite itiraz davasının devamı sırasında açıldığı anlaşılmaktadır. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edildiğine, uyuşmazlık konusu Karahayıt mevkiili taşınmazların öncesi itibariyle miras bırakan...’e ait bulunduğu hususu tartışmasız olduğuna, miras bırakan... 21.11.1989 tarihinde öldüğüne, murisin ölümüyle miras hakkı doğan davacı tarafından bu hakka dayanılarak 9.12.1991 tarihinde tescil, 22.12.1992 tarihinde de birleşen senet iptali davası açıldığına ve uyuşmazlık konusu taşınmazların miras bırakandan kaldığı ileri sürüldüğüne, davalı ... tarafından satış savunmasıyla ileri sürülen 10.12.1976 tarihli senedin HUMK.nun 297 vd. maddelerine uygun şekilde tanzim edilmediği dinlenen senet mümzii tanıkların beyanlarıyla anlaşıldığına, satış olgusu dinlenen tanık ifadeleriyle de doğrulanamadığına, davalıya intikal şekli nizalı parsellerin hüküm dosyasında da ispatlanamadığına, tereke malı üzerinde davalı ... tarafından sürdürülen zilyetliğin tüm mirasçılar adına sürdürüldüğünün kabulü gerektiğine ve nizalı taşınmazlar 22.5.2007 tarihinde kesinleşen Kadastro Mahkemesi hükmüyle tapuya tescil edildiğine göre yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasında her hangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davalı ...’in bir kısım mirasçıları ... ve müşterekleri vekili, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile açıklanan nedenlerle hükmün onanması gerekirken bozulduğu karar düzeltme isteği sonucu yapılan incelemeyle belirlenmiş olduğundan, davacı ... vekilinin karar düzeltme isteklerinin kabulüne, Dairenin maddi hataya dayalı 15.6.2010 gün 1979 Esas, 3291 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 35,50 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 956,36 TL’ nin temyiz edenden alınmasına 14.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.