Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1710
Karar No: 2020/2708
Karar Tarihi: 16.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/1710 Esas 2020/2708 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/1710 E.  ,  2020/2708 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS



    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ... vekili ile davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla (davalı vekilinin adli yardım talebi 13.02.2020 tarihli ön inceleme kararı ile kabul edildi) duruşma günü olarak saptanan 16.06.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davacı ... vekili Avukat ..., davacı ... vekili Av. ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, aksi takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakan babaları ...’nun maliki olduğu 335 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki 7/10 payını, 1311 ada 110 ve 141 parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payını ve 1914 ada 47 parsel sayılı taşınmazının tamamını oğlu ...’a satış göstererek devrettiğini, ...’ın bekar ve çocuksuz olarak 2006 yılında ölümü nedeniyle taşınmazların murisin 2002 yılında boşandığı anneleri ... ile kendilerine intikal ettiğini, 1914 ada 47 sayılı parseli birlikte sattıklarını, ne var ki mirasbırakan tarafından kardeşleri ...’a yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, temlik tarihlerinde ...’ın 1,5 – 2 yaşlarında olduğunu, çekişmeli temlikler nedeniyle babalarından boşanmasına rağmen davalı annelerinin de intikalen pay aldığını ileri sürerek, dava konusu 335 ada 7 ve 1311 ada 110 parsel sayılı taşınmazların kardeşleri ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, mümkün olmadığı takdirde saklı payları oranında tenkisini istemişlerdir.Davalı, iddianın aksine mirasbırakan tarafından oğlu ...’a yapılan bir satış olmadığını, çekişmeli taşınmazları ...’ın 3. kişilerden temlik aldığını, bu nedenle muris muvazaasına dayalı iptal ve tescil isteğinin kabul edilemeyeceğini, tenkis isteği yönünden 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, temliklerin önceden beri davacılar tarafından bilindiğini, mirabırakandan davacılara azımsanmayacak miktarda menkul ve gayrimenkul kaldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine ilişkin eldeki davanın mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle yetkisizliğe ilişkin karar, Dairece; ‘’ Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, aksi takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, yetkili mahkemenin murisin yerleşim yeri mahkemesi olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bilindiği üzere, yetki kamu düzeniyle ilgili olup kesin yetki içeren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK"nın) 12. maddesinin birinci fıkrasında, "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir."; üçüncü fıkrasında ise, "Bu davalar, birden fazla taşınmaza ilişkinse, taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde, diğerleri hakkında da açılabilir." düzenlemeleri yer almış olup; muris muvazaasından kaynaklanan tapu iptali-tescil davalarının da anılan düzenlemeler kapsamında bulunduğu açıktır. Hal böyle olunca, işin esasına incelenmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile; dava konusu 335 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden iptal ve tescile, diğer dava konusu taşınmaz yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; mirasbırakan ...’nun 24.05.2007 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı kızları ... ve ...’i bıraktığı, davalı ...’nın mirasbırakanın 17.04.2002 tarihinde boşandığı eşi ve davacıların da annesi olduğu, öte yandan mirasbırakan ...’nun ( muris ...’in oğlu ) 02.12.2006 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı kardeşleri ... ve ... ile davalı annesi ...’yı bıraktığı anlaşılmıştır.Tapu kayıtları incelendiğinde; dava konusu 335 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 7/10 payını ...’nun 3. kişilerden 21.05.1992 tarih ve 2516 yevmiye no’lu akit ile satın aldığı, yine dava konusu 1311 ada 110 parsel sayılı taşınmazın tamamını davacılar ... ve ... ile ...’nun 1/3’er oranda 3. kişilerden 06.06.1991 tarih ve 2316 yevmiye no’lu akitle satın aldıkları tespit edilmiştir.Davacı tarafın iddiasının aksine, dava konusu taşınmazların mirasbırakan ...’ten oğlu ...’a geçmediği, 3. kişilerden edinildiği kayden sabittir.
    Bilindiği üzere; 01.04.1974 tarihli ½ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi adına kaydettirmesi halinde, diğer bir söyleyişle bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; koşulları var ise tenkis istenebileceği Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarihli 586/782; 21.9.1994 tarihli 248/538; 21.12.1994 tarihli 667/856; 11.10.1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.O halde, davası kabul edilen 335 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden de 01.04.1974 tarihli ½ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Öte yandan, terditli olarak tenkis isteğinde bulunulmuş ise de; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere tenkis isteği açısından 4721 sayılı TMK’nin 571. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir.Hal böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre hükmün fer’ileri yönünden inceleme yapılmasına şimdilik yer olmadığına, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 2.540.00."şer TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,16/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi