10. Hukuk Dairesi 2014/23949 E. , 2015/1224 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, 31.03.2010-10.05.2010 tarihleri arasında dava dışı 1012417 işyeri sicil numaralı ...’nden yapılan bildirimlerinin davalı Kurum tarafından iptal edilmesi sonucu almakta olduğu yaşlılık aylığını kesen kurum işleminin iptali ile iptal edilen hizmetlerinin tespitini istemiştir.
Mahkeme, ilâmda belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi..
Davacının, söz konusu .....sicil no’lu işyerinden 31.03.2010-10.05.2010 tarihleri arasında bildirimlerinin bulunduğu, Kurum denetmenlerince bu işyerinden yapılan bütün bildirimlerin iptal edilmesi gerektiğinin tespiti üzerine davacının bu işyerinden yapılan bildirimlerinin iptal edildiği anlaşılmaktadır.
İncelenen dava dosyasında, 13.05.2013 tarihli Kurum Rapor’una göre, dava dışı 108666 işyeri sicil numaralı...’nin,... 25.07.2007 tarihinde kapsama alındığı ve 11.10.2010 tarihine kadar işçilik bildirimi bulunduğu, yine aynı şirkete ait ... sicil no’lu işyerinin ise,... adresinde 30.03.2010 tarihi itibariyle kapsama alındığı, bahse konu dava dışı şirketin çoğunluk hissesini elinde bulunduran ...’nin 13.06.2012 tarihli Kurum’a verdiği dilekçede, ... sicil no’lu işyerinin 27.11.2009 tarihi itibariyle başka bir şirket olan ...i’ne devredildiği ve bu tarih sonrası faaliyetlerinin olmadığını yapılan işçilik bildirimlerinin kendi bilgileri dışında muhasebeci tarafından gerçekleştirildiğini ayrıca ...sicil no’lu işyerinden yapılan bildirimlerle ise hiç ilgilerinin olmadığını, kendi bilgileri dışında böyle bir işyerinin Kurum’a tescil edildiğini belirtmesi üzerine Kurum’un yaptığı inceleme neticesinde , işyeri kayıtlarını süresinde ibraz edilmediği gibi usulüne de uygun olmadığı belirlenmiş ayrıca vergi dairesine bildirilen KDV beyannameler ile beyan edilen matrahlar ./...
irdelenmiş, ...sicil no’lu işyerinin 2009 Aralık-2010 Ekim tarihleri arası, ... sicil no’lu işyerinin ise 2010 Mart -2010 Kasım tarihleri arası hiç gelir elde etmediği tespit edilerek bu veriler neticesinde ... sicil no’lu işyerinin 27.11.2009 tarihi itibariyle, davacının bildirimlerinin yapıldığı ...sicil no’lu işyerinin ise 30.03.2010 tarihi itibariyle kapsamdan çıkarılarak tüm bildirimlerin iptal edildiği anlaşılmaktadır....Vergi Dairesi’nin 25.10.2013 tarihli yazısına göre, dava dışı....nin 25.04.2007 tarihi itibariyle faaliyetine başladığı ve 31.03.2011 tarihi itibariyle resen terk işleminin uygulandığı ayrıca gönderilen muhtasar beyannamelerine göre de, 2009 Aralık -2010 Kasım tarihleri arası işçi bildirimleri önceki aylara nazaran azalmakla birlikte yine de işçi çalıştığı belirgindir. 22.07.2013 tarihli emniyet araştırmasında da, ... sicil no’lu işyeri adresinde tüp bayinin olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, davacının çalıştığına dair bir tespitin yapılamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki, bu tür kanıtların bulunmaması, salt bu nedenle dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
İnceleme konusu davada, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Yukarıda anlatılanlar ışığında somut olay ele alındığında, dava dışı....’nin 25.04.2007 - 31.03.2011 tarih aralığında vergi mükellefi olduğu, 2010 Kasım ayına kadar işçilik bildirimlerinin devam ettiği ayrıca gerek şirket yetkilileri gerekse sahte sigortalı olarak bildirim yapıldığı iddia edilen sigortalılar hakkında kamu davası açıldığı ve yargılamanın devam ettiği, bu yargılama esnasında dinlenen şirket ortak ve yetkilileri davacının çalışmalarını doğruladıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece, ceza davasının sonucu araştırılarak, burada dinlenen gerek şirket yetkilileri, gerekse dava dışı ....’nden bildirilen ve diğer sigortalılar ile aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanları re’sen
tespit edilerek kanaat edinmeye yetecek kadarı dinlenilmeli, belirdiği takdirde tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, hizmeti iptal edilen diğer sigortalıların bu konuyla ilgili davaları olup olmadığı ve varsa sonucu araştırılmalı, böylece uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.