22. Hukuk Dairesi 2014/34979 E. , 2015/1022 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalı Bakanlığa bağlı ... Komutanlığı Batı Kışla mutfağında, değişik alt işverenlerin işçisi olarak aralıksız çalıştığını, işyerinde iki vardiya halinde 04.30-14.30 ve 10.30-20.30 saatleri arasında çalışıldığını, Ramazan ayı boyunca saat 22.00"ye kadar çalıştırıldığını, davacının genellikle 2. vardiyada haftanın 6 günü 10 saat, bazen de 10 saatten fazla çalıştığını, bazen dini bayramların 1. gününde tatil yaptığını, bunun da hafta tatiline sayıldığını, Ramazan ayında hafta tatili yaptırılmadığını, fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, davalıların 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2. maddesi gereğince asıl işveren-alt işveren olarak dava konusu alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek davacının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla genel tatil ve ulusal bayram günleri ücret alacağı ile fazla mesai ücreti alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Bakanlık vekili; ... Komutanlığının hazır yemek işini 30.04.2009 tarihinden itibaren yürüten ..."nde halen çalışmaya devam ettiğini, davacının, dava açmakta hukuki yararının olmadığını, dava şartlarının oluşmadığından davanın sıfat yokluğu ve dava açma süresi yönünden reddi gerektiğini, müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, hazır yemek hizmetini bütünü ile, anahtar teslimi olarak ve ihale yolu ile satın aldığını, davalı Kurum ile diğer davalı şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, yüklenici ile akdedilen sözleşmenin eki niteliğindeki "Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin" 38. maddesi uyarınca yüklenici şirketlerden alacaklı olan personel varsa başvurmaları hususunun her hak ediş döneminde işçilere ilan edildiğini, işçilik alacağını alamadığını bildiren işçilere bu hak edişlerden gerekli ödemenin yapıldığını, 4857 sayılı Kanun"un 36. ve Genel Şartnamenin 38. maddeleri gereğince ... Bakanlığının dava konusu alacaklardan sorumlu tutulamayacağını savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine, hükmü davalı işveren temyiz etmiş, Dairemizce yapılan incelemede karar, çalışma düzenini gösteren işyeri kayıtlarının araştırılmadığından bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırma sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre, davacının fazla mesai ve genel tatil ücreti taleplerinin kabulüne, davalı ... hakkında davanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmediğinden davalı şirket hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hüküm, davacı ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 74 ve 75 ve yeni 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 25, ve 26. maddeleri uyarınca hakim, hâkim, dava veya cevap dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, tarafların bildirmediği vakıaları kendiliğinden inceleyemez ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. Tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka şeye karar veremez.
Dosya içeriğine ve özellikle dava dilekçesi içeriğine göre davacı vekili açıkça davacının Ramazan ayı dışında, haftanın altı günü çalıştığını belirtmektedir. Hükme esas bilirkişi raporunda ise tanık anlatımlarına dayanılarak haftanın yedi günü çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı vekilinin çalışma düzenine dair bildirdiği maddi vakıa bağlayıcı olduğundan, davacının Ramazan ayı dışında, diğer zamanlarda haftada altı gün çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti hesaplanmalıdır. 6100 sayılı Kanun"un 25 ve 26. maddelerine aykırı olarak tüm süre üzerinden davacının haftanın yedi günü çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ücretine karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.