20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/5810 Karar No: 2014/10304
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/5810 Esas 2014/10304 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/5810 E. , 2014/10304 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Çekişmeli ..., ... İlçesi, ... Köyü 1293 parsel sayılı taşınmaz, 7260 m² yüzölçümüyle tarla niteliğiyle davalılar miras bırakanı adına tapuda kayıtlıdır. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kalan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce 1945 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılan orman kadastrosu, 1979 ve 1993 tarihlerinde kesinleşen aplikasyon 2. madde ve 2/B madde uygulamaları, 1957 yılında yapılan genel arazi kadastrosu vardır. 1) Davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yönünden: İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmaya göre, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı saptanarak, yazılı biçimde orman niteliğiyle hazine adına tescile karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali yönünde kurulan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2) Davalılar vekilinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince: Türk Medenî Kanunun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca haksız bir el atma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalılar miras bırakanı adına tapuda kayıtlı olup, davalıların haksız bir tasarruf ve elatmasından söz edilemez ve elatmanın önlenmesine karar verilemez. Bu itibarla, mahkemece elatmanın önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile tapu kaydının iptali yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2) İki numaralı bentte gösterilen nedenler ile; elatmanın önlenmesine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.