10. Hukuk Dairesi 2014/24581 E. , 2015/1225 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı şirket, 2007-2011 tarihleri arasında faal olduğu halde, 27.11.2009 tarihinden itibaren yapılan tüm işçilik bildirimlerini iptal eden Kurum işleminin iptalini istemiştir.
Mahkeme, ilâmda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İncelenen dava dosyasında, 13.05.2013 tarihli Kurum Rapor’una göre, ... sicil no’lu davacı ...’nin,... adresinde 25.07.2007 tarihinde kapsama alındığı ve 11.10.2010 tarihine kadar işçilik bildirimi bulunduğu, yine aynı şirkete ait ... sicil no’lu işyerinin ise, ... adresinde 30.03.2010 tarihi itibariyle kapsama alındığı, bahse konu davacı şirketin çoğunluk hissesini elinde bulunduran ....’nin 13.06.2012 tarihli Kurum’a verdiği dilekçede, .... sicil no’lu işyerinin 27.11.2009 tarihi itibariyle başka bir şirket olan ....’ne devredildiğini ve bu tarih sonrası faaliyetlerinin olmadığını yapılan işçilik bildirimlerinin kendi bilgileri dışında muhasebeci tarafından gerçekleştirildiğini ayrıca ...sicil no’lu işyerinden yapılan bildirimlerle ise hiç ilgilerinin olmadığını, kendi bilgileri dışında böyle bir işyerinin Kurum’a tescil edildiğini belirtmesi üzerine Kurum’un yaptığı inceleme neticesinde, işyeri kayıtlarının süresinde ibraz edilmediği gibi usulüne de uygun olmadığı belirlenmiş ayrıca vergi dairesine bildirilen KDV beyannameleri ile beyan edilen matrahlar irdelenmiş, ...’lu işyerinin 2009 Aralık-2010 Ekim tarihleri arası, .... sicil no’lu işyerinin ise 2010 Mart-2010 Kasım tarihleri arası hiç gelir elde etmediği tespit edilerek bu veriler neticesinde ....sicil no’lu işyerinin 27.11.2009 tarihi itibariyle, davacının bildirimlerinin yapıldığı ... sicil no’lu işyerinin ise 30.03.2010 tarihi itibariyle kapsamdan çıkarılarak tüm bildirimlerin iptal edildiği anlaşılmaktadır. .... Vergi Dairesi’nin 25.10.2013 tarihli yazısına göre, davacı ....’nin 25.04.2007 tarihi itibariyle faaliyetine başladığı ve 31.03.2011 tarihi itibariyle resen terk işleminin uygulandığı ayrıca gönderilen muhtasar beyannamelerine göre de, 2009 Aralık-2010 Kasım arası işçi bildirimleri önceki aylara nazaran azalmakla birlikte yine de işçi çalıştığı belirgindir. 22.07.2013 tarihli emniyet araştırmasında da, .... no’lu işyeri adresinde tüp bayinin olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, davacı şirketin 01.12.2009
tarihli devir sözleşmesi ile....’ne devredildiğini, 01.12.2009 tarihinden sonra bu şirketin faaliyetinin olmadığı gerekçesiyle ... sicil no’lu işyerinin 02.12.2012 tarihi itibariyle kapsamdan çıkarılmasına, yine davacı şirket adına kayıtlı .... sicil numaralı işyerinden 30.03.2010 tarihi itibariyle iptal edilen bildirimlerin ise yerinde olduğu gerekçesiyle bu işyeri hakkındaki talebin reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Yukarıda anlatılanlar ışığında somut olay ele alındığında, Mahkeme’nin , 108666 sicil no’lu işyeri hakkında kurduğu hüküm, davacı şirketin 01.12.2009 tarihi itibariyle ....’ye devredildiği anlaşıldığı için isabetli olmakla birlikte, davacı ...’nin 25.04.2007-31.03.2011 tarih aralığında vergi mükellefi olduğu, 2010 Kasım ayına kadar işçilik bildirimlerinin devam ettiği dikkate alınarak gerek şirket yetkilileri gerekse sahte sigortalı olarak bildirimlerinin yapıldığı iddia edilen sigortalılar hakkında kamu davası açıldığı ve yargılamanın devam ettiği anlaşılmakla .... sicil no’lu işyerinin varlığı ile ilgili olarak Mahkemece, ceza davasının sonucu araştırılarak, burada dinlenen gerek şirket yetkilileri, gerekse davacı....nden bildirilen diğer sigortalılar ile aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanları re’sen tespit edilerek kanaat edinmeye yetecek kadarı dinlenilmeli, belirdiği takdirde tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, hizmeti iptal edilen diğer sigortalıların bu konuyla ilgili davaları olup olmadığı ve varsa sonucu araştırılmalı, böylece uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı Kurum vekillerinin temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davacıya iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.