21. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/20923 Karar No: 2014/16679 Karar Tarihi: 08.09.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/20923 Esas 2014/16679 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İşverenin emlak bürosunda çalışan sekretere ödeme yapmadığı iddiasıyla açılan dava reddedilmiştir. Davacı 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi ile iddiasını kanıtlama zorunluluğuna sahip olmamaktadır. Davacının istemi reddedilebilmesi için somut bilginin bulunmaması yeterli değildir. Resmi belge, yazılı deliller, tanıklar veya iş ilişkisini bilen kişilerin bildikleri işyerleri çalışanlarının beyanları gibi kanıtlarla sonuca gidilmesi mümkündür. Ancak davada yeterli bir araştırma yapılmamıştır. İşyeri dosyaları getirtilmeli, Kurum müfettişleri tarafından yapılan inceleme olup olmadığı sorulmalı, bordro tanıkları dinlenmeli, benzer işi yapan işverenler veya resmi kayıtlara geçmiş çalışanların beyanlarına başvurulmalıdır. Mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olduğu için bozulmuştur. Kanun maddeleri: 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi.
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, davalıya ait emlak bürosu işyerlerinde temizlik ve çay işlerini de yapan sekreter olarak 12.3.2007-10.10.2008 tarihleri arasında çalıştığının tesbitini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Somut olayda, davalı işyerinin 2.5.2006 tarihinde kanun kapsamına alındığı ve faal olduğu, davacının dava konusu dönemde davalı işyerinden bildirilen bir çalışmasının olmadığı, davalı işverenin işyerinde çıkan yangın nedeniyle müşteki sıfatıyla verdiği ifadesinde dükkanın yedek anahtarının davacıda olduğunu, bir yıldır dükkanın temizlik işini yaptığını söylediği, kayıtları dosyada bulunmayan tanıkların da davacıyı işyerinde gördüklerini beyan ettikleri, tespiti istenen dönem içerisinde Kurum müfettişlerince yapılan bir inceleme olup olmadığının sorulmadığı, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurulmadığı, davacı tanıklarının çalışmayı doğrulamalarına karşın bu kişilerin davalı işyerinde ya da komşu işyerlerinde çalışıp çalışmadıklarının araştırılmadığı, davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş,davalıya ait işyeri dosyalarını getirtmek, davalı işyerlerinin 506 sayılı Yasa kapsamına alınma tarihi ile tespiti istenen dönem içerisinde Kurum müfettişlerince yapılan bir inceleme olup olmadığını sormak, öncelikle bordro tanıklarını dinlemek, gerek görüldüğü takdirde Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.