10. Hukuk Dairesi 2014/11722 E. , 2015/1269 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, kurumca re"sen tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada; davacının, davasını ilk kez takip etmemesi nedeniyle, dosyanın HMK’nın 150’nci maddesine göre işlemden kaldırılmasına karar verildiği, sonrasında, davacının 16.12.2013 havale tarihli dilekçesi ile davanın yenileme talebinde bulunmasının ardından, mahkemece, yenileme kararı verilerek, yeni duruşma gününün davacıya bildirilmesi için tebligat çıkartılmasına karar verildiği, çıkan tebligatın “muhatap adreste tanınmıyor, muhtar tasdiki ile merciine iade” şerhi ile iade edildiği, mahkemece 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasında geçen, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” Hükümleri gözetilerek davacının mernis adres kayıt sistemine yeni duruşma günü tebliğ etmek yerine, davacıya telefonla ulaşılarak duruşma gününün bildirildiğine dair tutulan tutanak sonrasında, duruşma gününde davacının yokluğu nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurduğu anlaşılmakta ise de, Tebligatın Bilgilendirme ve Belgelendirme işlevlerini yerine getirmesini ortadan kaldıracak şekilde, davacıya 7201 sayılı Kanunun 21/2 maddesi kapsamında mernis adresine usûlünce bir tebligat göndermek ve sonrasında işin esasına girmek yerine, yazılı şekilde işlem tesis etmesi, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddî ve hukukî olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davacıya iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.