Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/13663
Karar No: 2020/665
Karar Tarihi: 20.01.2020

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/13663 Esas 2020/665 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, davalı işyerinde 16 yıldır kesintisiz çalıştığını ve son 5 yıldır da birim fiyat üzerinden zam yapılmadan çalıştırılmaya devam edildiğini iddia ederek, işten haksız yere çıkarıldığını ve çeşitli alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı ise işçinin kendi isteğiyle ayrıldığını ve son beş senedir çağrıldığında çalıştığını, standart bir ücretinin olmadığını, işten çıkarma baskısı ile teminat senedi alındığı iddiasının ise gerçeği yansıtmadığını savunmuştur.
Mahkeme, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini gösterir bir delil davalı tarafça sunulmadığı ve ispat yükü yerine getirilmediğinden davacının iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı gerektirir şekilde haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Temyiz incelemesinde ise uyuşmazlığın işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplandığı belirtilmiş ve yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şart olduğu ifade edilmiştir. Mahkemenin davacının yıllık izin süresini yanlış hesapladığı belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesi iş sözleşmesinin sona ermesi durumunda işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü ise işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
9. Hukuk Dairesi         2017/13663 E.  ,  2020/665 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde 1997 yılında döşemeci olarak göreve başladığını ancak 1999 tarihinde itiraz üzerine iş bu tarih itibariyle başlatıldığını, firmada yaklaşık 16 yıldır kesintisiz ve sadakatle çalıştığını, müvekkilinin parça başı şeklinde çalıştığını, yaklaşık 5 yıldan beri her hangi bir şekilde birim fiyat üzerinde zam yapılmadan çalıştırılmaya devam ettirildiğini, parça başı çalışan kişilerin de iş kanununa tabi olduğunu, hizmet sözleşmesinin diğer hizmet sözleşmesinden bir farkının olmadığını, müvekkilinin birim fiyat üzerinden iyileştirme talep ettiğini ancak davalının müvekkiline kapıyı gösterdiğini, müvekkilinin haksız bir şekilde işten çıkartılarak mağdur edildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini ve bononun iadesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 1997 yılında döşemeci olarak ve asgari ücret ile işe girdiğini ve aynı gün sigorta girişinin yapıldığını, 2007 yılında kendi isteği ile işten ayrıldığını, ardından sipariş olduğunda çağrılarak çalışması ve çalıştığı kadar ücret ödenmesi konusunda işverenle anlaştığını, son beş senedir bu şekilde çalıştığını, sonrasında ücret konusunda anlaşma sağlanamadığından davacının çağrıldığında gelmeyerek kendisi işi bıraktığını, davacının çağrıldığında çalışması nedeni ile haftalık 45 saati aşan çalışma süresinin olmadığını, resmi bayram ve hafta tatillerinde de çalışmadığını, davacının her ay yaptığı işe göre para aldığından standart bir ücretinin olmadığını, işten çıkarma baskısı ile teminat senedi alındığı iddiasının ise gerçeği yansıtmadığını ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini gösterir bir delil davalı tarafça sunulmadığı ve ispat yükü yerine getirilmediğinden davacının iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı gerektirir şekilde haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi davalıya ait işyerinde 01.07.1997-14.09.2013 tarihleri arasında ücretsiz izinler düşüldüğünde 15 yıl, 7 ay, 5 gün çalışmıştır. Çalışmanın 1475 sayılı Yasa dönemine rastlayan ilk 5 yılı için yıllık 12 gün karşılığı 60 gün, sonraki yıllar için 4857 sayılı Yasanın 53. maddesi uyarınca 9 yıl için yıllık 20 gün karşılığı 180 gün ve son yıl için 26 gün olmak üzere toplam 266 gün yıllık ücretli izin hakkı bulunduğu anlaşılan davacının, yıllık ücretli izin süresinin 290 gün olduğunun kabulüyle alacağın hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi