17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1488 Karar No: 2015/7650 Karar Tarihi: 25.05.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/1488 Esas 2015/7650 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/1488 E. , 2015/7650 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacılar vekili, 19.9.2012 tarihinde ... plakalı araç ile davalı ..."un müvekkillerinden küçük ..."e çarptığını, ... ..."in hayatı tehlike geçirecek şekilde ağır yaralanmasına sebebiyet verildiğini belirterek çekilen manevi zararın tazmini için davacılardan ...,... için 7.000"er TL, . ... için 4.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalı.... vekili, davanın haksız olduğunu, tazminatın fahiş olduğunu, olayın oluşunda bizatihi davacının ebeveyinlerinin kusurlu olduklarını ihmallerinin bulunduğunu, manevi tazminatın hiçbir zaman zenginleşme aracı olarak kulllanılmaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulüyle davacı anne ve baba için 1.500"er TL, davacı ... bakımından 2.000 TL, davacı İlhan bakımından 1.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müstesilsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacılar vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde; Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle davacılar için ayrı ayrı takdir olunan manevi tazminatın çok düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile manevi tazminata dair hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 306,56 TL kalan harcın temyiz eden davalı şirketten alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.