12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/25444 Karar No: 2014/8016 Karar Tarihi: 01.04.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/25444 Esas 2014/8016 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan bir davada, davacının suçsuz olduğunun anlaşılması üzerine 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat talep edildi. Ancak Ceza Genel Kurulu'nun kararına göre, bu tazminat davası için 21/04/1975 tarihindeki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda belirtilen üç aylık sürenin başlangıcı, kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olması olarak belirlenmiştir. Ayrıca, tazminat talebinin özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanuna aykırı bir şekilde açılmış olan davanın reddi gerektiği belirtilmesine rağmen, mahkeme kararı kısmen kabul edilmiştir. Sonuç olarak, kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 466 sayılı Kanun ve Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi.
12. Ceza Dairesi 2013/25444 E. , 2014/8016 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname no : 12 - 2012/247660 Mahkemesi : Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi Tarihi : 04/07/2012 Numarası : 2012/57 – 2012/318 Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Davacı vekilinin 19.01.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunması üzerine açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü, Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas ve 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği, dava süresi açısından en lehe kabul ile bu itibarla Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulünün gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar hakkında beraat hükmünün verilmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği bu kapsamda, incelemeye konu olan tazminat davasına dayanak teşkil eden Adana Devlet Güvenlik Mahkemesinin, 11.09.1997 tarih, 1997/44 Esas - 1997/78 Karar sayılı dosyasında davacı hakkındaki beraat hükmünün, sanık (davacının) müdafinin yüzüne karşı verilmesi ve davacı aleyhine temyiz yoluna başvurulmaması nedeniyle, 18.09.1997 tarihinde kesinleştiği, davanın 19.01.2012 tarihinde, 10 yıl dolduktan sonra açıldığının anlaşılması karşısında, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken isabetsiz gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 01.04.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.