Ceza Genel Kurulu 2019/75 E. , 2021/108 K.
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 3. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 286-521
Sanık ... hakkında katılan ..."ı kasten yaralama suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, sanığın TCK’nın 38/1. maddesi delaletiyle 86/1, 87/3, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ilişkin Kayseri 3. Asliye Mahkemesince verilen 30.06.2014 tarihli ve 700-430 sayılı hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 29.03.2017 tarih ve 10741-3553 sayı ile;
“...a) Mağdurun yaralanması hakkında düzenlenen 23.08.2013 tarihli Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif uzman raporunda yüzde sabit iz açısından (6) ay sonra değerlendirilmesinin uygun olduğu belirtilmesine karşın, bu hususun araştırılmadığının anlaşılması karşısında, müştekinin tüm tıbbi evraklarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkinin yapılarak, yaralanmasının yüzde sabit ize neden olup olmadığı yönünde raporunun aldırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesinin gerektiği gözetilmeden yetersiz rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Özel Dairenin TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden yaptığı bozmaya eylemli olarak uyan Yerel Mahkeme ise 24.04.2018 tarih ve 286-521 sayı ile ilamın (a) bendindeki bozma nedenine direnerek sanığın mahkûmiyetine karar vermiştir.
Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.09.2018 tarihli ve 67740 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Yargıtay 3. Ceza Dairesince 30.01.2019 tarih ve 5734-1533 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan nedenlerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında katılan ... ...’a yönelik hakaret ve tehdit suçlarından verilen beraat, müşteki ...’ye yönelik mala zarar verme suçundan verilen düşme hükümleri temyiz edilmeksizin, katılan ... ...’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen kesin nitelikteki mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebi ise Özel Dairece temyiz talebinin reddedilmesi suretiyle kesinleşmiş olup, direnmenin kapsamına göre inceleme sanık ...’in katılan ...’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında TCK’nın 87/1-c. maddesinin uygulanıp uygulanmama şartlarının bulunup bulunmadığının tespiti bakımından eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 27. maddesi uyarınca öncelikle, Yerel Mahkeme kararının eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçelerle veya sonradan yürürlüğe girip lehe hükümler içermekle uygulanması gereken yeni kanun normlarına dayanarak hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanığın kasten yaralama suçundan mahkûmiyetine ilişkin ilk hükmün Özel Dairece, katılanın yaralanması hakkında düzenlenen 23.08.2013 tarihli Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif uzman raporunda yüzde sabit iz açısından (6) ay sonra değerlendirilmesinin uygun olduğu belirtilmesine karşın, bu hususun araştırılmadığının anlaşılması karşısında, mağdurun tüm tıbbi evraklarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkinin yapılarak yaralanmasının yüzde sabit ize neden olup olmadığı yönünde raporunun aldırılmasından sonra hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yetersiz rapora dayanarak hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmasından sonra, Yerel Mahkemece 12.09.2017 ve 06.02.2018 tarihli 1 ve 2. celsede bozma ilamı doğrultusunda katılanın yüzünde sabit iz açısından değerlendirilme yapmak amacıyla ilgili Hastaneden tedavi evraklarının istenmesine karar verildiği ve bozmanın gereğinin yerine getirilmeye çalışıldığı, 24.04.2018 tarihli 3. celsede de tedavi evraklarının geldiği, ancak ara kararla rapor aldırılmasından vazgeçilerek bozma ilamına direnilmesine karar verilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, yeni hüküm niteliğindedir. Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca ele alınması mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ;
Açıklanan nedenlerle;
Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.04.2018 tarih ve 286-521 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 16.03.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.