17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1534 Karar No: 2015/7639 Karar Tarihi: 25.05.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/1534 Esas 2015/7639 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/1534 E. , 2015/7639 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve haklarındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için alacağını diğer davalı Adem"e temlik ettiğinden bu devre ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı Adem vekili, müvekkilinin borçludan olan alacağına karşılık olarak temlikin yapıldığını ve alacağın tahsil edildiğini haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu vekili, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davacı alacaklı tarafından dava konusu temlike ilişkin alacak ile ilgili olarak 03.08.2009 tarihinde haciz koydurduğunu, takip edilmediğinden dosyanın işlemden kaldırıldığını ancak yenileme ile 29.03.2012 tarihinde yeniden haciz konulduğunu, davalı ..."in alacağı hacizli olarak temlik aldığından ve alacağın tahsilini önlemeye yönelik olmadığının anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Somut olayda, dava konusu temlik, borcun doğmundan sonra 15.01.2010 tarihnde yapılmıştır. Bu tarihte davacı alacaklının haczi bulunmamaktadır. Davacı dosyasını 2012 tarihinde yenilendiğinden temlikin hacizli olarak yapıldığından söz edilmeyeceğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Yapılacak iş, temlikin dayanağını oluşturan alacak borç ilişkisinin varlığı ve gerçekliği araştırılarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.