Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1446
Karar No: 2015/7652
Karar Tarihi: 25.05.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/1446 Esas 2015/7652 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/1446 E.  ,  2015/7652 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, dava dışı ..."ın sevk ve idaresindeki davalı ... nezdinde sigortalı ... plakalı araç içinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin meydana gelen kaza sonucu kalıcı maluliyetle yaralandığını, kaza tespit tutanağına göre tek taraflı kazanın oluşumunda dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde araç kullanan şoförün tek ve tam kusurlu olduğunu belirterek 8.000,00 TL tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, talebini 06.09.2012 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 20.475,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkil şirkete başvurusu üzerine 27/04/2011 tarihinde davacıya 39.525,00 TL ödeme yapıldığını, davacının maluliyet oranını kabul etmediklerini, hatır indirimi yapılması gerektiğini, haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulüne; 20.475,00 TL tazminatın 27/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere göre davalı ... vekilinin; aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı vekili yargılama aşamasındaki savunmasında, davacının, sigortalı araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini

    bildirmiştir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK.’nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmekte olup davalının savunmasına itibar edilmeyerek ve karar yerinde tartışılmayarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
    3-Mahkemece, davacının maluliyet oranının belirlenmesi hususunda Adana Adli Tıp Şube Müdürlüğü"nden Çalışma Gücü ve Meslekde Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tesbit İşlemleri Yönetmeliğ"ine uygun olarak alınan maluliyet raporuna göre davacının %35,2 oranında daimi maluliyetinin bulunduğu kabul edilerek aktüer hesabı yaptırılmıştır. Oysa olay tarihi itibariyle Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri geçerli olup, hükme esas alınan Sağlık Kurulu Raporu "Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü" hükümlerine göre düzenlenmediğinden hükme dayanak yapılması mümkün bulunmamaktadır.
    O halde mahkemece, en yakın üniversiteye bağlı Adli Tıp Ana Bilim Dalında görevli uzmanlardan oluşturulacak heyetten veya Şubesi"nden "Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü" hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp sonucu göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    4-Davalı ..., aracın trafik sigortacısı olup davacıya ödeme yapmak suretiyle ibra edildiklerini savunmuştur. KTK"nun 111. maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Bu düzenlemeye göre açılan dava süresinde olup mahkemece yapılacak iş, ilk önce ödeme tarihi (27.04.2011) itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için ödeme tarihi verileri

    dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir.
    Bu şekilde yaptırılacak bir bir bilirkişi incelemesi sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde denetime elverişli bulunmayan ve yukarıda anlatılan aşamalar izlenilmeksizin yapılan yetersiz bilirkişi raporunun hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi isabetli değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2),(3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... şirketine geri verilmesine 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi